Bölüm 22

15.8K 672 162
                                    

Telefonu kulağımdan indirip derin bir nefes aldım ve zile bastım. Sabah diğerlerinden erken kalkıp yürüyüşe çıkmıştım ama anahtarı almayı unutmuştum.

"Neredesin kızım sen?" Boynuma atlayan Gazel'e gülümseyip ayrıldım ve içeri geçtim. "Koşuya çıkmıştım."

"Kimmiş Gazel?" Göktuğ'un gür sesiyle gözlerimi devirdim. "Benim ben!"

"Biraz daha gelmesen ve telefonun biraz daha meşgul çalsaydı polise gidecektim." Gereksiz evhamlarına göz devirip koltuğa yerleştim. "Hava aldım sadece ve annemle konuşuyordum." Biraz duraksayıp ekledim. "Selamı var."

"Okula gelecek misin bugün?" Aslı'nın sorusuyla telefonumun ekranından saate baktım. "Gideceğim tabii ki, neden gitmeyeyim." Her an okula gitmekten vazgeçme ihtimalimi anlamasınlar diye normal bir ses tonuyla söylemiştim bunu. Yine de kararsızlıkla bana baktıklarını gördüğümde gözlerimi devirdim. "Yarım saate hazırlanın beraber çıkalım."

***

"Nefret ediyorum şu dersten ya nefret." Gazel'in serzenişine gülüp her zaman oturduğumuz yere oturdum. Düne göre daha iyi hissediyordum. "Keşke mimarlıkta teorik ders olmasa, sadece uygulama derslerine girsek." Aslı elindeki kalemi Gazel'in kafasına fırlattı. "Tövbe de!"

"Ya projeden geçersem diğerlerini büte bırakacağım, ya da diğer derslerden geçersem projeyi yaz okulunda alacağım." Derin bir nefes verip kafasını sıraya yasladı. "İki ucu boklu değnek!" Onun bu haline hepimiz kıkırdarken gözüm sınıfın kapısına takıldı.

Barın gelmişti. Ama tek başına değil, Gamze'yle elelerdi.

Gamze'yle elelerdi.

Gözlerimi ikisinin ellerinden çekip Barın'a çevirdiğimde gözlerimiz buluştu. Ama bu çok kısa sürdü. Zira Gamze onu durdurmuştu.

Biz Gamze'yle aynı sınıfta olmadığımızdan Barın'ı sınıfa getirmiş olmak için buraya gelmiş olmalıydı.

Gamze ve Barın'ın ev arkadaşı ve aynı zamanda ne yazık ki öz kardeşi kadar sevdiği Enes gıda mühendisliği okuyorlardı ve bizim okulda mimarlık ve mühendislik fakülteleri aynı binadaydı.

Gamze sınıftan çıkıp giderken Barın birkaç kişiyle selamlaştı ve sınıftan daha önce birkaç kez beraber takıldıklarını bildiğim birkaç çocuğun yanına oturdu.

Bu kez bana göz ucuyla bile bakmamıştı.

En azından o gece ağladığımdan haberdardı, iyi olup olmadığımı bile soramaz mıydı?

Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimden kurtuldum. Bir daha konuşmamamız zaten en doğrusuydu.

Sevgilisi vardı ve ben onu öpmüştüm. Benimle konuşmuyor olması gayet normaldi.

O zaman neden hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordum?

Üstelik bir kızdan hoşlandığını söylemişti ve onun Gamze olmadığını biliyordum, Gamze'den ayrılacağını da söylemişti ama şimdi elelelerdi.

Sırf konuşmak istemediği için ne hissedeceğimi düşünmeden beni kendinden birine aşık olduğu yalanıyla uzaklaştırmıştı. Düşündükçe öfkeyle doluyordum.

Ama ne yapmam gerektiğini de iyi biliyordum, bu kez hiçbir şey yapmadan kaderine razı gelen taraf olmayacaktım.

"Gece!" Aslı'nın bana seslenmesiyle ona döndüm. "Hoca sana bir şey soruyor." Ne zaman sınıfa girdiğini bile bilmediğim hoca ve tüm sınıf bana bakarken Barın'la göz göze gelince kafamı iki yana sallayıp eşyalarımı topladım ve masamdan kalktım.

"İyi dersler hocam."

Ardından sınıftan çıktım.

***

Bilinmeyen Numara: Kanıtlayamazsın demiştin ya?

Bilinmeyen Numara: Kanıtlayabilirdim biliyor musun?

Bilinmeyen Numara: Ama içinde en ufak bir his varsa ona karşı

Bilinmeyen Numara: Gözlerinle görürsen kalbin kırılır diye korktum

Bilinmeyen Numara: Barın senin kalbin kırılmasın diye ben kalbimin paramparça olmasına izin verdim

Bilinmeyen Numara: Ama bunu daha fazla kişi öğrenmeden sana söylemek zorundayım

Bilinmeyen Numara:

Bilinmeyen Numara: Bunu benden öğrenmeni istemezdim

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Bilinmeyen Numara: Bunu benden öğrenmeni istemezdim

Bilinmeyen Numara: Bugüne kadar söylemedin çünkü etrafında gerçekten inandığın, güvendiğin tek kişi Enes'ti

Bilinmeyen Numara: En yakın arkadaşın ve sevgilinin birlikte olduğunu söylemek seni yıkar diye düşündüm

Bilinmeyen Numara: Ama ben etrafındakilerin aksine seni kandıramam

Bilinmeyen Numara: İyi geceler, Barın

Bilinmeyen: Özür dilerim, çok üzgünüm

Barın çevrimiçi.

Görüldü, 23.41.

Barın Acar kişisi engellendi.

Barın'ı engelleyip telefondan sim kartımı çıkardım ve hattı kırdım. Bu hattı kırmazsam dayanamayıp ona yeniden yazacağımı çok iyi biliyordum.

***

Zorlukla daldığım uykudan ısrarla çalan zil sesiyle uyandığımda birkaç saniye olduğum yere korkuyla sindim. Gece gece kim gelirdi ki?

Telefonumda arama var mı diye kontrol ettikten sonra hiçbir şey bulamayınca bir elimde telefonla aşağı indim.

"Kim o?" Bir yandan da telefonda 155'i tuşluyordum. Tek başıma yaşadığım için fazlasıyla tedirgin olmuştum.

"Benim." Duyduğum zayıf sesle şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Yanlış duymuş olamazdım değil mi? "Barın?"

"Gece..." Durgun sesiyle telefonumu kilitleyip yavaşça kapıyı açtım.

Fena dağılmış görüntüsüyle yutkundum.

"Nereye gideceğimi bilemedim."

Kafamı sallayıp onu içeri aldım ve kapıyı kapadım.

Farketmeden | TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora