21.Bölüm

4.7K 335 35
                                    

Küçük bir oda, beyaz bir sedyede uzanmış genç kız, o narin bileğine saplanmış bir iğne... Bunu kaç defa yaşamışlardı. Kaç defa üzüntüye kapılıp başına ağrılar saplanmıştı.

Bugünler geçmemişmiydi. Üzerini kapamamışmıydı beyni. Peki ya şimdi yaşadığı neydi.

Beyni... İhanet ediyordu. Geçmişi ben burdayım demeye çoktan başlamıştı.

Amir, revirin dışında bir duvara çökmüş düşüncelere dalmıştı çoktan, oda masumdu ya, genç kızın gözlerinde başka bir adama gördüğünde sonsuzluğa gömülmek istememişti. Yüreğinde ki sevdaya ağır gelmişti belli ki. Sessiz kalıp susacaktı ama yapamamıştı. Kendi ile savaşmıştı da yüreğine söz geçirememiş yolu hep gönül yarasına çıkmıştı işte.

Derin bir nefes verip ellerini çatlamak üzere olan başının arasına aldı. Gözünden damlayan bir damla yaş yerde dağılırken, üzerine birer birer eklenmişti göz yaşları.

"Belki de gelmemeliydim" dedi

Oysa Amir, dağları devirecek kadar güçlü yüreğine dokunan kadına zarar gelmesin diye onu hatırlayacağı günü bekleyecek kadar sabırlıydı. Ama olmamıştı. Hatırmasını beklerken Esma'nın gözleri yine o adama kaymıştı.

Amir'in aklına bunların gelmesiyle yüzüne acı nir gülümseme yayıldı. Cidden böyle olacağınındüşünmemişti dimi. Onu kesinlikle hatırlayacağından emindi oysa.

Hesaplar geleceğe uymamıştı işte.

Oysa Aşk... ah aşk.. İnsanın mantığını nasıl bozabiliyordun. Kuvvetin! nasıl devire biliyor koca koca adamları.

Sevdiğinin acı çektiği aklına geldikçe diline kelimeler birer birer dökülüyordu.

"Yapamadım , belki beni görmeye devam ederse yavaşça hatırlar sandım. Eskisi gibi olur sandım"

Carla ruhu çökmüş olan adamın yanına gelip oturmuş içine aldığı nefesle hafif kaşları çatık ona dönmüştü. Daha ne kadar göz yaşı serilecekti yüreği ateş dolu gözlere.

"Hşşş, sakin ol... O bunu sürekli yaşıyor biliyorsun. Yaşadığı bir olay bile allak bullak edebiliyor onu" demiş

Yüzüne hafif bir gülümseme yayılırken

"Hem o hala bir kız çocuğu her zaman kırılgandı" demişti. Esma neşe dolu ama içine kapanık bir kız çocuğuydu hala.

"Benim yüzümden! Benim yüzümden bu hale geldi"

"Yaşanacak olan şeye sebep bile değildin Amir, sadece onu korumaya çalıştın"

Genç adam gözlerinden damlayan yaşı hızla sildi. İçine derin bir nefes çekerken gözlerini havaya kaldırmış ellerini bacaklarının arasında birleştirmişti. Bu konuları kaç kere konuşmuşlardı kim bilir. O zamanlar sadece bir kaç dakika erken gelse belki bu kaza böyle gerçekleşmeyecekti. Belki de gözleri ona bakıp gülümsemeye devam edecekti.

Onu arabanın önüne atılırken görmüş tü. O gün hızla yola atılıp Esma'yı kollarının arasına sarmış araba son anda firene bassa da onlara çarpmasını engelleyememişti.

O gün en kötüsü Esma'nın başını çarptığı kaldırımdan aşağı sızan kanlardı. Amir'in ise kırılan bacakları ve aldığı hafif yaralarla son bulmuştu. Nasıl olmuştu da o gün kolları Esma'yı bütünüyle sarıp koruyamamıştı. Ellerinden nasıl kayıp gitmişti.

O günden sonra genç kız kurtarılmış. Günlerce kaldığı komadan çok şükür bir gün uyanmış herkesi hatırlayan gözleri o zaman yüreğine gizlediği adamı unutmuştu. Anılarını hatıralarını silmişti beyni. Hayatından bir seneyi hatırlamıyordu bile. Doktor retrograd amnezi demiş günlerce çektiği baş ağrıları ile geçirmişti günlerini. Ama hatırlamamıştı yol kenarında beklediği sevdiği adamı.

VERA Where stories live. Discover now