yirmi beş| cesur olmak meselesi

2.6K 290 64
                                    

Jongin-

Duştan çıkmış üzerimi giyiyorken birtaraftan da acele ediyordum çünkü Chae ve Sehun aç olmalıydı, hızlıca bir şeyler hazırlayacaktım. Üstelik Sehun'a Chunghae'nin eve geldiğinden de bahsedecektim, beni nasıl rahatsız ettiğinden. Aslında sadece korkmuştum, yani dediklerinin gerçek olmasından, onun gibi biri olmaktan. Fakat bir çocuk gibi buna bu kadar alınıp beni seven insanları endişelendirmemin bir alemi yoktu.

Tişörtümü de başımdan geçirdikten sonra havluyu elime alıp odamdan çıktım. Merdivenleri de hızlıca indikten sonra salonun kapısına varmıştım. Ancak gördüğüm manzara saçımı kurulamakta olan elimin aşağı düşmesine neden oldu. "Chunghae?"

Kızımı kucağına almış annesine bakıyordum şimdi. Neden buradaydı? Ayrıca Sehun neredeydi? "Jongin." dedi gözlerini benimle buluşturup. Sanki evine gelen bendim, öylesine rahattı duruşu. "Anahtarlığımı evinde düşürmüşüm, onu almaya geldim."

Cümlesi sabah koltuğun altında bulduğum nesneyi hatırlamamı sağlamıştı. Hole geçip onları astığım yeri buldum. Aslında eve girdiği gibi gözüne çarpmış olması, sonrasında da defolup gitmesi lazımdı ya, neyse. Anahtarlarla dolu küçük köpek figürünü alıp tekrar salona döndüm ve ona doğru yaklaştım. Aklımdaki bir soru işareti hâlâ giderilmemişti. "Sehun nerede?"

Elimden anahtarlarını alırken hiçbir şeyden haberi yokmuş gibiydi. Sonrasında hatırlamış gibi kaşlarını havaya kaldırdı ve konuştu. "Biraz önce çıktı. Gergin gibiydi, kavga mı ettiniz?" Masum ayağına yatıp aklınca ilişki hayatımı öğrenmeye çalışıyordu ama ben bunlara kanmazdım, eminim ki Sehun'a bir şeyler diyip sinirlenmesine neden olmuştu. Kenardaki pizza kutusundan bir dilim alışını ve Chae'ye uzatışını izlerken düşünüyordum. Muhtemelen yanlış bir anlama olmuştu ve bunu en kısa sürede düzeltmem gerekiyordu. Hayatımı bir kere yıkması yetmiyormuş gibi gelmiş yeni kurduğum temellere de darbe indiriyordu, inanılır gibi değildi gerçekten.

Chae'nin annesine olan tepkisi tekrar onlara odaklanmama neden oldu. "Bunları Sehun ile yiyecektik, yemeyeceğim şimdi." Eliyle pizza dilimini ittirip burun kıvırdı. Chunghae gülümsemesini bozmadan şakayla karışık dilimi kendi ağzına götürdü. Aklınca onu güldürmeye çalışıyordu sanırım. "Ozaman hepsini ben yerim ama?" Fakat yaptığı oyunlar kızımın umrunda değildi, insanların hayatlarına aniden dahil olup birden anneleri oluveremezdiniz çünkü. "Babam bana yenisini alır." Minik elleriyle koltuğa tutunup inmek için yeltendiğinde ister istemez gülümsedim. Kabalık etmek istemezdim ancak elimde değildi, bozulması hoşuma gitmişti.

Chunghae gülümsemesi solmuş yüzünü odasına doğru giden Chae'den bana doğru çevirdiğinde, ben de eski ciddi halimde dönmüştüm. Her ne kadar ıslak saçlarımdan hâlâ damlamakta olan sular yere doğru akarken pek öyle görünemesem de, ciddiydim işte. "Sehun'a ne dediğini bilmiyorum. Fakat onunla bir daha konuştuğunu görürsem Chunghae,"
keskin sesim kısa süreli sessizliği bıçak gibi delmişti. Gözlerimiz buluştu. " sana yapacaklarımın sorumluluğunu biraz bile almam."

"

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.
bir çeşit eşitsizlik] sekai ✔Where stories live. Discover now