50

3.4K 251 95
                                    

"Anne! Ben çıkıyorum. Dün Cissa mutlaka kahvaltıya katılmamı istedi. Sanırım Bella'yı da çağıracak." Cümlesinin yarısındayken salona girmişti.

Andromeda kızını tereddütle süzse de, Nymphadora annesinin şüphelenmeyeceğinden emindi. Narcissa'nın uzun zamandır Bellatrix'le yeğeninin arasını düzeltmeye çalıştığını biliyordu. Nymphadora'nın bu yalanı seçmesinin nedeni de buydu.

"Tamam, ama akşam evde olmalısın. Misafirlerimiz var."

Nymphadora meraklı olduğunu düşündüğü bir bakışla annesine baktı. "Öyle mi? Kim geliyor?"

"Yoldaşlıktan birkaç arkadaşım ve Dumbledore." Kız, kaşlarını çatarak hoşnutsuzluğunu belli etti.

"Neden? Karargâh falan mı yandı?" diye sordu huysuzca. Andromeda kızının her zamanki tavırlarına göz devirdi.

"Hayır, Dumbledore'un seninle konuşmak istediği bir şey varmış. Karargaha asla gitmeyeceğini bildiğim için akşam yemeğine davet ettim." Ya da karargâhın yerini bana asla söylemeyeceğiniz için, diye düşündü kız.

"Eğer konuşacağı şey Yoldaşlığa davet etmekle ilgiliyse boşuna uğraşmamalarını söylemeliydin."  dedi bu kez. Bir yandan da salondaki aynaya bakarak saçlarının rengini değiştiriyordu.

Andromeda "Söyledim, ancak pes etmiyor. Senin ağzından duymakta oldukça ısrarlılar." dediğinde kız annesinin kelime seçimlerindeki ustalığını düşündü. Kadın hem yalan söylemiyor, hem de bahsetmemesi gereken şeyleri oldukça iyi gizliyordu.

Koyu bir yeşilde karar kıldığında tatmin olmuş bir şekilde annesine dönerek "Nasıl olmuş?" diye sordu. Bu gün için bu rengi seçmesi elbette bilinçliydi.

Andromeda "Güzel," diyerek geçiştirdikten sonra kızına ciddi bir bakış attı. "Akşam evde ol. Ve unutma, kimse seni bir şeylere zorlayamaz."

Kız annesinin bu sözleri daha çok kendine hatırlatma amaçlı söylediğini düşündü. Dumbledore'un 'büyüyle ikna etme' teklifini önceki akşam konuşmaları dinlerken öğrenmişti.

"Tamam, geç kalmam. Ben çıkıyorum." diye hızlıca konuştuktan sonra kapıya yönelmişti. Cisimlenme duvarlarını aşıp vakit kaybetmeden Malfoy malikanesine cisimlendi.

Malikanenin kapısını çaldığında ev cini Dobby kendisini karşılayarak yemek salonuna kadar eşlik etti. Odaya girdiğinde Narcissa gülümseyerek ayağı kalktı. "Dora? Ne güzel sürpriz! Hoşgeldin. Gelsene, biz de tam yeni oturmuştuk."

Nymphadora sabah annesine söylediği yalan aklına gelirken masadaki ikinci kadına baktı. Bellatrix'in gerçekten orada olacağını düşünmemişti.

"Aslında ziyaret amaçlı gelmedim, Cissa. Lucius'la konuşmam gereken şeyler var." Son cümlesinde masanın baş köşesindeki adama bakmıştı.

Narcissa yeğeninin söylediklerinden sonra bakışlarını sorarcasına kocasına çevirmişti, ancak anladığı kadarıyla onun da haberi yoktu.

Lucius kızın ciddi tavırlarını anlamlandıramazken çözmek istercesine süzmüş sonrasında bir işe yaramayacağını anlayarak nazikçe gülümsemişti. "Elbette, Dora. Gelsene, bize katıl. Kahvaltıdan sonra konuşuruz."

Kahvaltı Nymphadora için oldukça gergin geçti. Nedeni az sonra konuşacakları konu muydu yoksa Bella teyzesinin korkutucu bakışları mıydı emin değildi. Ama ikinci seçenek daha ağır basıyor gibiydi.

Kahvaltıdan sonra Lucius çalışma odasına gitmeyi teklif ettiğinde reddetti. Draco ve Bellatrix zaten birer ölümyiyendi. Narcissa'nın duyması da o an için sakıncalı görünmüyordu. Hep birlikte salona geçtiler.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now