~

127 54 10
                                    

Bu bir aşk mektubu değil, sen bana aldırma. Bu, bir veda mektubu.

Sevdiğim, sevmediğim her şeye veda ediyorum. Sokaktaki kediye, gökteki martıya veda ediyorum. Hayır hayır, ölmüyorum. Ben aranızdan çekiliyorum. Hiçbir şeye mecalim kalmadı. Yorgunum, gülümsemeye yorgunum, iyiymiş gibi yapmalara, sahte gülümsemelere yorgunum. Tüm şiir mısralarına veda ediyorum. Aslında biraz da yaşamaya yorgunum. Derdimi birine anlatamayacak kadar yorgunum, gerçi birilerine derdini anlatmak ne kadar doğru ki. Ben derdimi duvarlara bile anlatamayacak kadar yorgunum. Hakettiğim, haketmediğim çok şey gördüm sizden. Ama bir değer görmedim. Bir sevginizi, bir samimiyetinizi göremedim. Gözlerinizin içinde bir kez kendimi görmedim. Ben kendimi kaybettim ve artık size veda ediyorum. Beni özleyin. İçimdeki iyiliği, size kıyamayan o küçük çocuğun kalbini özleyin. İyi niyetini özleyin. Saflığımı. Mükemmel bir insan olmadım asla ama ben onca kötülüğün içinde o iyi kalan, küçük çocuktumm. Onu özleyin. O asla geri gelmeyecek. Kalbi kırılmaz gibi davrandığınız o küçük çocuk, bir duvarın dibine çöküp saatlerce ağladığı zamanları unutmayacak, sizi unutacağım, ama yaptıklarınızı asla. Ben içimdeki çocuğu yaşatmaya çalıştıkça öldürdünüz. İçimdeki iyi niyeti söndürdünüz. O çocuk artık yok. İçimdeki çocuk büyüdü, ben de büyüdüm. Her anlamda. Artık sizin için yokum. Umarım kötülüğünüzde boğulursunuz. Artık hepinize veda ediyorum. O yıldızlara da, o çiçeğe de. Hepinize elveda.

BitirenlerWhere stories live. Discover now