2.9

2.8K 175 53
                                    

"Hocam beni kırın, puanımı kırmayın."

Edebiyat Öğretmeniz olan Çiğdem Hoca, Doruk'un bu lafına göz devirmekle yetindi. Biliyorduk ki, ne sınavı istediğimiz tarzda yapacaktı ne de sözlü notlarımızı yüksek verecekti. Bu dönem gözüne fazlasıyla batmıştık.

Kafasını sıradan kaldıran Doruk, bize doğru "Böcek ilacı diye sınıfa öldürücü gaz sıkıp sınıfı terk etmek istiyorum," diye mırıldandı.

Benim aksime Edebiyatla arası yoktu.

"Ulan," dedi aynı şekilde Kuzey "Sadece yamyamların yaşadığı bir adaya düşsen 'Bunu yiyeceğimize açlıktan ölelim' derler."

Doruk'un yüzünü buruşturmasıyla birlikte altta kalmayacağını anlamıştım. Onları kendi haline bırakıp kafamı cama çevirdim. Yarın doğum günümdü. En azından hazırlamalarını umuyordum.

"Hocam," diye söz hakkı aldı çapraz sıramıza yerleşen Anıl "Yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar?"

Arkadaşlarımın ruh sağlıklarından şüpheleniyordum.

"Anneleriniz sizi dünyaya getirmek için o kadar uğraşıyor, siz neden böyle oldunuz?"

Doruk hızla atladı, "Ana bacı karıştırmayın, hocam."

Sırasından ayaklanıp üzerindeki lakosunu düzelti ve tahtanın önüne doğru adımladı. Sınav kağıtlarıyla meşgul olan Edebiyat Öğretmenimiz, elini çenesine koymuş bizim gibi Doruk'a anlam vermeye çalışıyordu.

"Şimdi arkadaşlar," boğazını temizledi "Biliyorsunuz ki H harfinin tersi de düzü de aynı, keşke insanlar da H harfini örnek alsa da içleri de dışları da aynı olsa.."

İmayla kurduğu laflarla Meltem'i hedef aldığını tüm sınıf gibi ben de çok iyi biliyordum.

"Beyinsizlik rolü hoşuna gitti galiba kaldın öyle."

Doruk, Meltem'i umursamıyordu. Takındığı tavırla yeniden gözlerini  Meltem hariç her yerde gezdirdi.

"Gidenin arkasından hiç olmamış gibi davranın. Eğer davranmazsanız kendini bir halt zanneder."

****

Hep Meltem Doruk'a laf çarpıtıyordu şimdi de Doruk aynısını yapsın istedim :d

ay ışığı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin