1.Bölüm

26.9K 658 227
                                    

Başladığın tarihi yaz 👉

Yeni başlanğıçlar her zaman huzursuzlaga mübteladır,

Bunu hissetmemek için ya önceden gitmiş olman lazımdır,yada önceden tanıman.Bu yüzdendir ki her yeni yol insani huzursuzluğa iter...

Güzel Türkiye'mi bugün geride bırakıp yeni bi hayata yol alıyorduk.Dünya işi hiç hızını kaybetmeden devam ediyordu.Babamda bunun kurbanlarından biriydi.

İşi için yurtdışına taşınmak zorundaydık.Endişelerim hatta endişelerimiz vardı.Geride geçmişimizi ,arkadaşlarımızı bırakıp gidiyorduk. Erkek kardeşimin yüzünde de kendini belli eden bir endişe vardı. Hepimiz için zor olacaktıö
 
İndiğimiz bilmem kaç saatlik uçak seyahatinden sonra yeni evimiz için bir taksiye binmiş Erkek kardeşim yanımda ki boşluğa otururken.

"Umarım buralara alışmakta fazla zorlanmayız" diyerek tedirğinliğini dile getirmişti.

Ona gülümserken "Beraber olduktan sonra inşallah bir sorun olmaz Rabbim bu yolu bize nasip ettiyse vardır bi hayır" .demiştim.

Sonuçta insanın ayağına çarpan taşın bile bir sebebi varsa kim bilir bu yolcukuk bize ne çıkaracaktı.

Üniversiteye gidiyordum.Orada da kendime uygun bi üniversite bulmam zor olacak gibiydi ama pes etmeyecektim.

Okuyup tekrar Türkiye'ye dönme fırsatı bulacak ve tekrar vatanıma yerleşecektim. Ayrıca tesettürlü bir kızım,

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir." (Ahzab, 33/59).

Ayet'inde ki gibi.

Sonun da uçak inmiş ve valizlerimizi yine bir kaç uğraştan sonra almıştık.Kardeşim taksi durdururken yeni hayatımız ve yeni evimiz için yola koyulmuştuk.

Gideceğimiz evi sadece resimlerde görmüştük. Bu yeni hayata fazlaca yabancıydık. Endişeli ve birazda heyecanlı.

Taksi bir sokakta durmuş o merak uyandıran evimize gelmiştik. Resimlerde de görüldüğü gibi odalarına güneş vuran büyük pencereli 5 odalı bir evdi. Evde ki eşyalar açık renkle uyumunu sağlarken perdelerin sağdeliği ilğimi çekmişti.

Farklıydı, sanki evde koca bir boşluk var gibiydi. Tabi eski evimiz gibi olamazdı ama bu boşluğu bu kadar hissedeceğimi düşünmemiştim umarım zamanla herşey yerine otururdu. Belki de bu boşluğun yerini bile unutacak şeyler yer alıcaktı hayatımızda. Kim bilir neler yaşayacaktık.

                           * * *

Aradan geçen iki haftanın sonun da evimize az çok alışmış düzenimizi sağlamıştık. Babam işine devam ederken erkek kardeşim kendine uygun okulunu da bulmuştu.

Ben hala bu yabancı evde sadece anneme yardım ediyor. Ve bir kaç kitap okuyup vaktimi geçiriyordum. Yine o günlerin akşamında yemeğimizi yemiş sofranın toplanmasıyla babamın

"Kızım musaitsen yanıma gelirmisin"

Sesini duymamla gülümseyerek yönümü değiştirmiş ikili kanepenin yanına çökmüştüm. Babamı gerçekten çok seviyordum.

"Buyur babacım"

Babam gülümseyip ellerini önünde birleştirirken

"Sana uygun ve güzel bir okul buldum ama tek sorun...yatılı" deyip yüzü düşmüştü tedirgindi benden ayrı kalmanın hüznü vardı sanki ama ben... Türkiye'de bile tamamen siyah örtünmem sorun olurken kim bilir yatılı olacak okulda neler olurdu.

VERA Where stories live. Discover now