Riley sihirli dünyaya geldiğinde gizemli olaylar silsilesinin yakasını bırakmayan bir lanet gibi peşinde dolaşacağını düşünmemişti. 1975 yılının Hogwarts zamanında onu muhteşem arkadaşlıklar, eğlenceli anlar ve çözülmesi gereken sırlar bekliyordu.
¤...
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
《¤》
Riley gözlerini karanlığa alıştırmaya çalıştı. Biri bileğini sıkıyordu. Tek duyabildiği şey ise hızlanan kalp atışları ve yanındakinin nefes alışverişiydi.
Süpürge dolabının dışından Filch'in sesi duyuldu. "Mrs Norris şansına küs kızım. Kaçmışlar. Ah nerde o eski cezalar. Eski cezalar olsaydı asla yataklarından çıkabilirler miydi?"
Filch'in sesi uzaklaşınca Riley "Lumos."diye fısıldadı. Ve Rabastan Lastrenge ile yüz yüze gelmesi bir oldu.
"Senin burada ne işin var?"dedi Riley şaşkınlıkla. Şimdi korkusu geçmişti ama yaşanan olaylara anlamdıramamıştı. Sonra Rabastan ile çok yakın durduklarını fark edip kenara çekildi.
"İstersen buradan çıkalım sonra konuşalım."dedi Rabastan.
Riley de onu onayladı. Dolaptan çıktığında rahat bir nefes aldı. Rabastan'ın da çıkmasını bekledikten sonra sorusunu tekrarladı. "Orada ne yapıyordun?"
"Filch'den saklanıyordum."dedi Rabastan omuz silkerek. "Senin de zor durumda olduğunu anlayınca yardım ettim."
"Teşekkür ederim." dedi Riley. Rabastan'a borçlu kalmaktan hoşlanmasa da yapacak bir şey yoktu. Riley çocuğun yüzüne baktı. Lestrange kardeşleri çok daha korkutucu hayal etmişti. Rabastan hiç de hayal ettiği gibi değildi. Kesinlikle daha yakışıklıydı. Uzun bir boyu vardı. O da Sirius gibi asil bir havaya sahipti. Bir süre aralarında rahatsız edici bir sessizlik oldu.
"Özür dilerim."dedi Rabastan bir anda.
"Hı?" dedi Riley. En son bekleyeceği şey Rabastan'ın özür dilemesiydi. "Ne için?"
Rabastan elini saçlarının arasından geçirdi. "Bugün Felix'in yaptıkları için. Böyle olmasını istemezdim."
"Önemli değil. Alışkınım böyle şeylere. "dedi Riley. Eski hayatını ve yetimhaneyi hatırlayıp ürperdi.
"Hayır önemli."dedi Rabastan diretircesine. "Gerçekten üzgünüm. Felix arada böyle saçmalıklar yapar. "
Riley elini boşver dercesine salladı ama Felix yaptıklarını bir bir ödeyecekti."Gerçekten sorun yok. Hem artık saatte geç oldu. Filch'e yakalanmak istemem. Bu arada tekrardan teşekkür ederim."
"Ben de tekrardan özür dilerim. Ve iyi geceler. "dedi Rabastan.
Arkasını dönüp giderken "İyi geceler." dedi Riley. Ön yargılari giderek kırılıyordu. Rabastan'ı kitaplardan bilmeseydi asla bir ölüm yiyen olacağını düşünmezdi. Belki onu da ölüm yiyen olmaktan vazgeçirebilirdi. "Fazla iyimsersin Riley."diye mırıldandı kendi kendine.
Sonunda Gryffindor ortak salonuna gelebildiğinde Çapulcuların da şöminenin önünde oturduğunu fark etti. Sirius ise ona kötü bakışlar atıyordu. Riley genç adamın bakışlarına karşılık verdi. Her şey yarın açıklığa kavuşacaktı ve Sirius'un ona bir özür borcu olacaktı.
