vingt-deux

2K 162 96
                                    

Mina, Teresa'ya daldıktan sonra Teresa'nın arkadaşları gelmiş ve onları ayırmaya çalışmışlardı. Tam da o sırada nereden çıktığını bilmediğim Irene gelip kızlardan birine kafa atmıştı.

Mina ve Teresa'yı ayırmak yerine neden Teresa'nın arkadaşlarından birine kafayı gömdüğünü kendisi de dahil kimse bilmiyor...

Sonuç olarak kızları ayırmıştık, Teresa ve arkadaşları partiden ayrılmıştı. Ama onların partiden ayrılması partinin durulmasına yetmemişti. Çünkü ortalık fazlasıyla karşıktı. Bu karışıklığa dayanamayan Nayeon da bizim kızlar hariç herkesi partiden tek tek kovmuştu.

Şimdi de Mina'nın morarmış elmacık kemiğine ve kafasına buz tutarken bir yandan da patlamış dudağına pansuman yapmaya çalışıyordum. Ama asla bana yardımcı olmuyordu.

Sürekli mızıldanıyor ve Teresa'yı haşat ettiğini söylüyordu. Bunlar yetmezmiş gibi de üç saniye de bir güçlü kızlardan hoşlanıp hoşlanmadığımı soruyor ve güçlü bir kız arkadaşım olursa rahat edeceğimi söylüyordu, tanrım....

Normalde eğer bu saçma sapan kavga olayı yaşanmasa tam on ikide pasta gelecek ve sonra herkes pastasını yediğinde de hediyeler verilmeye başlanacaktı.

Fakat aptal Mina kafayı Teresa'ya gömünce tüm plan boka batmıştı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi kavganın tam ortasında gelen büyük pasta da şu anda çöpteydi.

Çünkü partide ki aptallardan biri bizim kızların mini kavgasını bir çeşit pasta savaşına çevirmişti.

Öyle olunca da pastanın parçaları havada uçuşmaya başlamıştı. Son yarım saattir de görevliler etrafta ki pasta kalıntılarını temizlemekle meşgullerdi.

Mina'nın pansumanını bitirip yanından kalktığımda kirli pamukları masaya bırakmış ve içecek bir şeyler almaya gitmiştim. Çünkü tanrım cidden o kadar heyecan yapmıştım ki boğazım kurumuştu...

Ben bar kısmına girip kendime içecek alkol oranı az bir şeyler ararken arkamdan gelen oyuncu ses işime devam etmeme engel olmuştu.

"Aman tanrım! Daha önce hiç bu kadar seksi bir barmaid görmemiştim." ben gülümseyerek ona döndükten sonra da biraz duraksamış ve düşünceli bir ifadeyle "Aslına bakarsan daha önce pek barmaid gördüğüm de söylenemez." demişti.

Mina'nın bu haline küçük bir kahkaha attığımda bir yandan da onun yanına doğru ilerlemiş ve tezgaha doğru hafif bir şekilde eğilerek oyuncu bir tavırla "Bu seksi barmaid size ne versin istersiniz hanımefendi?" demiştim. Bunun üzerine o da gülümseyerek tezgaha eğilmiş ve dudaklarıma bakmaya başlamıştı.

Kalbim yine aşırı derecede hızlanırken Mina'nın "Sizce de ne istediğim fazlasıyla açık değil mi?" demesiyle yüzüme sinirli bir ifade yerleştirip "Pis sapık." demiştim. Sonra da birlikte kahkaha atmaya başlamıştık.

Fakat bu durum çok uzun sürmemişti çünkü Momo yanımıza gelmiş ve hediye zamanı diyerek Mina'yı sürüklemeye başlamıştı. Ben de kendime uygun bir şeyler aramayı kesip sadece bir şişe su almış ve onların yanına doğru ilerlemiştim.

Herkes tek tek hediyelerini vermeye başladığında ben, biraz önce arabamın bagajından aldığım hediyemle koltuklardan birine oturmuştum.

Tanrım aşırı derecede heyecanlıydım. Çünkü hediyemi beğenip beğenmeyeceğini bilmiyordum ve bu beni fazlasıyla geriyordu.

Sonunda herkes hediyelerini vermeyi bitirdiğinde Mina'nın yanına gitmiş ve hediyemi vermeden önce ona sarılmıştım.

"İyi ki doğdun Minari." diyerek ondan ayrıldığımda Mina beni bırakmamış ve ellerini belime daha sıkı sarmıştı. Yok artık, ne oluyor şu an?

