5.5

1.5K 118 19
                                    

Tuğçe'den..

Zihnimde dolanan olasıklara karşı savaşıyordum. Neye, kime inanmam gerektiği konusunda koca bir ikilemdeydim. 

Ve bu ikilem beni öldürüyordu.

Melis'in mesajlarından sonra soluğu sahil kenarında almıştım. Deniz kokusunun sakinleştirici etkisine inanıyordum. 

Lakin, dakikalar sonra kendimi bir kargaşanın içinde bulacağımı düşünmemiştim. 

Babamdan aldığım mesaj üzerine dediğini yapıp hızla eve geçtiğimde aile üyeleri, dört koldan sorgulama moduna geçmişlerdi. 

Üzerimdeki hırkadan kurtulup şöminenin önündeki renkli minderlerden birine yerleştim. Dışarıdaki soğuk havaya meydan okumak istemiş, sonucundaysa epey üşümüştüm. 

''Bir sorun mu var?'' 

Sessiz halleri hiç hayra alamet değildi. Bu yüzden bir an önce ağızlarındaki baklayı çıkarmalarını istiyordum. 

''Bize ne zaman açmayı düşünüyordunuz bu konuyu?'' 

Bağdaş kurduğum minderde rahatsızca kıpırdandım. Babamın dudaklarından dökülen kelimelere karşı hazırlıksız yakalanmıştım. 

''Neden bahsediyorsun, baba?''

Sözü annem devraldı, ''Kuzey'le olan ilişkinizi onaylamıyoruz, derhal bu saçmalığa son vereceksiniz.'' 

İlk defa kalbimin sesine kulak vermiştim. Kötü sonuçlar doğmasına izin vermeyecektim. 

''Siz de biliyorsunuz, Kuzey çok iyi biri-'' 

Bir umutla başladığım cümlem babam tarafından kesildi, ''Gelip geçici hevesler bunlar.'' 

Kuzey'in benim için bir hevesten fazlası olduğu konusunda şüphem yoktu, ''Ben onu çok seviyorum, o da beni seviyor.'' 

Babam, elleriyle yüzünü sıvazlayıp kafasını sabır dilercesine salladı ''Anlaman için kaç defa tekrarlamamız gerekiyor?'' 

Kafamı olumsuz anlamda salladım, şu zamana kadar dediklerini ikiletlememiş olabilirdim fakat Kuzey'den vazgeçmeye hiç niyetli değildim. 

''Önce beni arkadaşlarımdan ayırdınız, şimdi de sevgilimden ayırmaya çalışıyorsunuz. Beni kısıtlamanızdan çok sıkıldım, üzüntümü göremiyor musunuz?'' 

Annemden cevap gecikmemişti, ''Senin iyiliğini istiyoruz.'' 

Beni parçalara ayırdıklarının farkında değillerdi, ''Benim de bir kalbim var ve plastikten değil.'' 

Onu yapma Tuğçe, bunu söyleme Tuğçe, şunu giyme Tuğçe...bir robot değildim, beni kısıtlayamazlardı. 

''Beni her defasında nasıl kırdığınızın farkında mısınız? Parçalara ayrıldım, kendimi toparlamaya çalışıyorum.'' 

Babamın gözlerinden birçok şey geçiyordu, ''Hata yapmanı istemiyoruz..''

Derin bir iç çektim, ''Bırakın hata yapayım, hata yapa yapa gerçeklerin farkına varayım.'' Gözlerimden süzülüp dudaklarıma doğru ilerleyen göz yaşlarını elimin tersiyle sildim ''Sizden tek istediğim, aldığım kararlara saygı duymanız.'' 

Yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunun bilincindeydim. Ayrıca onlara güçsüz gözükmek istemiyordum. 

Bu yüzden, saniyeler sonra oturduğum yerden ayaklandım ve yönümü odama verdim.

Kafamdaki küçük sesler, hiçbir şeyi değiştirmeyeceğimi fısıldıyorlardı. 

****

görüşürüz o zaman bir sonraki bölümde, sizi seviyorum.

ay ışığı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin