🕊KUMRU ÖĞRETMEN 21.BÖLÜM

8.5K 650 134
                                    

KUMRU ÖĞRETMEN
arkadaşlar hızımı alamadım 7 bölüm yazdım ama sizi bekliyorum. Bana bir dönüş eleştiri için

Cafeye geldiğimiz de ben çok sevdiğim yaban mersinli cheesecake ve kahve aldım. Murat hoca sadece kahve içerken Baran ve onun pek sevgili Sinem Hanımı beraber kahve içiyordu! Ya kıza bak aynı kahveyi aldı bu ne yakınlık!

"Eee Kumru Hocam ne zaman gidiyorsunuz?" diyen Abdullah Bey'e bakıp 'mümkünse hemen' cevabını vermek istesem de zoraki bir gülümsemeyle "Az kaldı ama sizi Kerem Hocayı ve çocukları bırakmak bana zor gelecek." deyip minnet duyarcasına konuştum.

Kerem Hoca çayını kenarıya koyup yüzündeki üzünlü bir gülümsemeyle "Evet benim içinde zor olacak. Çocuklar seni çok sevdi nasıl bırakacaklar bilmiyorum." dedi. Valla onu bende bilmiyorum. Biz duruken Sinem ve Ceyda hoca sinem hoca sitem edip konuşurken. Sinem Hoca "Pardon da bizi sevmiyorlar gibi konuştunuz!" deyip böyle şaka ama gerçek söylemiş surat ifadesiyle duruyordu.

Şuna bak ya resmen kıskançlığını somut halde görüyorum. Sinir olup cevap verecekken Kerem Hoca "Elbette sizi de seviyolar ama sizin onları müzeye götürdüğünüzü ya da ip atlayıp saklanbaç oynadığınızı görmedim. Sakın öğretmenliğinizi eleştirdiğimi düşünmeyin ama Kumru bunları yaptı ve şuan hangi öğrenciye sorsanız Kumru Öğretmen der." deyip böyle yaplarımı eritip paçarımdan akmasını sağladı.

Sinem Hanım ben ekmeğime sürdüğüm yağı ballı kaymaklı yerims en yavan yavan dur! Gülümseyip Kerem Hoca'yı dinlerken durmayıp "Böyle düşünmenize sevindim" deyip ateşi harladım.

O sırada Abdullah Bey "Aslında bunu en iyi Baran Bey biliyor. Malum evinde eğitim verdi." deyip çayından bir yudum aldı. Göz ucuyla Baran'a baktığım da kahvesinden bir yudum alıp Bana baktı. Kalbim yine aynı tepkiyi verdi ve garip garip atmaya başladı. Kumru kendine gel!

"Evet kızımla çok ilgiliydi" deyip kısa kestiğin de Ceyda gülerek ortaya atladı ve "Aaa kendimi kötü öğretmen gibi hissettim" dediğin de gülmeye başladım. Hiçbir öğretmen kötü değil sadece eğitim veriş tarzı farklıdır. Belki İzmir de olsam böyle olmazdım ama burası beni sarıp sarmalıyor hemde çok fazla ısırtıyor.

Güzel muhabbetle geçen saatler sonunda ayaklandığımız da Murat gelip "Ben bırakayım...." diyemeden yan taraftan gelen sesle sözü yarı da kaldı."Benimle geliyor"dedi. Hayırdır ona ne zaman karar verdin? Dudak büzüp bakarken Murat "Tamam yarın düğünde görüşürüz." dediğin de kuzenine başıyla selam verip gitti.

Resmen beni zorla alıkoydu. Elim belimde dönüp "Benimle gelir misin demek çok mu zor?" diye onu sinir etmeyi planlarken oralı olmayıp arabaya bindiğin de içimdeki gurut kendini ortaya attı ve çantama asılıp ona ters ters bakıp yürümeye başladım.

Daha cevap vermiyorsun kalkmış "Benimle" diyorsun. O zaman bende seni kale almam. Hah gururumu sokakta mı buldum? Sinirle giderken kaldırıma geçtim. Arabalar gittiğin de birden yanımda duran arabayla içinden çıkan Baran kolumu tuttu. Şuna bak ya hadsiz!

Kolumu hızla çekip "Bana bak ağa bozuntusu ben senin o emirin altındakilerden değilim. Bana dokunup durma yoksa çok fena olur" diye içimde ne var ne yok döktüğüm de gözündeki alevi görmüştüm.

Baran bir adım atıp çok sinir eden bir tavırla "Ne o benim yaklaşmam mı sorun oldu? Halbu ki Keremin övmesine, Murat'ın kahve davetine gidiyorsun!" diye bir çırpıda söylediğinde anlamamış haldeydim. Niye böyle davranıyor?

"Sanane! İstediğimle istediğimi yaparım sana mı soracağ...." diye kükrerken bir adım daha atıp bu kez beni kesin kesecek diye karar çıkardığım da "Evet bana soracaksın! Kerem'in övmesine karşılık gülmeyeceksin! O adamla kahve içmeye çıkmayacaksın ya da birisi peşine takıldığın da saklamayıp söyleceksin!" diye değişik duygular içine atarken şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştım.

KUMRU ÖĞRETMEN🕊Where stories live. Discover now