the break up

2.9K 233 120
                                    

3 ay sonra

"-ve sonra onu küvetin içinde buldum."

May'in anlattığı hikayeye kahkahalarla gülerken Peter'e baktım. O pek mutlu görünmüyordu. Annem, May Hala, Peter ve ben akşam yemeğindeydik ve Peter'in gergin olmasını anlayabiliyordum. Ona destek olmak için masanın altından elini tutup sıktım. Deminden beri daldığı yerden çıkıp bana baktı ve zoraki bir gülümseme sundu.

Geçirdiğimiz bunca zamandan sonra Peter ve ben çok iyi bir çift olmuştuk. Balkonda yaşananlar bizi birbirimize daha da bağlamış ve o zamandan beri aramızdaki ilişki daha da güçlenmişti. Zamanımızın büyük çoğunluğunu beraber geçiriyor ancak birbirimize de vakit tanıyorduk. Özellikle Stark şirketinde staj yapmaya başlamasından sonra Peter daha meşgul bir insan olmuştu. Yine de her şey yolundaydı ve bunu bozacak hiçbir şey yok gibi görünüyordu.

Biz yemeğimize devam ederken Peter gelen telefonla izin isteyip masadan kalktı ve konuşmak için odama gitti. Bu yemek sırasında bile işle ilgilenmesi beni üzse de bozuntuya vermeden annem ve May ile konuşmaya devam ettim.

Neredeyse yirmi dakika sonra Peter hala gelmediğinde tuvalete gitme bahanesiyle ben de masadan kalktım ve odama girdim. Peter yatağıma oturmuş, başı ellerinin arasında oturuyordu. Bu hali beni korkuttuğundan telaşla yanına oturdum. Beni fark edince irkildi.

"Kimmiş?" dedim arayanın Stark şirketinden birileri olduğunu bilmeme rağmen.

"Tony Stark." dedi. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken "Iron Man olan Tony Stark?" diye sesimi yükselttim. Bu halime hafifçe tebessüm etti ve başını aşağı yukarı salladı. Bunun onu neden heyecanlandırmadığını anlayamıyordum.

"Ne istiyormuş?"

Ayağa kalktı ve gülümsedi. "Sonra konuşuruz olur mu? Ben yemek masasına döneyim artık zaten yeterince burda durdum."

Ben onun bu ani ruh hali değişimine şaşkınlıkla bakarken dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu ve hemen salona döndü. Bir süre oyalandıktan sonra ben de içeri döndüm ve hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ettim. Yine de zihnimin gerisinde Peter'in hareketlerindeki gariplikler beni rahatsız ediyordu.

🕸 🕸 🕸

Ertesi gün sabahın kör saatinde Peter'in aramasıyla uyandım. Telefonu zorla bulup kulağıma götürdüğümde benim aksime Peter çok enerjikti. "Günaydın sevgilim." diye neredeyse bağırdığında telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım. Ben de günaydın diye mırıldandım ve tekrar konuşmasını bekledim.

"Bu günü beraber geçirmek ister misin?"

Saate baktım. Daha sabahın yedisiydi ve bugün okul bile yoktu Tanrı aşkına! Bunları Peter'e söyleyemeyecek kadar uykulu olduğumdan belirsiz bir ses çıkarmakla yetindim.

"Tamam anlıyorum, uykulusun. Şimdi o tatlı kıçını yataktan çıkar ve hazırlan tamam mı? Bir saat sonra pencerendeyim."

Telefonun kapandığını belirten sesi duyduğumda yataktan zorla çıktım ve hazırlanmaya başladım. Peter beni bu kadar erken arıyor ve buluşmak için bu kadar acele ediyorsa ciddi bir şey olmalıydı. Tam bir saat sonra penceremi açtım ve Peter'i merdivenlerde otururken buldum. Omzuna dokunduğumda irkildi.

"Günaydın." dedim aşağı inmeye başlayarak. O da beni takip ediyordu.

"Günaydın bebeğim. Bugün ekstra güzel görünüyorsun sanki."

Arkamı dönüp ona baktım. Şaka yapıyor gibi görünmüyordu. Ben yine de güldüm ve davranışları garip değilmiş gibi davranmaya devam ettim. Bunun arkasından ne geleceğini merak ediyordum.

Movie Lovers • Peter ParkerWo Geschichten leben. Entdecke jetzt