29.Bölüm

3.7K 252 23
                                    

Küçük sızı kalbini yoklamıştı sanki Meryem'in, taki gözleri yarı açık genç adamı görene kadar.

Talha'nın hafif açık gözlerini gördüğün de bir kaç saniye nefesi kesildi. Haftalardır hayalini kurtuğu görüntü gözlerinin önündeydi. Sağ gözünden ki yaş dudağına kadar süzülürken kulpunu tuttuğu kapı açılmış içeri doktorlar hızla girmeye başlamıştı. Bir kaç saniye dengesi bozulsa da gözlerini ondan ayırmadı.

Genç kız hala bulunduğu anın büyüsünden çıkamamış kulaklarına dolan seslerim sadece uğultu misaliydi. Şuan tüm benliği Talha'ya odaklanmıştı.

Sessizce gözlerini çekemediği genç adamın ismi döküldü dilinden.

"Talha..." demişti. Öyle içten bir söyleyişti ki. Yüreği dile gelmiş bir bir kelimeleri dökmüştü sanki. İsmini dili değil kalbi fısıldamıştı.

Önüne geçen doktorla gözleri birbirinden ayrılmıştı gençlerin. Genç kız ellerini kalbinin üzerine götürüp yüzüne yayılan gülümseme ve kapadığı gözlerinden damlayan yaş ile içten bir

"Elhamdülillah" demişti.

Elhamdülillah...

Kolunda hissettiği baskıyla açtı gözlerini. Genç bir hemşire

"lütfen biraz dışarıda bekleyin" demişti.

Genç kız başını gülümseyerek salmış odadan zorda olsa çıkmıştı. İçi içine sığmıyordu sanki. Arkadaşları birer birer sıkıca ona sarılırken genç kızın aklında tek şey vardı.

"Ona şifa olan Fatiha'yı oku"

Başını sağına çevirdi. Yavaş adımlarla yüremeye başladı. Duramazdı. İçine sığdıramadığı mutluluk la burada dikilip kalamazdı. Ardından seslenen Carla.

"Meryem! Meryem nereye"

Genç kız adımlarını bir kaç saniye durdurup.

"Bir yere gitmem lazım siz burda kalın" demiş hızlandırdığı adımlarla hastaneden çıkmıştı.

Kısa sürede bir taksi bulurken heycan hala yüreğini talan ediyordu.

Uyanmıştı. Hiç uyanmayacakmış gibi gözlerini yuman adam uyanmıştı. Ne büyük nimet ne büyük bir mutluluktu Rabbi'nin verdiği.

"Elhamdülillah, elhamdülillah" diline dolanan şükür kelimesiyle taksi okuluna gelmişti.

Arabadan hızla inerken camiye doğru koştu. Esintiyle uçuşan örtüsü rüzgarla dans ederken adımlarını aldığı hızlı hızlı nefesle durdurmuştu.

Görmek istediği insan. Cami'nin bahçesinde çiçekleri suluyordu. Bir kaç adım daha orta yaşlı adama yaklaşırken içine sığmayan bir sesle

"Uyandı"

"Uyandı!" dedi. Bu sözlerle gözün den bir damla yaş süzüldü. Ah gönlüne yara olan adam nasıl bir taht kurmuştu.

Orta yaşlı imam sesin geldiği yöne dönerken.

"Uyandı mı" demişti. Bariz sesinde bir merhamet bir şükür vardı.

Genç kız başını gülümseyerek salladı Meryem gibi imamında dudaklarından bir

"Elhamdülillah" döküldimüştü

İkisi gülümserken Meryem aldığı derin nefesle bir taşın üzerine oturdu. Öylesi mutluydu ki nefesi bile zitrimini şaşırmış düzenini daha çok bozmuştu.

Yavaş yavaş nefesini düzene sokarken yutkundu. Kısık çıkan sesiyle

"Şifa oldu" demiş devam etmişti genç kız genç kız.

VERA Where stories live. Discover now