8. BÖLÜM -ÖLMEK İSTEMİYORUM-

37 6 3
                                    

ALDER TOPRAK DERİN
"Abi bari bugün gel ya evde oturup ne yapacaksın?"
"İstemiyorum lan zorlamayın işte..."
Sabahtan beri Arda' nın ısrarlarını dinliyordum. Evden çıkmak istemiyordum.
"Eğer çıkmazsan doğum gününde sana yeni çıkan oyunu almam. Al bu da son lafım..."
Dudaklarımın arasından bir kahkaha çıktı.
Bari bugün çık toprak yeter
Diyen iç sesim kararımı değiştirdi.
"Tamam lan"
"Oh be oğlum keşke daha öncesinden söyleseydim sabahtan beri bir taraflarımı yırtıyorum, hadi bizim kafeye gel."
"Tamam, ama öncesinde bankaya gitmem gerekiyor" dedim ve telefonu kapatmaya yeltendim o sırada "toprak bir şey söyleyeceğim."
Tekrar telefonu yüzüme yaklaştırdım.
"He"
"Bokumu yi"
Hafif bir kahkaha attıktan sonra kalktım ve giyinmek için dolabımı açtım.
Siyah bir tişört ve siyah bir kot pantolon giydim. Deri ceketimi de kollarımdan geçirdikten sonra telefonumu elime aldım.
Merdivenlerden inerken annemle karşılaştım.
"oğlum bir yere mi gidiyorsun?"
"Ardalarla buluşacağım da..."
"İyi iyi paran var mı?"
Paranın içinde boğuluyorsunuz hala paran var mı😕
İç sesimi susturdum.
"Var ama ben kredi kartından nakit çekeceğim. Bankaya uğrayacağım."
"Tamam dikkat et kendine"
Hafifçe başımı salladıktan sonra kapıdan çıktım ve arabama doğru yürüdüm.
Direksiyon başına oturdum ve arabayı çalıştırdım.
Yavaşça en yakın bankaya gitmeye koyuldum.
Radyodan hafif bir müzik açtım.

YAĞMUR GÜVEN
Tam yarım saattir bankadaydım.
Teyzem bankaya gidecekti ama ben halledeceğimi söylemiştim. Pek halledememiştim oysa.
Adamlarını da gönderemiyordu ki
Uluslar arası ilişkiler gercekten çok kalabalıktı.
Telefonumun titrediğini görünce başımı arayan kişiye çevirdim.
Teyzem olduğunu görünce hemen açtım.
"Kızım 45 dakikadan beri seni bekliyorum. Halledemediysen yanına gelebilirim. Çünkü avm ortasında pek hoş görülmüyorum."
Tebessüm ettikten sonra "teyze çok kalabalık o yüzden, sen beni merak etme." dedim.
"Tamam o zaman ben bir kafeye oturayım. Ama dikkat et buradaki bankalarda Türkiye'den daha çok soygun olur hemen işini bitir gel, hadi Öptüm"
Ben de vedalaştıktan sonra telefonu kapattım.
Sıra numarası ekranında benim numaram gözükünce hemen kalktım.

ALDER TOPRAK DERİN
Nakit para çekmek için gittiğim bankada sorun yaşamıştım birisine sormak için bankadan içeri girdim. Sadece 5 dakikalık soru için bana sıra numarası vermişlerdi. İnanamıyordum.
En sonunda dayanamadım sıranın kimde olduğunu umursamadan çalışan ile konuşmaya başladım.
Bana makinelerin birinin bozuk olduğunu ve diğerkinin ise değişik bir şekilde çalıştığını anlattı.
"Pardon benim sıram"
Bakışlarımı konuşan kişiye çevirdiğimde şok oldum o çok güzeldi.
"Bir saniye"
Dedim ve tekrar çalışana döndüm.
"Yani o son düğmeye basacaksınız."
Çalışan yarım yamalak Türkçesiyle anlatmayı bitirdi.
Son bir şey söylerken
"Ama benim acalem var."
"Herkesin acelesi var." Dedim
Sustu.
"Ama benim daha da acelem var."
"Buradaki bazı kişilerin daha da acelesi var."
Bunu böyle sürdürebilirdim.
"Çattık ya."
O söylenirken ben gülümsüyordum.
Almanca anons edilen şeyle herkes dağılmaya başladı. Hatta bazı kişiler küfür ediyordu. Kıza baktığımda hala yanımdaydı.
"Sövmeyecek misin?" Dedim.
"Neden ki?"
Anladığım kadarıyla almanca bilmiyordu.
"Almanca bilmiyorsun ve Almanya'da yaşıyorsun?" dedim.
Sustu sanki bir şey içine batıyordu.
Bacağına baktığımda alçılı olduğunu gördüm.
O an kendime beddualar ediyordum. Kızı ayakta bırakmıştım.
Bugünleri de mi görecektik ah ah
İç sesim söylenirken
"Az önce ne dediler?"
"Ne ne dediler?" Onunla uğraşmayı sevmiştim.
"Hey allahım ya az önce anonsu yapan ne dedi? "
"Öğle yemeği arası"
Tepkisini ölçmek için mavi gözlerine baktığımda kızgındı.
Sonra arkamda bir yere daldı.
Yüzündeki öfke korkuya dönmüştü.
"SOYGUN VAR" diyebilmişti.
bankada sadece birkaç kişi vardı. Şerefsizler bu zamanı beklemişlerdi.

"Es gibt enien raub niemand sollte sich bewegen. (Soygun var kimse kımıldamasın.)"
"Ahanda sıçtık..."
Dedigimde bana baktı ne yapmalıydım?
Onu arkama saklandım.
"Ne yapıyorsun?"
"Sus"
Dedim. Bizi köşeye doğru ilerlettiler.
O tir tir titriyordu onu böyle görünce ben de parçalandı onu kolumun altına aldım.
"Söz seni buradan çıkaracağım."
O sırada polislerin sesi duyuldu.
Suçlulardan biri bize yaklaşırken diğeri kasadaki paraları alıyordu.
Suçlu dışarıya bir küfür savurdu ve bize yaklaştı kolumun altındabir hafiflik hissedince yerimden kalktım ve
"Lass es." (Onu bırak)
Dedim.
Suçlu, daha adını bile bilmediğim kızın elini daha da sıktı ve kendi yanına çekti. Bir şey yapamıyordum.
Hiç bir şey yapamıyordum.
"Beni bırakma"
Hiç tanımadığı birine beni bırakma diyordu. Kafasına silah dayanmış, mavi gözleri korku ve endişe ile parıldıyordu.
Ve bir damla gözyaşı düştü yanaklarından
"Tamam güzelim ben seni kurtarıcam sözler tutulur ,sakin ol hiç bir şey olamayacak."
Ona bir şey olmayacaktı.
Bana dediği sözle içim parçalanmıştı.
"Ben ölmek istemiyorum.?"
-----------------------------------------------
ARKADAŞLAR LÜTFEN DESTEK OLUN. OKUDUKTAN SONRA LÜTFEN BEĞENİN ❤
VE TAKİP EDİN.

ÇAMUR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin