4.Bölüm

7.5K 457 9
                                    

Günler birer birer akıp giderken Meryem Esma ile mescitten çıkmıştı.

"Esma benim bir işim var sen önden git olur mu"

Genç kız ayağına giydiği ayakkabılarla

"İş mi?"

Meryem elinde ki not defterini gösterip

"Sahibine vermem lazım, biraz daha bende kalırsa eskiten ben olacağım"

Esma başını olumlu şekilde sallayıp gülümserken

"Tamam hadi git sen ben bir kantine ugrayıp derse geçeceğim"

"görüşürüz"

El sallayıp uzaklaşırken sınıfa gelmişti Meryem. Gözleri arka sıralarda oturan kıza kayarken yüzüne hafif bir gülümseme yayılmış hızlı adımlarla yanına doğru gitmişti.

"Merhaba Eva"

Eva gördüğü genç kızla yüzüne gülümseme yayılırken

"Meryem... O merhaba" demişti

Genç kız elinde ki not defterini kıza uzatırken

"Biraz geçikdi ama çok teşekkür ederim sayende tüm notlarımı eksiksiz alabildim"

Eva genç kızın elinde ki deftere bakarken gözlerini Meryem'e çevirdi yüzüne gülümseme yayılırken Eva'nın telefonuna gelen mesajla masasında ayaklanmış koluna çantasını hızla takarken

"Benim değildi o Meryem, sahibine sen versen olur mu"

"Sahibi? Sana ait değilmiydi"

Eva adım atarken ardından

"Benim gitmem lazım şuan, defter Albert'e ait" demiş Meryem'i bir şoka uğratmayı başarmıştı.

"Albert mi.. Eva!"

Sınıftan çıkan kıza süslenmişti ama Eva çoktan ortadan kaybolmuştu.

Meryem arka masaya çökerken o gün yaşananlar aklına gelmiş Eva'nın Albert geldikten sonra neden not defterini verdiğini anlamıştı.

Ellerini başına sıkıştırıp

"Bela çekiyorum"

Derin bir nefes alan kız Albert'in sınıfa gelmesini beklemişti ama ortalıkta bir Albert yoktu. Doğrusu onu bir kaç gündür görmemişti de.

Bugün son ortak dersleri buydu anlaşılan derslerden sonra anca verebilirdi. Tabi Albert'i bulabilirse ama öyle olmamıştı tabi Albert'i o gün okulda bulamamıştı genç adamı.

Meryem'in gözleri dışarıda yağan yağmura kaydı. Tane tane yağan yağmur ruhunu dinlendiriyordu sanki. Silekleştiriyordu sanki dünyayı.. Bulanıklaştırıyor ve insanı aciz kılıyordu sanki..

Yağmurun eşsiz güzelliğini izlerken okulun kapısından giren Albert'e takıldı gözleri. Yanında bir adam yağmur da ıslanmaması için şemsiye tutuyordu.

Dalgındı.Yağmurun yağdıgından bile bir habermiş gibi.

Demek ki Albert gibi biri de düşüncelerinde boğula biliyormuş. Belki de o umursamaz yüzünün ardında sakladığı koca bir sır vardır. Kim bilir onu böylesi umursamaz yapan şey onun için ne kadar can yakıcıdır.

Meryem kendi kendine söylenirken aklına gelen şeyle

"Not defteri... Unutmuştum"

Derin bir nefes alan genç kız düşünceleriyle koca bir kaosa girerken gün içinde kendisiyle kavga ettiği bile olmuştu. Son dersin ziliyle dersten çıkan genç kız bugün ortak derslerinin olmamasıyla Albert'i aramaya başlamıştı gözleri.

VERA Where stories live. Discover now