Kuzey: Az önce bir şey öğrendim,
Kuzey: Sincaplar birbirlerine sarılmadan uyuyamazlarmış.
Kuzey: Keşke sincap olsaydık.
Tuğçe: Don't you cry, yani diyor ki zırlama.
Kuzey:
Tuğçe: Gülersem depresyonum bozulur.Kuzey: Biz neleri atlatamadık bunu da atlatamayız.
Tuğçe: Çok kötüsün.
Tuğçe: Fakat bilmediğin bir detay var.
Kuzey: Detaylara takılmam, bilirsin.
Tuğçe: Yine de o kadar emin konuşma derim.
Kuzey: Dökül bakalım.
Tuğçe: Henüz zamanı değil.
Kuzey: Oyun mu oynuyoruz?
Tuğçe: Hayır, sadece kendi gözlerinle görmelisin.
Kuzey: Anlaşıldı,
Kuzey: Bu basit bir detay değil, büyük bir sorun.
Tuğçe: Boş versene, ben seni hafiften özledim.
Kuzey: Ama ben seni hafiften değil, bayağı bayağı.
Kuzey: Öldürmeyen Allah, aşık ediyor.
Tuğçe: Karadeniz türküleri dinleyip depresyona girmemek için hiçbir sebep göremiyorum.
Kuzey:
Tuğçe: Şuvan şakavın sıvası değil.
Tuğçe: Mendil getireyim, ağlayalım.
Kuzey: O mendille halay çekeriz.
Tuğçe: Bu sefer sana düşmeyeceğim, aptal çocuk.
Kuzey: Düşmek için bahaneler arıyorken mi? :D
Tuğçe: Tam keyfim yerine geldi diyorum şerefsizlik yapıyorsun.
Kuzey: Heyecanlı bir film izledikten sonra ot gibi yaşadığım hayatıma geri dönüyorum.
Tuğçe: Hayat çok sıkıcı.
Kuzey: Gel, kafalarımıza poşet geçirip sokaklarda koşalım.
Tuğçe: Olur.
****
Burada çok boş yaptığımı yeniden fark ettim, sizi Kelebek'e de beklerim :d
YOU ARE READING
ay ışığı | texting
Short Story"Seninle ay ışığında, üzerimizi örten yıldızları paylaşmak isterdim."