Ü41 🐾

106K 5K 170
                                    

Multi video ;Taladro-Deniz Kızı🎶

Keyifli okumalar 🌸

▪️

Odaya hakim olan karanlık beni ürküttü. Belki de ilk defa karanlıktan bu kadar korktum. Çıkıp gitmişti. Bu muydu yani? Beni dövmek için mi gelmişti? Annemin nerede olduğunu bile sormamıştı.

Elimi yere koyup destek aldım. Bacaklarım ağıyordu. Başım çatlıyordu. Sırtımı yatağa yaslayıp karanlıkta el yordamıyla telefonumu aradım. Ama yoktu. En son ondaydı.

Annemin eve gelmemiş olması iyiydi. Ona da zarar verebilirdi. Yerden destek alıp ayağa kalktım. Yanağımdaki kesik çok acıyordu. Işığı yakıp etrafa baktım. Telefonum pencerenin dibindeydi. Doğru ya, elimden düşmüştü. Yerdeki kırıklara ve aynadaki kanıma bakmamaya çalışıp telefonumu aldım.

Sanırım baygınlık geçirmiştim. Çünkü annem geri aramıştı. Soner yedi kere aramıştı. Hiçbirini duymamıştım. Anneme mesaj attım. Konuşursam ağlayabilirdim.

"Gelmeyecek misin?"

Ayakta duracak halim bile yoktu. Yediğim tokatlar öyle sersemleştirmişti ki beni, sadece uyumak istiyordum.

Ve Soner'e sarılmak.

Annem mesaj atmak yerine aradı. Sesimi sakin tutmaya çalışıp açtım.

"Büşra? İyi misin?"

Biliyor olamazdı.

"İyiyim. Sen neredesin?"

"Bırak şimdi beni. Baban gelmiş. Haberin var mı?"

Fazlasıyla var.

"Biliyorum. Ama görmedim."

"Bu gece yokum. Lütfen sen de yalıya gel. Aklım çıkar meraktan."

Yapacağını yapmıştı zaten. Geri gelse bile daha fazla zarar veremezdi.

"Anne, ben bir arkadaşımda kalsam? Birkaç gün?"

"Kim o? Tanıdıksa kal tabi."

Yüzümü görmemesi gerekiyordu. Onu korkutmak istemiyordum.

"Tanıdık. Ama ben eve dönene kadar yalıda kal tamam mı?" Burnumu çektim. "Aklım sende kalırsa gidemem."

"Kıyafet almam lazım kızım. Ne kadar kalırsın ki?"

Kahretsin, nereye gideceğimi bile bilmiyordum.

"Sen eve ben dönene kadar gelme. Ben sana gitmeden kıyafet bırakacağım."

"İyi bari, görmüş olurum seni."

"Eğer geç gelirsem kapıdaki görevliye bırakırım."

Gözümden akan yaş yanağımdaki kesiği yaktı. Keşke tek yanan yerim yanağım olsaydı.

"Tamam kızım. Dikkatli ol. Her gün ara tamam mı?"

"Ararım."

Telefonu kapattıktan sonra ayağa kalktım. Yerdeki cam kırıklarını toplarken elimde kurumuş kana baktım. Sadece birkaç saat öncesine kadar gülüyordum. Sevdiğim adama gülüyordum. Şimdi ise ağlamam için kimsenin dokunmasına gerek bile yoktu.

"Sana ihtiyacım var." diye fısıldadım. Keşke bunu hissedip çıkıp gelebilseydi. Etrafı toparladıktan sonra ılık bir duş aldım. Yanağım öyle sancıyordu ki, acısı dayanılmazdı. Duştan çıktıktan sonra temiz kıyafet giydim ve annem için bir sırt çantası hazırladım. Nereye gideceğimi hala bilmiyordum. Annemin sabahları çıkmadan bana bıraktığı paralar çekmecemdeydi. Pansiyona gitsem, en fazla üç gün kalabilirdim. Tabi aç durmak şartıyla.

Kendim için de bir çanta hazırladıktan sonra yanağıma özensizce bir bant yapıştırdım. Odada bıraktığım telefonum yarım saattir aralıksız çalıyordu. Soner'in aradığını bildiğim için açmıyordum. Nasıl bir açıklama yapacağımı bilmiyordum çünkü.

Çantaları kapının önüne bırakıp üzerime kotumu giydim. Önce yalıya gitmem gerekiyordu. Telefonumu cebime koyup kapıyı açtım. Daha kapı aralıkken burnuma dolan tanıdık koku öyle rahatlatıcıydı ki, göz göze gelmeden çantaları fırlatıp boğazına atladım. Ağzımdan kaçan hıçkırığımı göğsüne hapsetti. Kolları bedenimi kalkanı altına alırken içimden şükrettim.

"Çok korktum Çilli'm."

🌙

Selam. 🙏🏻

Bölümü nasıl buldunuz?

Sırf texting üzerine kurmak istemediğim için mesajlaşma dışında da olaylar yazmak, yaşatmak istedim. Umarım okurken 'bu nasıl texting' demiyorsunuz. 😂

Düşüncelerinizi belirtmenizi bekliyorum. Görüşmek üzere. 💙

ÜSAME 🐾Where stories live. Discover now