15

6.5K 400 275
                                    


Kabul odasına bağlı başka bir odada otururken Hermione heyecanını bastıramadan odada dolaşıyordu. Harry'se az sonra varis olarak takdim edilmeyecekmiş gibi rahatlıkla koltukta yayılmış kızın bu heyecanlı tavırlarını izleyerek eğleniyordu.

Lucius Malfoy ölümyiyenlere ulaşmış, hepsini bu gün için davet etmişti. Lordun karşısında bir saygısızlık yapılmaması ve önceden hazırlıklı olunması için hepsi Harry Potter hakkında bilgilendirilmişti. Ne yazık ki çoğu Lucius kadar politik değildi, aniden lordlarının varisi olduğunu öğrenmek ve bu kişinin sağ kalan çocuk olduğunu görmek kontrolsüz ve söyledikleri an pişman olacakları tepkiler vermelerine neden olabilirdi.

Harry sonradan öğrense de Lucius'un bu hamlesinden rahatsızlık duymamıştı. Onun için pek fark etmiyordu, zaten hepsinin düşüncelerinden haberdar olacaktı. Ölümyiyenler rahatsızlık duysa da duymasa da ona itaat etmek zorundaydı.

Eğer rahatsızlıklarını Karanlık Lordun olmadığı bir ortamda dile getirir veya belli ederlerse Harry için daha iyi olabilirdi, öğrendiği yeni lanetlerle bir şekilde pratik yapması gerekiyordu değil mi? Ölümyiyenleri deney tahtası olarak kullanmak güzel olabilirdi.

"Rahat ol, Hermione." diye seslendiğinde kız adımlarını durdurup tereddütlü bakışlarını çocuğa çevirdi.

"Harry ben gelmesem mi? Sonuçta bu ilk toplantı, sadece siz olsanız daha iyi olurdu..." dediğinde çocuk doğrularak ciddileşti.

"Saçmalıyorsun," derken sesi kızı daha çok azarlar gibi çıkmıştı. Sakin ve yatıştırıcı bir sesle devam etti. "Yaklaşık bir aydır birlikte çalışıyoruz ve oldukça ilerledin. Tarih derslerin devam ediyor, ayrıca yapılan tüm planlardan da haberdarsın. En azından onların karşısına çıkacak kadar hazırsın, Hermione. Ayrıca konuşmana da gerek yok, tıpkı istediğin gibi, sadece yanımızda durup diğerlerine üstün bakışlar atacaksın o kadar."

Hermione derin bir nefes alırken odanın kapısı açılarak Karanlık Lord içeri girdi. Harry ayağı kalkarken kızıl gözler iki gencin üzerindeydi. Kendisi için olağandışı bir gün değildi ama iki gencim özellikle Hermione'nin heyecanlı olduğunu biliyordu. Harry belli etmemeye çalışsa da ilk defa resmi bir şekilde varis Slytherin olarak anılacak olmanın heyecanını yaşıyordu. "Hazır mısınız?"

Kız başını sallamakla yetinirken Harry sabırsızlıkla ellerini birbirine sürterek "Kesinlikle." dedi.

Voldemort başını salladıktan sonra kapıya yönelirken arkasındaki iki gencin gittikçe yoğunlaşan aurasıyla nefesi kesildi. Gerçekten, bu güce itaat etmemek elde değildi.

Kabul odasına açılan kapı kendiliğinden açılırken, Lucius Malfoy içinde asasının gizlendiği yılan figürü oymalı gümüş uçlu bastonunu sertçe zemine vurdu.

Ölümyiyenler on yıllık bir aradan sonra ilk kez Lordları önünde diz çökerken, Karanlık Lord cüppesinin uçları savrularak içeri girdi.

Asil adımlarla kısa yolu aşıp tahtına oturduğunda Harry de kendi tahtına oturmuştu. Hermione, lordunun diğer tarafına geçtikten sonra ellerini önünde birleştirerek dik bir duruşla ölümyiyenlere bakmaya başladı. (Y.N/ Bu tablo umarım sizin gözünüzde de bendeki gibi canlanmıştır çünkü hayal ettikçe gözümden kalpler çıkıyor)

Kızıl gözlü adam elini kaldırarak müsaade verince başta Lucius Malfoy olmak üzere, ölümyiyenler ayağı kalktı.

"Sizi tekrar bir arada görmek güzel, yıllar sonra..." diyerek derin sesiyle konuştuğunda ölümyiyenler Lordlarının genç yüzünün şaşkınlığı içerisindeydi. "Yıllar geçmiş olmasına rağmen, siz yine de benim çağrıma sanki dün buluşmuşuz gibi karşılık verdiniz... Demek ki hâla Karanlık İşaret'in altında birleşmiş haldeyiz. Acaba öyle miyiz?"

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum