Ü26 🐾

122K 5.3K 559
                                    

Multi video ; Çağla-Saz mı Caz mı? 🎶

Keyifli okumalar 🌸

▪️

"İfşalarımı çekiyor gibi bir halin var." dediğimde güldü.

"İfşa değil bunlar, anı."

"Bakayım o anılara." diyerek başımı uzattım. Telefonunu bana çevirdi.

"Çok tarzım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Çok tarzım." dedim ve geri çekildim. Uzanıp çenemi sıktı.

"Özellikle başa bela şapkanla fazla tarzsın."

Kaşlarımı çattım.

"Neden, güzel değil mi?"

"Üzerinde fazla güzel." dediğinde gülümsedim. Bana eşlik etti.

"Eve gidip eşyalarımı almam gerek." Bunu söylerken telefonumu elime alıp kamerayı açtım. Ama becerikli ben flash ışığını açık bıraktığım için çektiğimi fark etmişti. Buna rağmen içten bir şekilde gülümseyip çekmemi bekledi.

Ona göstermeden telefonu masanın üzerine bıraktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ona göstermeden telefonu masanın üzerine bıraktım.

" Hadi kalkalım o zaman." diyerek ayaklandığında meyve suyumdan son kez içip kalktım. Ellerini ceplerine sokup yürümeye başladığında yanında yürüdüm.

"Yarın hava güzel olursa denize gidelim mi?" diye sorduğunda ona şaşkın bir bakış attım.

"Yüzmek için mi?"

"Ben yüzerim, sen izlersin."

"Denize gidersem yüzmeden geri dönmem." dedim net bir şekilde. Sırıttı.

"Olur, yüzeriz."

Güldüm ve evin önüne geldiğimizde anahtarımı çıkarıp ona döndüm. "Hemen gelirim tamam mı?" diyerek anahtarı deliğe soktum.

"Bekliyorum."

İçeri girip hızlı hareketlerle odama gittim ve sırt çantama pijama takımımla yarın giyeceklerimi koyup masaya göz gezdirdim. Makyaj malzemelerimi de çantamın ön gözüne atıp ışığı kapattım. Ne olur ne olmaz!

Evden çıkıp ayakkabılarımı giyerken Soner'e bakındım. Kollarını göğsünde bağlamış beni izliyordu. Bağcıklarımı bağlamak için eğildiğimde şapkam yere düştü. Ağzına tüküreyim şapka gibi!

Yanıma geldiğini duydum ve başımı kaldırıp ona baktım. Önce yerdeki şapkamı sonra da bana engel olan sırt çantamı eline aldı.

"Teşekkür ederim."

"Acele etme Çilli."

"Beklettim di mi seni?" Sonunda bağladım ve doğruldum.

"Zaten ben beklemeyecek miydim?" Elini uzattığında düşünmeden tuttum. Etraf iyice kararmıştı. Yürümeye başladığımızda sırt çantamı taşımaya devam etti.

"Alabilirim." diyerek ona baktım.

"Verebilirim." dediğinde boştaki elimi uzattım ama o çantayı vermek yerine eğildi ve yanağımı öptü. "Aldın mı?"

Yüzümü diğer tarafa çevirip sırıttım. Salak şey!

"Nereye gideceğiz?"

"Rahatsız olmayacaksan otelime gidelim."

Bunu beklemiyordum.

Ne bekliyordun, dışarda sabahlamayı mı?

Kes sesini bok surat!

"Bilemedim ki."

"İstersen senin mekanda da oturabiliriz. Evine geri dönmek istersen anlarım ama kapında sabahlarım haberin olsun." dediğinde dudağımı ısırdım. Ona kıyamazdım. Ama oteline de gidemezdim ki. Sonuçta tam anlamıyla tanımıyordum. Bu ona güvenmediğimden değildi. Sadece içimden bir ses yanlış olduğunu söylüyordu.

"Evde tek kalmaya alışkınım. Sorun olmaz benim için."

"Alt tarafı karşımdaki odada kalacaksın Büşra."

Kaşlarım havalandı. Ben de aynı odada kalmaktan bahsediyor sanmıştım. Ah salak ben.

"Ama ben ödeyeceğim."

"Saçma sapan konuşma. Ben davet ettim."

"Ya senin paran geçmez diyorum. Misafirimsin."

Misafir mi? O senin sabahtan beri sevgilin değil mi amk!

"Üsteleme."

Tamam cebimde fazla param yoktu ama onun ödemesini istemiyordum. İlk günden böyle olmamalıydı.

"Peki." diyerek pes ettiğimde elini çekip sırtıma doladı.

"Uslu Çilli'm."

Bana ilk defa sahiplenici bir hitap kullanmıştı. İçim erimişti. Bu çok tuhaf bir histi. Tuhaf ama çok güzel.

Zaten tuhaf şeyler güzel değil miydi?

Elimi tereddütle kaldırıp yanağına dokundum. Başım hala göğsündeydi.

"Uslu Üsame'm."

🌙

ÜSAME 🐾Where stories live. Discover now