11. BÖLÜM -GEREK KALMADI-

39 4 4
                                    

ALDER TOPRAK DERİN
10 dakikadan beri yatağımda uzanmış Yağmur 'u düşünüyordum.
Beynim bunu istemese de kalbime söz geçiremiyordum.
Bana beni sevdiğini söylediğinde keşke gerçek olsaydı diye geçirdim içimden.
Keşke gerçek olsaydı da ben de aynısını söyleseydim diye.
Gözlerimi kapattığımda Yağmur'un masmavi gözleri geliyordu aklıma.
O ağladığında kendimi çok kötü hissetmiştim.
Sanki o ağladı diye bütün dünyayı yakacaktım.
Ne oluyordu bana böyle?
Düşüncelerinden sıyrılmak istiyorsan babasından doğmuş maymun Arda'yı ara.
İç sesimle aynı fikirdeydim.
Telefonumu çıkardım ve "babasının doğurduğu" olarak rehbere kaydettiğim Arda'yı aramak için tuşlara bastım.
Birkaç saniye sonra telefon açıldı.
"Aradığınız kişi şuan başka bir işle meşgul lütfen gidip başka birisine derdinizi anlatın."
Arda benim dert ortağım gibiydi. Ama şuan gerçekten şakaya vuramazdım.
"Arda her zaman buluştuğumuz kafede."
"Tamam gülüm."
Telefonu kapattım ve hazırlanmaya başladım.

YAĞMUR GÜVEN
"Ne dedin sen?"
İremle konuşuyorduk ve onun olağanüstü tepkileri beni güldürüyordu.
"Seni seviyorum dedim"
"İyi bok yedin."
"Hadi ama İrem sadece almanca kelimeyi Türkçeye çevirdim."
"Bana baksana sen."
"Sana bakamam ben." Onu çıldırtmak çok eğlenceliydi.
" Of Tamam dinle o zaman."
"Tamam bebek" artık kahkahalar atıyordum.
"Beni oraya getirme, ağır başlı olacaksın , anladın mı?"
"Ya tamam."
"He iyi böyle ol."
Sonra tekrar konuşmaya başladım.
"Sen buraya gelemez misin?"
"Yağmur bildiğin sorular sorma."
"Peki tamam hadi öptüm seni."
"Bende."
Telefonu kapattıktan sonra yatağıma yattım.
Nedense aklıma o gelip duruyordu.
Ben ne yapacağımı bilmiyordum.
O sırada kapı tıklandı.
Gir diye komut verdiğimde teyzemin geldiğini görünce oturur pozisyona geçtim.
"Ne oldu prenses?"
"Hiç."
"Nasıl geçti almanca kursu?"
"İyi."
"Teyze bir şey sorabilir miyim?"
"Evet, bitanem."
"Şe-şey sen ne kadar zenginsin?"
"Neden ki?"
"Teyze sen sorumu cevapla işte."
"Peki, yani zenginiz işte."
Çok anladım şuan.
İç sesimi susturduktan sonra utana sıkıla o soruyu sordum.
"Peki burs verebilir misin?"
"Yağmur, şu istediğin şeyi doğru bir şekilde anlatır mısın?"
"Peki ama hayır diyebilirsin, ben üzülmem."
Başını salladı.
"Benim İrem diye bir arkadaşım vardı Türkiye'de ve zaten yetimhanede kalıyordu. Akşamları bir restorantta garson olarak çalışıyordu. Müdüresi de izin veriyordu bu işe ama şuan o işten de çıktı, işsiz kaldı. Tek arkadaşım oydu teyze acaba çok zenginsen onu buraya getirebilir misin?"
Biraz düşündü.
"Tamam sen yeter ki yalnız hissetme kendini. Hem ne güzel iki tane kızım olur."
Dediği şeyle o kadar şaşırmıştım ki.
Ne yani bu kadar kolay mıydı?
"Teyze seni çok seviyorum." Dedim ve sarıldım.
"Ben de. Neyse şimdi o zaman İrem  sana yetimhanenin adını atsın ben de işlemleri başlatayım."
Sanki teyzem kendini suçlu hissediyordu.
Bu düşünceyi sonraya sakladım ve İrem' i aramaya koyuldum.

ALDER TOPRAK DERİN
Arabayı kafenin otoparkına park ettim ve yürümeye başladım.
Kafeye giriş yaptığımda Arda'nın yanına yürüdüm.
Yanına oturduğumda anlatmaya başladım.
10 dakika sonra
Tam 10 dakikadan beri olanları anlatmıştım, Arda da heyecanla dinlemişti.
"Darısı benim başıma." Söylediği cümleyi umursamadan konuşmaya devam ettim.
"Oğlum ne zaman gözümü kapatsam masmavi gözleri aklıma geliyor bir de -hiç tanımadığım kardeşimin de adının etkisi var- ne yapayım?"
"Ahanda sıçmışsın."
"Neden?"
"Oğlum halâ neden diyosun mal mısın sen bu kıza abayı yakmışsın."
"Deme lan."
"Dedim bile."
O sırada garson kız geldi ve siparişlerimizi getirdi.
Bak bak Arda'ya bak nasıl bakıyor kıza.
Arda kıza bakarken ben de kafasına bir tane yapıştırdım.
"Ne yapıyorsun lan sen?" Diye sorduğumda omuz silkti.
"Sen de bir şeyler var mı?" Dedim ve milkshake'ten bir yudum aldım.
"Yok vallahi. Sadece böyle bakıyoruz."
"Bakmakla kalmıyorsun ki?" dedim imalı bir şekilde.
"Tamam lan azıcık bakmakla kalmıyor olabilirim."
"Azıcık mı?"
"Of Toprak ya, asıl sen kendine bak ne yapacaksın Samantha' yı ..."
Dediği an Arda' nın arkasında bir yere dalmıştım.
Samantha mıydı o?
Biriyle , öpüşen...
Kıskanmamıştım ama bana ihanet etmesi gücüme gitmişti.
Yanlarına gitmeye gerek yoktu eğer sevseydim zaten o erkeğin ağzını burnunu kırardım.

"GALİBA BİR ŞEY YAPMAMA GEREK KALMADI."
-----------------------------------------------

  

ÇAMUR Where stories live. Discover now