KIZIL ARAF

2.5K 257 62
                                    

Benim dünyama, benim zihnime hoş geldiniz!

Buraya geldiyseniz, size minnettarım. Şans verdiğiniz ve beni anlamak için ilk adımı attığınız için teşekkür ederim.

Keyifli okumalar!

_______._______

Geride kaldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geride kaldım.

Her anlamda geride kaldım.

Çocukluğum geride kaldı. Gençliğim geride kaldı. Yetişkinliğim geride kaldı ve şimdi, aşkım geride kalıyordu.

Geride bırakan da bendim, bırakamayan da.

Geceydi.

Tüm duygularımı sömüren bir karanlık hakimdi çevreye. Gecenin acımsız sömürüsüne karşı çıkan benliğimi de yitirmiştim. Bundan bir yıl önce bedenime çarpan yağmur damlaları bana kurşun gibi gelmişti. Ancak şimdi yağmur yağmamasına rağmen bedenim delik deşik hâldeydi ve acı içerisindeydim. Sanki o damlaların acısı şimdi fışkırıyordu tenimden.

Şimdi acıtıyordu.

Ancak bu tam anlamıyla bir yalandı. Asıl acıtan, üzerimde hissettiğim kızıl bakışlardı.

Kızıl gözlerine baktım. Çaresizliğin yuva kurduğu kan kızılları, yüzüme yalvararak bakıyordu. Karşı çıkmamı haykırıyorlardı ancak hayır, karşı çıkmayacaktım.

Ben, gidecektim.

Geride kalan olmayacaktım ilk defa.

Giden olacaktım.

Önümde el ele tutuşmuş iki adam ve onların etrafındaki kalabalık, tuhaf kelimeler kullanıyorlardı ve sesleri yükselip alçalıyordu. Hiçbiri benim kim olduğumu bilmiyordu ancak ben onları tanıyordum.

Gölgeler ve büyücü ırkına ihanet eden gölge yanlısı büyücüler...

Ve onların karşısında tek bir güç vardı.

Karan Başer.

Evrenin en güçlü büyücüsü olsa bile, onun güçlerinin de sınırı vardı. Benim aksime...

Gidiyordum ve gram pişmanlık duymuyordum bundan. Olması gereken oluyordu. Yine katlanılamayacak kadar çok acı çekecektim. Kimin umrundaydı! Ben, tüm o acıları güçlenmek için çektiğimi çoktan kabullenmiştim. Karan çırpınıyor ancak karşı koyamıyordu.

"Kızıl," dedim ismini haykırarak. Onca sesin arasından duydu beni ve inip kalkan göğsü yavaşladı. Nefesini tuttuğunu görebiliyordum. "Sana geri döneceğim." Kafasını hayır anlamında salladı. "Ayrılmamız gerektiğini biliyorsun." Yeniden hareketlendiğinde onu durdurdum. "Bana güven. Sana geri döneceğim!"

Öldürmek için ya da daha çok sevmek için.

Son sözlerimdi.

Zira etrafımızda dönüp duran mavi ışıklar bizi kucaklamış, evren kapılarını aralamıştı. Mavi ışık gözlerimi kör edercesine sardı bedenimi ve o güç dalgasının arasında Karan gittikçe silikleşti.

Bu hikayede ihanet vardı ancak ihanet eden yoktu.

İlk defa güvenemedim Karan'a peşimden gelmeyeceği konusunda.

Çünkü kadın atlarsa, adam da atlardı.

Bir veda, bir yok oluş...

Ya da bir vâr oluş...

Zaman gösterecekti.

Karan'a veda mı ediyordum yoksa şimdi gerçekten vâr mı oluyordum, sadece zaman gösterebilirdi.

______.______

Tanıtım bölümünü nasıl buldunuz?

Sonraki bölümde görüşme üzere

🥀

KIZIL ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin