18

14.6K 1.4K 883
                                    


1K için teşekkür ederim ♡

Jungkook bu sabah her zamankinden daha erken kalkmış, evden daha erken çıkmıştı. Kamp için hazırladığı büyük siyah çantasını sırtlayıp annesinin yanağına sevgi dolu bir öpücük kondurmuş ve Taehyunglara doğru yürümeye başlamıştı. En son lisede arkadaşlarıyla kamp yapmaya gitmişti. Öğretmenlerinin himayesinde çok eğlenemese de güzel bir deneyim edinmişti. Fakat şimdi farklıydı, bu sefer kimsenin gözetiminde olmadan özgürce eğlenebilecekti. Sevdiği kişi ile beraber.

Taehyungların evine vardığında çantasını düzelterek içeri girmiş, Bayan Kim'in uyanık olmasıyla rahatlamıştı. Erken bir saatti ve ne kadar artık oğlanın ailesiyle yakın da olsa rahatsız etmek istemiyordu. Gerçi Taehyung haberi vermiş olmalıydı.

"Günaydın Bayan Kim."

Jungkook yarım ağız gülümserken Bayan Kim oğlanın saçını karıştırmış her gün oğluna katlandığı için çocuğa minnetle bakmıştı. Bayan Kim harika bir kadındı, Jungkook ona adeta tapıyordu. Evleneceğim kadın senin gibi biri olsun deyip kadını her zaman utandırıyordu.

Taehyung'un odasına vardığında hafif aralanmış kapıyı açarak içeri girdi. Oğlan uyanmıştı, eşyalarını büyükçe bir valize dolduruyordu.

"Taehyung?"

Taehyung uykulu gözlerini Jungkook'a çevirirken gülümsedi.

"Jungkook! Dün akşam eşyalarımı hazırlamayı unutmuşum. Erkenden kalkmak zorunda kaldım. O kadar uykum var ki.."

Uykulu oğlan son parçasını da valizine koyup fermuarını kapatmış ve kendini yatağına bırakmıştı. Jungkook oğlanın bu şapşal ama bir o kadar da tatlı hareketlerine gülerken Taehyung ona şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Neden dikildin orda? Gelsene."

Jungkook utanmış bir şekilde büyüğünün yanına giderek yanına oturmuş, çantasını da oğlanın valizinin yanına bırakmıştı. Taehyung yattığı yerden küçüğünü izliyor, uykuya dalacağını hissediyordu.

"Valiz fazla değil mi?"

Taehyung bir hışımla dikelirken Jungkook ani hareketine karşı refleksle geri çekilmişti. Oğlanın bakışları ciddileşirken Jungkook ne dediğini unutmuştu bile.

"Kişisel bakımına önem veren bir adamım ben! Seni hergele!"

Taehyung şakasına oğlanı cimcirirken Jungkook sesli bir şekilde gülmüş, diğerini de gülümsetmişti.

"Ne kadar zamanımız var?"

Jungkook elinde tuttuğu telefonun ekranını açarak hızlı bir şekilde saati söylemişti. Daha buluşmalarına on beş dakika vardı. Jungkook, Taehyung'u uyandıramayacağı için erken gelmişti fakat buna gerek olmadığını uyanık oğlanı görünce fark etmişti. Mahçup bir şekilde kafasını kaşırken Taehyung tekrar bedenini serbest bırakmış, sırtını yatağa vermişti.

"Taehyung, uyuyacağını söyleme bana."

"Beş dakika daha. Hatta sen de gel."

Jungkook itiraz etmek için ağzını açacaktı ki kolundan yatağa itilmesiyle cümlelerini adeta yutmak zorunda kaldı. Taehyung oğlanı yanına çekmiş, bir kolunu göğsüne atarak kalkmasını engellemişti. Yüzleri arasında santimler varken Jungkook delirecekmiş gibi hissetti. Yüzünün hemen yanındaki yüz yavru bir kediyi anımsatırken oğlan bu tatlılığın yanaklarını sıkmak istemişti. Göğsündeki kolu tutarken oğlanın uyumasına izin vermiş, dudakları mutlulukla kıvrılmıştı.

bir yaz gecesi rüyası | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin