Ü73 🐾

91.2K 4.4K 363
                                    

Multi video ;Taladro-Dem 🎶

Keyifli okumalar 🌸

▪️

"Daha iyi misin?"

Yağmur'a elimdeki bardağı verdim. İki saat içinde ikinci ağrı kesiciyi içmiştim. Ağrım biraz hafiflemişti.

"Abim beni öldürecek. Hem hastaneye gitmedik. Hem de iki tane ağrı kesici içtin."

Yağmur'a bakıp gülümsemeye çalıştım. Bana çok yardımcı olmuştu.

"Bir şey olmaz. Daha iyiyim."

"Bir saate İstanbul'da olurmuş."

Telefonu çalınca ekranı bana çevirdi. "Aç konuş sen."

"Soracak neredesiniz diye? Yalan söyleyemem."

"Ver bana." Telefonu alıp açtım. "Efendim Soner?"

"Telefonunu niye açmıyorsun?" Sesi oldukça endişeliydi. Yağmur'a bir bakış atıp salondan çıktım.

"Soner sana gelme dedim değil mi?"

"Neredesiniz?"

"Evdeyiz."

"Gitmediniz mi hastaneye?"

"Gitmedik. Gitmeyeceğiz." dedim karnımı tutup. Hafiflesede hala ağrı vardı.

"Sen beni deli mi edeceksin? Ne diye gitmiyorsun?"

"Bana sesini yükseltme! İyiyim diyorum sana."

"Ben o sesi duydum Büşra. Ağladın bitti. Hastaneye gidiyorsunuz beni eve getirtmeyin."

"Her bir yerim ağrıdığında hastaneye mi götüreceksin?"

"İyi olacaksan evet."

"Abartma Soner. Alt tarafı bir kasık ağrısı."

"Niye ilerisini düşünerek hareket etmiyorsun? Ölecek diye hastayı masada bırakan doktor gördün mü sen hiç?"

"Aynı şey değil."

"Aynı şey."

"İstemiyorum gitmek. Sevmiyorum hastaneyi."

"Gideceksin dedim bitti."

"Sana ne bundan?"

Kafama sıçayım. Kısa bir sessizlik oldu. Nasıl öyle bir cümle kurardım ben? Allah kahretsin ya! Kaçıncı kırışım bu seni?

"Soner ben-"

"Yağmuru eve gönder." dedi buz gibi bir sesle. "Ben aradığımda aşağı in."

Telefonu yüzüme kapattığında elimle duvara vurdum. Soner'in değil benim öfke problemim vardı sanırım. Kendini bana karşı bu kadar tutmasının başka bir açıklaması olamazdı. Ben olsaydım ağzıma geleni sayardım.

"Onu kırdın."

Arkama döndüğümde Yağmuru gördüm. Asık bir yüzle bana bakıyordu. "Beni aradığında o kadar endişeliydi ki buraya nasıl geldiğimi bile anlamadım. Ama sen onu kırdın. Tebrik ederim."

Salona geri gittiğinde arkasından gittim. Haklıydı. Yerden göğe kadar.

"Yağmur, ablacım haklısın. Bazen düşüncesiz olabiliyorum. Ama abini çok seviyorum. Benim için Almanya'dan kalkıp da buraya geliyor."

"Demek ki hak etmişsin. Abim öyle herkes için planlarını iptal etmez, ertelemez."

"Haklısın." diyebildim sadece.

"Onu üzme. Abim bu dünyada görebileceğin en iyi insan."

"Biliyorum."

"Bak, biraz çıkıştım biliyorum. Ama bana hak ver. Onu uzun zamandır böyle mutlu görmedim. Sürekli kaçar buraya gelirdi. Kavgası eksik olmazdı. Annem olmasaydı onu eve bile sokamazdık."

"Annesini çok seviyor, biliyorum."

"Çünkü ona minnet duyuyor." dedi başını öne eğerek. "Abim için çok çabaladı." Gözleri dolduğunda düşünmeden ona sarıldım. Kollarını bana sardı. "Lütfen onu üzme."

Ne diyeceğimi bilemedim. Hatalıydım.

"Abin eve gitmeni istedi."

"Sen ne olacaksın?"

"Gelecekmiş. Hadi git sen. Çok teşekkür ederim."

"Her zaman." Koltuğun üzerindeki çantasını alıp yüzündeki yaşları temizledi. Onu gönderdikten sonra odaya gidip uzandım.

Soner'in hayatını merak ediyordum. İstesem anlatır mıydı acaba? Hep benden konuşuyorduk. Ben onu, kardeşini karşımda ağlatacak kadar neyin yaraladığını bilmek istiyordum.

🌙

ÜSAME 🐾Where stories live. Discover now