YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM: ŞEKİLCİ OYUNBAZ

676 74 46
                                    

(Multimedya: Güz'ün bölüm sonundaki hali, temsili)

Sinirden nereye gittiğimi bilmeden epey yürümüştüm. Birden durdum ve etrafa bakındım. Aslında yurda gidecektim ben, neden tam ters yöne gelmiştim ki? Gerisin geri döndüm, ama bu sefer Mir'i görmemek için en ara sokaklardan yürüdüm.

Ve yolda Ela ve Sude'nin yanına Ankara'ya gitmeye karar verdim. Zaten uzun zamandır yanlarına gitmek istiyordum ama ilk haftalardan dersleri boşlamak istemediğim için gidememiştim. Ama o an gözüm hiçbir şey görmüyordu. İki gün okulu asıp hafta sonuyla birlikte dört-beş gün kızlarla vakit geçirmeyi planlıyordum. Yurda vardığımda hemen sırt çantama birkaç eşya sıkıştırdım. Eşyalarımı hazırlar hazırlamaz da çıktım yurttan. Tam güvenliği geçmiştim ki telefonum çaldı. Sude arıyordu. Hissetmiş miydi ne?

"Alo, Su'cuğum."

"Güz'üm. Kız böyle demeni bile özledim."

"Canımsın. Ben de sizi çok özledim ve..." Cümlemi tamamlamama izin vermeyen canım kankim:

"E, o zaman daha fazla özletmeyelim seni. Biz otogardayız Ela'yla. İstanbul'a geliyoruz!" dedi.

"A, gerçekten mi?" dedim şaşkınlıkla. "Su, inanamıyorum şu an!"

"Aa, niye tatlışım?"

"E, ben de şimdi tam yurt sınırlarından çıkmış, Ankara'ya, size gelme niyetindeydim. Size sürpriz yapacaktım."

"Aa! İşe bak! Kalplerimiz bir işte, görüyor musun? Ama biz daha önce davranmışız, şeker. Şansına küs."

"Yok, canım. Bu şansa küsülmez. Kankalarımı bana getiren şans olsa olsa öpülür."

"Canım benim!"

"Saat kaçta otobüs?"

"Birde."

"Altı saatte gelseniz akşam buradasınız."

"Evet, inşallah."

"Aa! Şimdi geldi aklıma. Benim yurtla konuşayım da size kalacak yer ayarlayalım."

"Yok, tatlım. Biz o işi çoktan hallettik. Mir'de kalacağız."

"Ay, ne olur Mir demeyin bana ya!"

"A, neden? Ne oldu ki?"

"Gerizekalı işte. Ben onunla konuşmuyorum."

"Ay ne oldu ya?"

"Uzun hikâye. Siz gelince anlatırım. Ama ben onun evine gelmem, haberiniz olsun. Yüzünü görmeye tahammülüm yok."

"Ay, çok merak ettim şimdi. Azıcık ucundan anlatsan. Bu 'cool prens' seni bu kadar sinirlendirecek ne yapmış olabilir?"

"Gelince anlatırım dedim ya, Sude. Gelme üstüme lütfen."

"Ay tamam canım! Sinirimiz geçmemiş anlaşılan. Bu arada merak etme. Mir evin anahtarlarını bize bırakıp buraya geliyor."

"Nereye? Ankara'ya mı? Neden?"

"E, biz Mir'e 'bizimkilerle kavga ettik, sende kalsak' deyince..."

  "Aa! Kavga mı ettiniz? Nedeen?"

"Aynen seninki gibi uzun hikâye tatlım. Gelince anlatırız. Evet, ne diyordum? İşte biz öyle deyince Mir de 'siz gelin kendi eviniz gibi rahat rahat kalın, ben de oraya gideyim, neden üzmüşler sizi bizimkiler, bir ifadelerini alayım,' dedi."

GÜZ SAÇLI KIZ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now