21-TONI PARKER

892 73 2
                                    

instagram.com / adehikayeleri

Multimedia: Elina - Mirage

TONI PARKER:

"Karanlıktan kurtulmak için bazen kendini yakıp yolunu aydınlatman gerekir.' demişsin. Umarım hayatın boyunca yolun aydınlıklar içinde olur. Hep ışıklar içinde ol Dee."

...................................

Bugün hayatımın en tuhaf en berbat günlerinden biriydi. İş yerinde de bütün gün, sebepsizce canım sıkılıp durmuştu. O zaman bir anlam veremesem de nedenini akşam işten çıkıp eve gittiğim zaman öğrendim.

Dee, sevdiğim, değer verdiğim kadın....

Beni sessiz sedasız, öylece terk ettiğini, birlikte yaşadığımız eve gidince anladım. Üstelik de koca şişe içkiyi tek başına bitirdikten sonra kuru bir mektup bırakarak.

....................................

Dee giderken acaba saat kaçtı..?

Evden çıkarken hala sarhoş muydu yoksa ayılmış mıydı?

Ne tuhaf, hal böyleyken bile terk edilmiş olduğuma üzülmek yerine Dee'yi merak edip onun için endişe duyuyordum. Birlikte geçirdiğimiz onca zamanın alışkanlığı olsa gerek, aksini düşünmek elimde değildi işte. Bu durum onunla tanıştığım ilk günden beri, birlikteliğimiz boyunca hep böyle olmuştu çünkü.

Dee o kadar rahattı ki sanki benim şımarık küçük çocuğum gibiydi. Ben onun sevgilisi olmaktan çok, ona göz kulak olan, koruyan, gözeten biri oldum hep.

..............................

Bu şehre ailemden ayrılıp okumak için geldiğimden beri bulduğum bir artı bir dairede, tek başıma kalıyordum. Küçük olsa da kirası uygun olduğu için sorun olmuyordu. Çünkü o zaman benim için zaten en önemli şey derslerime çalışıp okulumu iyi bir dereceyle tamamlamaktı. Sonraları edindiğim birkaç samimi arkadaş dışında burada yalnızdım.

Okula gittiğim bir gün, girdiğim derste boş boş oturmuş, defterinin kenarına bazı şeyler karalayan o kızı gördüm. Kendini öylesine kaptırmıştı ki sanki her yer yansa umurunda değilmiş gibi dış dünyadan soyutlamıştı. Nedendir bilinmez gözü hiç kimseyi görmüyordu, karaladığı defterini bile...

Aslında dikkatli bakılırsa okuldaki birçok öğrenciden daha güzeldi ama sanki her şeyden vazgeçmiş gibi kendini salmıştı. Bir anda daha önce hiç görmediğim bu kıza sebepsizce yardım etmek istemiştim.

Ona yaklaşıp yanına oturmak için izin istediğimde önce öfke dolu gözlerle bana baktı sonra da tam ben hayır diyeceğini düşünürken hafifçe gülümsedi ve olumlu anlamda yavaşça başını salladı.

İşte Dee Moore'la tanıştığımız o gün, hiç fark etmesek bile aslında bizim hayatımızın dönüm noktası olmuştu.

Sonrasında ortak derslerimizde hep beraber oturup ders dışında da birlikte takılmaya başladık. Elimden geldiğince sohbet edip onu eğlendirmeye çabalıyor, derslerinde de bilmediği ya da takıldığı konularda yardımcı oluyordum. Bu sayede ikimizin de hayatına biraz olsun renk gelmişti.

Zaman geçtikçe, Dee de yavaş yavaş düzelmeye başladı. Sonunda da o somurtkan kızın yerini güler yüzlü, neşeli bir kız aldı. Ailesi de bu değişikliği fark ediyordu tabii. Dee, onlara sürekli ne kadar iyi arkadaş olduğumuzdan bahsettiğini söylüyor, tanışmamızı istiyordu. Tanıştık... Kızlarının üzerine titreyen, çok iyi bir ailesi vardı. Beni tanıdıktan sonra de hemen aralarına kabul ettiler.

VERA'NIN EVİ : MUCİZE [KİTAP OLDU]Место, где живут истории. Откройте их для себя