Ben hafif bir şaşkınlıkla ona bakarken "Teşekkür ederim Chae, ne olursa olsun yanımda olduğun için." demiş ve burnumun üzerine küçük bir öpücük bırakmıştı. Tanrım sanırım heyecandan bayılıp düşeceğim...

"Biliyorsun, kendimi ifade etmek konusunda pek te iyi değilim. Ama şunu söyleyebilirim ki sana gerçekten de çok değer veriyorum Chaeyoung."

Mina konuşmasını bitirdiğinde neredeyse ağlamak üzereydim. Çünkü benimle ilk kez duygularını bu kadar açık bir şekilde paylaşıyordu.

"Ben de sana çok çok çok fazla değer veriyorum Mina. İyi ki doğdun ve biz iyi ki tanıştık."

Konuşmamı bitirdiğimde tam geri çekilecekken Mina hızla dudağıma yapışmış ve sanki günlerdir susuz kalmış gibi bir ihtiyaçla beni öpmeye başlamıştı. Fakat çok uzun sürmeden bu öpüşmemiz de yine aptal arkadaşlarmız tarafından bölünmüştü.

Kızların çıkardığı sahte öksürük sesleri yüzünden bitmek zorunda kalan ve fazlasıyla kısa süren öpüşmemiz sonunda biraz geri çekilmiş ve hediyemi Mina'ya doğru uzatmıştım.

Mina'ya süpriz doğum günü hazırlayacağımızı duyduğum günün gecesi ciddi anlamda hiç uyuyamamıştım. Çünkü Mina'ya nasıl bir hediye alacağımı bilmiyordum.

Bu hiç uyuyamadığım gecenin sonunda, uykusuzluk yüzünden aşırı sakar birisine dönüşmüş ve yanlışlıkla müzik kutumu kırmıştım. Bunun üzerine de benzer bir tane bulma ümidiyle alışveriş merkezine gitmiştim.

Girdiğim dükkanın sahibi müzik kutularının hepsini kendi eliyle yaptığını söylemiş ve eğer aradığım özel bir şekilde müzik kutusu varsa yapabileceğini söylemişti. İşte ben de tam o an Mina'ya nasıl bir hediye verebileceğimi bulmuştum.

Ona, tanıştığımız gün onun sol tarafından, benim sağ tarafından içene girdiğimiz ve içinde yanlışlıkla öpüştüğümüz dolabın aynı şeklinde minik bir müzik kutusu yaptırmıştım. Dolabın sol kapağının üzerine minik bir m harfi, sağ kapağının üzerine de minik bir c harfi kazıttırmış ve onların tam ortasına da bir kalp şekli yaptırmıştım.

Hediyemi sadece Momo görmüştü ve bu hediye için yaklaşık beş saat trip yemiştim, ona hiç böyle bir hediye yaptırmadığım sebebiyle...

Mina hediye kutusunu elimden alıp dikkatlice kapağını açtığında aynı anda şaşkınlıkla ağzı da açılmıştı. Ben onun bu şaşkın haline gülerken o kafasını kaldırmış ve dolu gözlerle bana bakmıştı. Tanrım ne, ağlayacak mıydı?

Ben onun bu ağlamak, gülmek ve şaşırmak arasında ki haline gülmeye başladığımda Jisoo kutuya doğru uzanmış ve "Hey! Bize de göstersene şu hediyeyi." diye bağırmıştı. Bunun üzerine de hepbirlikte kahkaha atmaya başlamıştık.

O lanetler ettiğim parti ve o koca dolap sayesinde oluşturduğumuz bu koca arkadaş grubu Tanrı'ya saatlerce teşekkür etmem için mükemmel bir sebepti.



830 kelime oldu.

Ay resmen final yazmışım gibi hissediyorum. Bu bölüm aşırı final bölümü vibeı verdi bana yahu. Başlığa final yazmamak için kendimi zor tuttum. Ama henüz final yapamam. Çünkü hala michaeng sevgili olmadı:(((

Ama şunu söyleyebilirim ki final fazlasıyla yakın. Üç dört bölüm sonra burada final bölümünü okuyacaksınız muhtemelen...

Umarım bölümü beğenmişsinizdir, vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

40 vote olmazsa yb atmayacağımı da söylemek isterim, teşekkürler.

yedi dakika ↦ michaeng ✔Where stories live. Discover now