ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: FIRTINA ÖNCESİ

634 90 28
                                    

O gün eve gittiğimde gerçekten çok kötüydüm. Anneme bir selam verip hemen odama geçtim. Üstümü değiştirmeye bile mecalim yoktu. Öylece attım yatağa kendimi. Bir süre sonra odamın kapısı çaldı. Gelen annemdi.

"Güzin, girebilir miyim, yavrum?"

"Gel Anne, kapı açık."

"A, ne bu halin? Üstünü bile değiştirmemişsin. Pis üstünle yatmazdın yatağa sen."

"Çok yorgunum da, öylece attım kendimi."

"Oy, çok mu yordular benim kızçemi?" diyerek yanıma oturdu ve yanağımdan öptü. Ben de ona sarıldım.

"Sen neden yürüyerek geldin eve bakalım?"

"Yoo... Yürümedim ki."

Hay Allah! Nereden öğrenmişti annem şimdi bunu? Zehir hafiye ya!

"Yalan söyleme anneye."

"Tamam, tamam. Kızmayın diye söylemedim. Kilo vermek için. Yani spor olsun diye."

"Kızım, ne varmış senin kilonda? Fıstık gibisin maşallah. Allah nazarlardan saklasın. Tüh, tüh."
Bir güzel tükürdü yüzüme.

"Tükürmeyeydin iyiydi, Anne be."

"Onlar sevgi tükürükleri, bir şeycik olmaz."

"Neyse. Ya bu sene bol bol oturdum. Ders çalış, test çöz falan derken biraz kilo aldım sanki. O yüzden işte."

"Hmm. O zaman kantinden de o yüzden bir şey almıyorsun, evden götürüyorsun hep."

"Evet."

"İyi bakalım. Kızlarla da hiç buluşmuyorsunuz son zamanlarda."

"E, ders çalışıyoruz, anne. Hele bir sınav geçsin de bol bol buluşuruz o zaman."

"Ama kızım arada insanın dinlenmesi, kafasını rahatlatması da gerek. Olmaz ki böyle."

"Sınavdan sonra, Anneciğim. Sınavdan sonra inşallah."

"A, evet. Mezuniyet balosunda bol bol eğlenir stres atarsınız."

Hadi bakalıııım! O kadar kaçtım kaçtım ama nihayet anneme söyleme zamanı da gelmişti demek ki.

"Anneciğim," dedim.

"Söyle, güzel kızım."

"Ben baloya gitmeyeceğim."

Annem şok olmuş gibiydi.

"Ne demek bu? Nasıl gitmeyeceksin baloya?"

"Gitmek istemiyorum."

"Daha şundan ne kadar zaman önce deli gibi istiyordun gitmeyi. Sürekli kıyafet bakıyordun. Şimdi ne oldu da vazgeçtin gitmekten?"

"Hiçbir şey olmadı. Gitmek istemiyorum sadece."

"Anladım," dedi sessizce. Durduk bir süre öyle. Sonra:

"Güzin, ben sana söylemedim, değil mi?"

"Neyi Anneciğim?"

"Baban işe başladı."

"Gerçekten mi?" diyerek bir sevinç çığlığı patlattım.

"Evet. Bugün haber geldi. Gidince de hemen başlatmışlar."

"Çok sevindim! Ay çok şükür! Şükürler olsun Allah'ım!"

GÜZ SAÇLI KIZ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now