YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM: AŞK APTALLIKTIR!

648 88 61
                                    

Veee inanamıyorum! Bir ay oldu! Tam bir aydır üniversiteliyim! İnanabiliyor musunuz kocaman bir ay! Bazıları için oldukça kısa olan bu sürede derslere ve üniversite ortamına ayak uydurma telaşı arasında bile kendi ayaklarım üstünde durmanın, onları her ne kadar çok sevsem de aileme bağlı olmadan tek başıma yaşamanın tadına varmıştım.

Ay çok güzel! İnanamazsınız! İnsanın kendi kararlarını alabilme özgürlüğüne sahip olması harika bir şey!

Bizimkilerin ne yaptığını merak ediyorsunuzdur tabi şimdi. Valla onlar da hallerinden pek bir memnundular. Aslında tercihlerin açıklanmasından kayıtların başladığı tarihe kadar olan süre boyunca herkes gidecekleri okulun, fakültenin bulunduğu çevreyi araştırma ve kalacak yer bulma telaşına düşmüştü. Ela ve Sude'ye ailelerinden izin çıkmıştı, aynı evde yaşayacaklardı. Bir süre Ankara'ya gidip ev aradılar. Ama kafalarına ve bütçelerine göre bir ev bulamadıkları için daha sonra tekrar bakmak üzere geri döndüler. Ama benim canım kankilerim çok şanslı kızlardı ya! Araya tanıdıkları girmiş ve birilerinin dıdısının dıdısının kızının mezun olduğu için boşaltacağı evi tutmuşlardı sonunda.

Akın ve Cenk de birlikte ev tutmuşlardı. Sevgilileriyle aynı şehirde ve hatta aynı okulda olacaklardı. Daha ne olsundu! Mir ise babası daha iyi olduğu için eğitimini aksatmamak adına Türkiye'de kalacaktı. Fırsat buldukça da gidecekti babasının yanına. Bu yüzden İstanbul'da yaşayan teyzesinin yardımıyla çoktan tek başına bir ev tutmuştu bile. Biz de tahmin edileceği üzere yurt bulma olayına girişmiştik. Ben bir taraftan, annemle babam bir taraftan internetten falan harıl harıl yurt aradık. Babam ilk başlarda kimseye güvenmediği için tek kişilik bir odada kalayım istiyordu. Ama bu ısrarı pek uzun süremedi çünkü o tek kişilik odaların fiyatı oldukça tuzluydu. Hem de zehir gibi tuzlu! O yüzden üç-dört kişilik odalara bakmaya karar verdik. Araştırmalarımızın sonucunda seçenekleri birkaç taneye indirebilmiştik. Babamın yıllık izni o zaman olduğu için kayıt zamanı İstanbul'a birlikte gitmeye ve yurtları tek tek gezip öyle seçmeye karar vermiştik.

Tercih sonuçları açıklandıktan sonraki günler işte bu yoğunluk ve telaş içinde o kadar hızlı geçmişti ki ne ara kayıt olduk ne ara yurt ayarlardık hiç farkına varmamıştım. Mir ile aynı okulda ve hatta aynı kampüsteydik. Genel olarak ders saatlerimiz de uyuyordu. O yüzden ders aralarında hep birlikte vakit geçiriyorduk. Derslerden sonra ise küçük İstanbul'u keşif gezileri düzenliyorduk. Mir'in İstanbul'a daha önce gelmiş olması ve birçok yeri bilmesi açıkçası çok da işimize yarıyordu. Birlikte yaptığımız bu gezileri çok seviyordum. Farklı yerleri keşfetmek hayatta yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri olmuştu. Üniversitede Mir'le birlikte olmamız büyük bir şanstı bizim için.

Ben mi? Ben iyiydim. İyiyim diyordum herkese. Öyle olduğumu da düşünüyordum aslında. Üniversitenin ve İstanbul'un büyüsüne kaptırmıştım kendimi belki de. Bir gün yine Mir'le keşif gezisine çıkmışken bir sahafın raflarından gözüme bir kitap ilişti. Adı, Aşk Köpekliktir'di. "Ne de doğru bir söz ama!" diye geçirdim içimden. Çünkü hâlâ her an tesadüfen karşılaşma umuduyla onu arıyordu gözleri, köpek kalbimin. Hâlâ köpek gibi aşıktı ona! Onu göremediği her an acıyordu, kanıyordu! Ah, onunla yine aynı havayı solumak, aynı gökyüzü altında olmak için neler vermezdi! Sonra aklım alıyordu kalbimi avucunun içine. Sıkıyordu... Sıkıyordu onu acıtana kadar iyice. "Hatırla," diyordu. "Hatırla sana yaptıklarını!" Acı içinde çırpınan kalbimse "ama," diyordu, "ama o pişman yaptıklarına." "Unutma!" diyordu aklım üstüne basa basa. "Unutma, onun istediği sen değilsin! O sadece kadınlığını istiyor senden! Hatırla!... Ve unutma asla!" Ve kalbim aklımın acımasızlığı altında iyice kan revan oluyordu... Ve aklım o güzel sözü değiştiriyordu kendince: "Senin aşk sandığın kendini kandırmaktan, aptallıktan başka bir şey değil! Aşk aptallıktır!"

GÜZ SAÇLI KIZ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now