8

15.3K 618 290
                                    

Medyada Asya var!
***

Omzumla kulağım arasında telefonu tutarken ojelerimin son dokunuşunu yapıyordum.

"Mert'in yaptığı hiçbir şey beni şaşırtamaz." Beyza, Mert'i bir kızla gördüğünü anlattıktan sonra konuştum. "Acaba Erdem bugün çalışıyor mudur?"

"Asya sen salak mısın?"

"Konumuzla ne ilgisi var ki?" Tırnaklarımı değdirmemeye çalışarak ojemi kapattım.

"Erdem'in konumuzla ne ilgisi var?" Nefesimi verdim.

"Çok yakışıklı. Sol gözünün üstündeki kahverengiliği gördüğün mü?"

"İki renkli mi gözleri?" Sırıttım.

"Evet. Ve çok uzun boylu. Ve çok zeki. Ve vücudu-"

"Tamam, tamam. Görüşürüz." Beyza telefonu kapattığında mesaj kısmını açıp Erdem'e yazdım.

Asya Acat:
Bugün çalışıyor musun?

Numarasını ilk günden almıştım ama attığım ilk mesajdı, bu yüzden biraz heyecanlıydım. Tırnak etime dişimi geçirip yatağıma uzandım.

Çağan Erdem Arslan:
Kimsiniz?

Gelen mesajla kaşlarımı çattım. Numaramı kaydetmemişti.

Asya Acat:
Numaramı kaydetmedin!
Profil fotoğrafıma bakabilirsin, bunak

Bunu yazıp hemen fotoğrafımın güzel olup olmadığından emin olmak için kontrol ettim. Yani, süper değildi ama sevimli gibiydi.

Çağan Erdem Arslan:
Çalışıyorum Asya

Kendi kendime gülümseyip cevap vermeden ayağa kalktım. Sınav haftamız yeni bitmişti ve onu son görüşümün üstünden iki hafta geçmişti. Bu yüzden iş yeri ziyareri fikri kulağa iyi geliyordu, en azından çalıştığı için sapık gibi evine gitme zorunda kamamıştım. Oraya gitme nedenimse... Gayet açıktı?

Yazın yavaş yavaş gelişini kutlamak için açık renk bir tenis eteğiyle askılı düz bir bluz giyip saçlarımı açtım. Sarı saçlarım sahteydi ama uzaktan bayağı havalı bir kız gibi duruyordum, uzaktan. Yakından bayağı suratsız ve can sıkıcıydım. Bunu da gizlemek için incikli boncuklu pembe güneş gözlüğümü taktım. Yüzüm ne kadar az görünürse o kadar iyi görünüyordum.

"Ben Beyza'lara gidiyorum!" Annem başıyla onayladı. Beyza'yı birkaç kere uzaktan görmüştü ve hemen onaylamıştı. Güvenilir ve saf bir yüzü vardı, benim aksime.
***

Taksiden inip çantamın askılarına asılarak hastaneye doğru yürümeye başladım. Mesaj atıp atmamak konusunda emim değildim çünkü içeri girmeden beni kovabilirdi. Gerçi büyük ihtimalle kovmazdı, benden nefret ettiğini sanmıyordum. Dudaklarımı tekrar birbirine sürtüp rujumun iyice dağılmasını sağladım ve resepsiyonda birkaç kişinin olmasını fırsat bilip yukarı doğru, göz kliniğine adımladım. Kattaki resepsiyondan sıra alıp önümdeki on kişiyi beklemek amacıyla koltuklardan birine oturdum.

Açıkçası neden burada olduğumu bilmiyordum, yani gidip sen bayağı süper biri olduğın için buraya geldim diyecek halim yoktu. Ama aklıma başka bir şey de gelmiyordu. Yine de onunla konuşmak istiyordum, dikkatimi dağıtıyordu. Ders çalışmaya devam ediyordum, iki yıldır yaptığım tek şey buydu ve başka bir şey yaparken bile üç ay sonraki sınav hakkında düşünüyordum. Ama Erdem'in yanındayken aklım başımdan gidiyordu ki bu tam olarak ihtiyacım olan şeydi. Onu kullanıyor sayılırdım ama onun pek umursayacağını sanmıyordum.

Rebel | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin