Slytherin Varisi (Harry Potter AU)

40

Draco, çalışma odasının kapısını çaldıktan sonra açılan kapılardan içeri girdi. Harry, Hermione'yle birlikte oturmuş birkaç parşömeni inceliyordu.

"Ne kaçırdım?" diye sorduğunda Harry gözlerini sarışına çevirdi.

"Pek fazla bir şey değil, sadece Almanya'nın hamlesine karşılık seherbazlarla çatışma emri verildi, yoldaşlıkta casusluk yapacak yeni bir yakın hat ölümyiyenimiz oldu ve Hermione'ye mugglelardan bilgi sızdırmak için çok özlü iksirle başkasının yerine geçme görevi verildi." diye üst üste sıralarken oturması için koltuklardan birini gösterdi. Çalışma masasının aksine pencerenin önüne konumlandırılmış deri koltuklarda oturuyorlardı.

Draco şaşkınlıkla kendini koltuklardan birine bıraktı. "Gerçekten, sadece bir toplantı kaçırdım. Üstelik kuzenime bakıcılık yapmak için, benden yaşça büyük olduğunun da altını çizmek istiyorum."

İkisi de sarışının isyanına gülerken Hermione "Üzülme," dedi. "Yakında çok fazla çatışma yaşanacak gibi görünüyor. Bunu telafi edebilirsin."

Draco bakışlarını yeşil gözlere çevirdi. "Karanlık Lord yakın hattı mı görevlendirdi?" diye sorunca varis başını sallamıştı.

"Almanya'ya ciddi bir tepki vermemiz gerekiyordu. Seherbazlara devriye görevi vermiş. Diğer ülkeler bundan cesaretlenebilir."

"Doğru, söylüyorsun..." derken asıl takılması gereken konuyu fark edince kaşlarını kaldırdı. "Hermione'nin görev almasına nasıl ikna oldun? Dumbledore'un tuzağından sonra onu kaleye kitleyecektin neredeyse."

Hermione başını iki yana sallayarak söylenirken Harry güldü. "Eh, düşünmedim değil..." dediğinde kız sevgilisine dehşetle bakmıştı. Harry daha da gülerken ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Sadece şakaydı. Bana işkence edecekmiş gibi bakma!"

Hermione, kendisine sahte bir korku ifadesiyle bakan çocuğa sırıttı. "Eh, düşünmedim değil..."

Draco kızın sözlerine kahkaha atarken çok geçmeden Hermione de ona katılmıştı. Harry başını iki yana sallayarak güldü. "Sen ne yaptın? Annesi Nymphadora'yı görünce ne tepki verdi?"

Draco dramatik bir oyunculukla "Lütfen, bana Nymphadora deme!" diye isyan etti. "Ona bir kere öyle seslendim ve beni dediğime pişman etti!"

Küçük bir gülüşmeden sonra ciddileşerek omuz silkti. "Andromeda'yı ilk defa gördüm. Gerçekten Bella teyzeme çok benziyormuş. Herneyse... Aralarında ufak bir kavga çıktı, Dora başına gelenlerden annesini suçladı, aile meselelerine karışmamak için fazla durmadan ayrıldım."

"Sence yanımıza çekebilir miyiz?" diye sordu Hermione. Draco bakışlarını ona çevirdi.

"Bilmiyorum, olabilir. Ama bu çok da gerekli bir hamle değil, ona ihtiyacımız yok."

Hermione gözlerini devirdi. "Genç bir hemcinsimle arkadaş olmaya hayır demezdim."

Harry, elindeki listeyi incelerken "Bella bunu duymasın..." diye mırıldandı. Doholov'un teslim ettiği safkanların listesini inceliyordu.

Hermione, "Jones bir sonraki toplantıya katılacak mı?" diye sorarak konuyu değiştirdi.

"Bilmiyorum, öncelikli olarak yoldaşlığın programına uyacak. Her toplantıya katılamayacaktır. Hatta bilgi vermek için gece yarısı bile gelmesi gerekebilir. Ondan şüphelenilmemesi lazım. Hiçbir şekilde riske atamayız."

"Doğru. Dumbledore'u kandırmak kolay olmayacaktır." diyerek sevgilisini onayladığında Draco yerinde dikleşerek söze girdi.

"Şu mugglelarla işbirliğinin tehlikelerini düşünmekten asıl hamlenin ne olacağını geri planda bıraktık. Dumbledore sadece bir adres için böyle bir şeye kalkışmaz. Zekası konusunda zaten hemfikiriz, her ne kadar dostluk zırvalıklarını yaysa da büyük bir şey planlamadıkça onlara güveneceğini sanmıyorum."