27

5.2K 347 371
                                    

Sürpriz bölüm iki! Ladyniz yine sözünde duramıyor gördüğünüz gibi...

Bol bol yorum yapın pliiiss...

İyi okumalar :)

*****

Şampiyonlar için hazırlanan çadırda oturmuş sırasını beklerken az sonra bir ejderhayla karşı karşıya gelecek birine göre oldukça rahattı. Her yaz tarihin en güçlü büyücüsüyle düello yaparken bir ejderhayı yenmek onun için zor değildi.

Bedeninde dolaşan sihre ve kendine inancı tamdı. Özgüveni oldukça yüksekti. Zaten özgüven en çok, Karanlık Lorda ve varisine yakışırdı.

Yükselen alkış seslerinden üçüncü yumurtanın da alındığını anlayıp ayağı kalktı. Çok geçmeden adı anons edilmişti.

Çadırdan dışarı adım attığı an bedeninde hapsettiği sihri yaydı. Öyle ki yarışma alanına çevrilen Quiddich sahasındaki tüm seyircileri etkisi altına almıştı. Tabi bir ejderhayı etkilemek daha zordu. Özellikle Macar Boynuzkuyruk pek de arkadaş canlısı değildi.

Harry biliyordu, ejderhaların arasında en tehlikeli olanı seçmişti. Alevleri diğer üçünden daha kuvvetliydi, daha saldırgandı ve daha çevikti, bedenini kaplayan siyah pullarsa zırhların belki de en güçlüsüydü.

Kayalarla kaplı arenaya çıktığında gözüne ilk çarpan şey tam ortada duran altın rengi yumurta oldu. Boynuzkuyruk kendini daha göstermemişti.

Yumurtaya doğru bir hamle yapmadı, bu planı açısından büyük bir hata olurdu. Arenanın sınırında birkaç adım atınca ejderha saklandığı yerden çıktı.

Tehtidkâr bir görüntü oluşturmamak için asasını eline almamıştı, zaten ona ihtiyacı da yoktu. Sarı gözlere bakan devasa kertenkeleye doğru iki adım attı. Zihni sonuna kadar açıktı. Aurasıysa sezebilenler için amaçlarını eleveriyordu.

Boynuzkuyruk çocuğun yumurtasını almak istediğini sezince güçlü nefesini serbest bıraktı. Alevler, yapılışındaki en ufak yanlışta işe yaramayacak zor ve güçlü bir kalkan büyüsü tarafından geri püskürtüldü.

Tüm stadyum, alevler asası elinde olmayan çocuğa yaklaşırken nefesini tutmuş, bazı öğrenciler manzarayı görmemek adına kollarıyla gözlerini kapamış, arkalarına dönmüşlerdi. Çocuğun ejderhanın nefesinden tek bir hasar almadan kurtulduğunu görenler ilk başta donakaldı, ardından tüm arenayı coşkulu alkış ve ıslık sesleri doldurmuştu.

"Nefesin bana zarar vermez." Harry çataldilinde konuşarak birkaç adım daha attı. Göz teması kurduğu yaratığın düşüncelerini duyabiliyordu.

Bir ejderhanın kafası nasıl karışabilirdi bilmiyordu ancak durum tam da oydu. İlk defa biri alevlerini yenmişti, onunla iletişim kurmaya çalışıyordu ve savaşmak istemiyordu.

Oysa insanlar korkaktı. Karşısında panikler, işe yaramayacak büyüler savururlardı. Gözünü hedef almadıkları sürece büyülerin hiçbir etkisi olmuyordu.

Harry farklı bir şey denemeye karar verdi. Bir ejderhaya gerçekten hükmedebilir miydi bilmek istiyordu. Onun için risk almaya değer bir deneyim olabilirdi.

Sihrinin bir kafes gibi ejderhayı sardığını düşündü. Öyle konsantre olmuştu ki, şu an ejderha nefesini üflese hiçbir savunma yapamaz, kül olurdu. Ancak Boynuzkuyruk etrafındaki değişikliği hissetmiş, afallamıştı.

Yerdeki kumlar havalanırken göz temasını kesmeden kafasını sağa doğru yatırdı. Ejderha, transa geçmiş gibi çocuğun hareketini taklit etti. Seyirciler seslerini bile çıkarmadan olanları izlerken gördüklerine inanmakta zorlanıyordu. Harry Potter bir ejderhayı yönetmeye çalışıyordu.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now