6-ZAMANSIZ VEDA

1.1K 193 4
                                    

instagram.com / adehikayeleri

Multimedia : Billie Eilish - No time to die

Uyanıp gözlerimi açtığım zaman yıllardır uyuyor gibiydim. Etrafımdaki her şey tuhaf bir şekilde sanki yok olmuş gibi görebildiğim sadece metalik gri rengindeki kocaman bir boşluktan ibaretti.

Belki de hala uyanmamışımdır ve rüya görüyorumdur diye geçirdim içimden.

Yataktan kalkmak istedim fakat bu kez de sanki birisi beni yatağa sımsıkı bağlamış gibi tüm bedenim kaskatı kesilmişti. Öyle ki hareket bile edemedim.

Aklıma gelen ani bir kararla gözlerimi kapatıp etrafımda görmekten sıkıldığım metalik gri rengi siyaha boyadım. İçimden ona kadar sayıp kısa bir süre öylece bekledim sonra da her şeyin normale dönmesini umarak kapattığım gözlerimi yavaşça tekrar açtım. Fakat olmadı. Ne odam ne kapım ne de penceremin görüntüsü geri geldi. Gizli bir el sanki her yeri, her şeyi aynı renge boyamış gibi hepsinin yerini yine sadece o metalik gri renk almıştı.

Adeta korku filminin bir sahnesinde hapsolmuş gibiydim. Bana ne oluyordu böyle? Bilmiyordum. Fakat bildiğim tek şey, eğer şu anda gerçekten uyuyor ve rüya görüyorsam, bu rüyanın zaman geçtikçe bir kabusa dönüştüğüydü. Çünkü sahiden de korkmaya başlamıştım artık.

Aklıma yan odada uyuyan anne ve babam geldi sonra. Saatin henüz erken ve babamın daha işe gitmemiş olmasını umarak tüm gücümle onlara seslendim.

"Baba, babaaaaaa orada mısın? Babacığım, benim Vera. Beni duyuyor musun? Baba buradayım. Yardımın gerek baba... Baba lütfen yardım et!"

Hiç ses gelmiyordu. Kısacık bir an durup bekledim fakat evde çıt bile çıkmıyordu. Babam gitmiş olmalıydı. Eğer öyleyse annem de büyük ihtimalle mutfaktaydı ve beni duyması için belki biraz daha yüksek bağırmalıydım... Öyle yaptım. Daha çok bağırdım.

"Anneee, anneee orada mısınız? Anneeeee! Anne benim, Vera. Anne beni duyuyor musun? Cevap ver. Anneeeee!"

Olmadı. Beklediğim cevap gelmedi.

Nefesimin düzene girmesi için biraz bekleyip bu kez de kalkabilmek için tekrar çabalamaya başladım. Uğraştım, uğraştım, uğraştım. Taa ki gücüm yeniden tükenene kadar... Olmadı, işe yaramadı.

İşte tam o sırada uzaktan gelen bir takım sesler işittim. Durup sessizce dinledim. Önce uğultu gibi gelen cılız sesler yavaş yavaş daha yakından ve net gelmeye başladı. Sanki yabancı iki kişi aralarında sohbet ediyor gibiydi.

Adamlardan biri, "Duydun mu şu son gelenlere neler olmuş?" dedi.

Diğer adam, "Sorma, içim parçalandı. Görünmez kaza işte." diye cevap verdi.

İlk konuşan adam, "Getirdiklerinde buradaydım. Üstelik karı, koca ve bir kız, bir oğlan. İkisi çocuk tam dört kişi birden. En küçükleri bir erkek çocuğu. Nasıl da sevimli bir ana kuzusuymuş zavallı yavrucak. Ailenin tamamı bir gecede hem de. Tanrım korusun." dedi.

Tam o anda sanki bir kapı veya pencere küçük bir gürültüyle açıldı ve bulunduğum yer biraz daha aydınlandı. Ayak ucumda duran iki erkek gördüm sonra. Konuşanlar da sanırım onlardı.

VERA'NIN EVİ : MUCİZE [KİTAP OLDU]Where stories live. Discover now