26-AŞK VE KAZA

734 18 10
                                    

instagram.com / adehikayeleri

Multimedia: Tolan Shaw-Gold

"Hani bir gün bir kahve içersin de hoşuna gider ya. Sen ihtimal bile vermesen de bir bakarsın ki hiç fark etmeden tiryakisi oluvermişsin sonra. Tadı damağındadır. Buram buram, eşsiz kokusu burnunda tüter hani. Ona karşı koyamazsın. Belki de zararlı olduğunu bile bile içmeye devam eder, bırakamazsın.

İşte Toni de benim asla hayır diyemediğim, vazgeçemediğim sütlü kahvemdi. Onu bırakmak için çok çabalayıp kendimce her yolu denediğim ve en sonunda yenilerek tiryakisi olduğumu kabul edip ruhumda bıraktığı o kendine has koku ve eşsiz tadının keyfine varmayı seçtiğim..."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sabah yeni güne uyandığımda içim yine uzun zamandır olduğu gibi kıpır kıpırdı. Sanki son zamanlarda güneş bile bir başka doğar olmuştu. Kuşlar bir başka kanat çırpıp cıvıldaşıyor, rüzgar şarkısını daha bir coşkuyla söylüyordu. Her akşam gözlerimi onun yanında kapatarak her sabah onun yanında açıyor olmak benim için kesinlikle paha biçilemezdi. O kadar mutluydum ki mutluğum resmen olduğu yere sığmayıp içimden taşıyordu.

Bazı zamanlarda, bir yanım onu hayattayken karşıma çıkarmadığı için kaderime küfürler yağdırsa da diğer yanım geç de olsa onu benim karşıma çıkardığı için şükrediyordu. Çünkü artık biliyordum, eğer hayatta her insanın diğer yarısı varsa benimkisi kesinlikle Toni'ydi.

Yataktan kalkıp keyifle gerindim. Suratımdan son zamanlarda bir türlü silinmeyen o aptal gülümsemeyle öylece durdum ve sevdiğim adama baktıktan sonra yavaşça eğilerek yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Ayağıma terliklerimi giydim ve gidip odanın penceresini açarak içeriye mis gibi temiz havanın dolmasını sağladım.

Kendimi kurt gibi acıkmış hissediyordum. Güzel bir kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Önce banyoya doğru yürüdüm. Hızlıca elimi yüzümü yıkadım ve saçlarıma elimle şekil verdikten sonra da doğruca mutfağa indim. Toni uyanmadan eksiksiz bir masa hazırlamak istiyordum. Bu nedenle hiç zaman kaybetmeden hemen işe koyuldum. İçim kıpır kıpırdı. Bir yandan kahvaltı hazırlarken bir yandan da açtığım müzikle keyifle dans ediyordum.

Peynir, zeytin, reçel, domates, salatalık derken masayı donatmıştım. Ortaya da güzel bir çiçek koyup işimi tamamladıktan sonra kahve makinesine kaynaması için su koyarak düğmesine bastım ve krepleri yapmaya başladım. Yaklaşık on beş dakika geçtiğinde kahve ve kreplerden gelen enfes koku tüm eve çoktan yayılmıştı bile.

Ailemi, sevdiklerimi kaybettikten sonra her şeyimi yitirdiğimi düşünmüştüm çünkü benim tüm dünyam onlardı. Birisi karşıma geçip günün birinde bir daha böylesine mutlu olacağımı, üstelik de buna bir erkeğin neden olacağını söylese ona asla ama asla inanmazdım. Oysa şimdi mutluluktan resmen ayaklarım yere basmıyordu. Toni'ye evet dediğim o günden beri her dakika kendimi masmavi, pofuduk bulutların üzerinde geziyormuş gibi hissediyorum.

Kokusu burnuma dolan taze kahveden kendime bir fincan doldurup büyük bir yudum içtikten sonra yanımdaki tezgahın üzerine bırakıp müziğin sesini biraz daha yükselttim. Ardından da tekrar tavada kalan son krebimin başına döndüm. Çalan müziğin ritmine kendimi öylesine kaptırmıştım ki ben popomu sallayarak dans edip krep pişirirken bir anda arkamdan işittiğim sesle aniden irkildim.

"Sevgilim..! Bu sabah seni fazlasıyla enerjik gördüm."

Aynı anda yine parfümünün o buram buram, tanıdık kokusu burnuma doldu. Arkama dönüp ona keyifle, kocaman gülümsedim. Ayağına koyu gri eşofmanını giymişti. Tişörtünü tek omzuna attığı için vücudunun üst kısmı tamamen çıplaktı.

VERA'NIN EVİ : MUCİZE [KİTAP OLDU]Where stories live. Discover now