13 | Ufak Bir Yaramazlık

3.1K 256 207
                                    

《¤》

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

《¤》

Lucy, James'in şaşkınlıkla irileşen gözlerine baktı. Kız yutkundu. "Doğru duydun James. Ben seni çok uzun zamandan beri seviyorum. Mesela muziplik yaparken parlayan gözlerini seviyorum. Saçlarının her zaman süpürgenin üzerinden inmiş gibi dağınık durmasını seviyorum. Gerçekten sevdiğin insanlar için neleri tehlikeye atabileceğini biliyorum ve bunu seviyorum. Çok zor sinirlenmeni ama sinirlenince etrafı yakıp yıkmanı seviyorum mesela. " Bunlar uzun süredir içinde tuttuklarıydı. İtiraf edince rahatlamıştı.

"Sen beni daha yeni tanımaya başladın ama ben seni çok uzun zamandır tanıyorum James. Örneğin en sevdiğin rengin kırmızı olduğunu biliyorum. En sevdiğin kokunun ise Quidditch sahasındaki çim kokusu olduğunu biliyorum. Piyano çaldığı da biliyorum. Bunu çok az kişi bilir. Sen Sirius'a söylerken duymuştum. Seni değiştirmek istemeden olduğun gibi seviyorum. "

James karşısında duran utançtan yanakları kızaran kıza baktı. Siyah dalgalı saçları omuzlarına dökülüyordu. Uzun kirpikleri gözlerini gölgelemişti. James kızın bu yanını hiç görmemişti. Onu daha çok arkadaş edinmek istemeyen yalnız, soğuk kızlardan zannediyordu. Lucy'nin söyledikleri onu çok fazla etkilemişti. Lily'den sonra onu kimsenin sevebileceğini düşünmemişti. Sonuçta insanlar onunla çıkmak yerine kara göldeki mürekkep balığını tercih ederdi değil mi?

James ne diyeceğini bilemedi. "Lucy ben- "diye mırıldandı.

Lucy hüzünle gülümsedi. "Bunları senin benimle çıkman için soylemedim James. Sadece çok uzun zamandır içimde duranları itiraf ettim. Senin beni sevmediğini uzun zamandır biliyorum James. O yüzden bir şey söylemene gerek yok."

Kız arkasını dönüp hızlı adımlarla uzaklaştı. James "Hey Lucy gitme." desede bir yararı olmadı. Lucy'nin görüntüsü insanlar içinde kaybolurken James sadece arkasından bakakaldı.

《》《》《》《》《》《》《》《》《》《》

Remus Lupin önündeki kahveyi yudumlarken aynı zamanda kitap okuyordu. Bu aktivite ona her ne kadar huzur verse de dolunay bu geceydi. Ve kendini yorgun hissediyordu. Bu lanetten bir kez daha nefret etti.

Kütüphaneye patır kütür biri girince çıkan sesten dolayı başını kaldırdı Remus. Arkadan kitapların yere düşme sesi geldi. Remus bunu yapanın arkadaşlarından biri olduğunu çoktan anlamıştı. Sadece şuan hangisi olduğunu merak ediyordu. James mi Sirius mu?

Rafın arkasından ona doğru koşan James'i görünce şaşırmadı. Fazla panik görünüyordu. Hızla gelip Remus'un karşısındaki sandalyeyi çekti. Çıkan ses yüzünden insanlar ona onaylamaz bakışlar atsada umursamadı." Acilen yardımına ihtiyacım var Aylak."

Remus kaşlarını çattı. "Umarım kötü bir şey değildir. "

"Bak şimdi hazırsan söylüyorum." dedi James. "Lucy Rosier bana aşıkmış hem de uzun zamdan beri."

Marauders And Riley QuinnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin