🕊KUMRU ÖĞRETMEN 11.BÖLÜM

10.4K 693 25
                                    

Bugün hava esintiliydi. Bahçeye hava almak için çıkan Kumru dün ki adamı yine görmüştü. Rıza yani Baran'ın büyük amcasıydı. Kardeşini hapse atan adamın kızını bulmak için çabalayan adamdı ama her seferinde önüne taş koyan Barandı. Çünkü Baran babası için kendisi yapmak istiyordu.

"Rıza Bey kahveniz"

Dediğin de göz ucuyla onlara bakarken birden başını bana çevirmesiyle önüme geçen göğüz gördüm. Bu kim be?

Sinir başımı kaldırıp baktığım da şaşkınlığım artmıştı. Baran Ağa...neden burada ki? Şaşkınca ona bakarken hızla arkasında duran perdeyi çekti.

"Ne işiniz var burada?"

Deyip biraz geriye gidip sordum. İçeriyi gösterdiğinde lobiye yürüyerek

"İşim vardı burada sizi görünce bir merhaba demek istedim."

Dedi. Demek merhaba demek istedi hayırdır bizim ağa medeniyet dağıtıyor. Vay be dercesine baktığım da o durmayıp

"Neden otel de kalıyorsunuz? Eviniz var diye biliyorum."

Dediğin de kafamdaki yılan hikâyesi yine ortaya çıktı. Şuan gerçekten söyleyemediğim için çok kötü hissediyorum ama bunu hem Zişan hemde senin için yapmalıyım. Eğer hapse girersen Zişan daha çok yaralanır. Dün tüm gece bunu düşündüm ve susmanın iyi olacağına kanaat getirdim.

Başımı kaldırıp ona baktığım da gözü üzerimdeydi. Gülümseyerek

"Ev arkadaşımla ufak sorunlar çıktı bende aşırı gurur yaparım çıktım otele geldim. Hatta sağolsun Kerem Hoca burayı gösterdi yoksa buradan haberdar olamayacaktım."

Dedim. Her yerde tarih, her yerde bi  mardin havası vardı. Nedense bunu sevmeye başladım. Aslında olmaması daha iyi ama gün geçtikçe sevmeye başlıyorum.

"Öyle mi? Sanırım buralara pek gelmediniz."

Dedi. Bir yere oturduğumuz da önümüze gelen kahvelerle sohbete devam ettik.

"Hayır gelmedim. Hatta İzmir haricinde sadece yurt dışına çıktım."

Dedim. Başını salladığın da kahvesinden bir yudum aldı. Neden tuhaf hissediyorum şuan...yani tamam alışık olduğum bir durum değil Baran Ağa ile oturup kahve içmek ama kendimi kötü hissediyorum.

Hem Devran'ı söylemediğim için hemde Zişan için kötü hissediyorum.

"Bugün isterseniz çıkabiliriz. Size rehber olabilirim "

Dedi. Yok arkadaş kesin bu adamın kafasına taş düştü. Şaşkınca bakarken Baran Ağa ayağa kalkıp

"Kızım hanımefendinin çantısını getirin."

Deyip resepsiyondaki kızlara seslendiğin de ben ayakta duran adama bakıyordum. Doğu siması ve Batı siması içinde bir hali vardı. Yüzü, duruşu, bakışı, hatta konuşmasının bile başka bir havası var.

Bazen kro, bazende centilmen oluyordu.

"Buyurun"

Deyip dışarıyı gösterince üstümdeki şaşkınlığı attım ve hızla ayaklanıp kızlara baktım. Onlar gülüşürken ben sırıtıp dışarıya doğru yürüdüm.

Önümüzde duran arabaya geçtiğim de önden uzatılan çantamla aldım ve yola koyulduk. Kumru kendine gel ya konuş ne bu saçma sapan hallerin. Tamam her krodan bir centilmen çıkmaz ama bu Baran Ağa....istediğini yapar.

"Eee nereye gidiyoruz?"

Dediğimde heyecanla bakındım.

"Henüz liste yapmadım ama önce müzeye gidelim sonra manastır, tarihi evler, kilisemiz, konaklar ve eski mardine ait yerler."

KUMRU ÖĞRETMEN🕊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin