16

12.4K 659 575
                                    

..."Bu saatte dönüyorsunuz eve." Annem çaktırmamaya çalışarak Erdem'in parmaklarına baktı ama oldukça çaktırmıştı. "Bu akşam yemeğini bizde yiyin madem? Tanışmış oluruz."

***
"Ne doktoruyum demiştiniz?" Babamın arkadaşça ses tonunu odamdan duyuyordum. Akşam yemeği için özel bir konuğumuz olduğu için, üstüme güzel bir elbise giymiştim. Aynada son kez kenime bakıp odamdan çıktım. Aslında bu akşam bir ara Erdem'i odama götürsem iyi olurdu. Bu düşünceyle gülümseyerek salona geçtim.

"Asya! Ne güzel olmuşsun." Babam gülümseyerek konuştuğunda sırıttım.

"Her akşam yemeğinde böyle görünürüm." Erdem'e baktım ama o da elbisemi inceliyordu. Görev tamamlandı.

"Sofraya gelin haydi." Annem baş köşeye, karşısına da babam oturdu. Erdem oturduğu anda yanına geçtim. Tabii sofra kuralı gereği karşısına oturmam gerekiyordu ama kimse bunu umursamamıştı, bana yan gözle bakan Erdem hariç.

"Geç saatlere kadar çalışıp yalnız eve gitmek zor olmuyor mu?" Annem, yine, dedikoducu yaşlı teyzeler gibi laf açtığında Erdem'e baktım. Çorba kaşığını kasesine bırakıp gülümsedi.

"Yani, alıştım diyeyim."

"Anneniz, babanız nerede peki?" Annem bugün uyanmıştı ve meraklı olmayı seçmişti, her gün olduğu gibi.

"Onlar da İstanbul'da."

"Kaç yaşındayım demiştiniz?" Aslında, dememişti.

"Otuz iki." Erdem'den önce ben cevapladığımda annem şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Ben de sormuştum da, ne zaman okulu bitti falan diye konuşurken." Annem başıyla onayladı ve tekrar Erdem'e döndü.

"Hiç göstermiyorsunuz. Yeni mezun oldunuz sanmıştım."

"Teşekkür ederim, siz de söylemeseniz Asya'nın annesi ve babası olduğunuzu değil ablası ve abisi olduğunuzu düşünürdüm." Bunu daha çok babama bakarak söylemiş ve tekrar yemeğine dönmüştü. Kesin öyledir.

Boşta olan elimle, Erdem'i sırf biraz germek için masanın altından bacağına dokundum. Kaslıydı. Şaşırmamıştım. Kontrol etmek için Erdem'in yüzüne baktım ama hiçbir şey olmamış gibi yemeğine devam ediyordu.

"Sizin gibi nazik komşularımızın olması çok iyi."

"Daha önce komşularınızla talihsizlik mi yaşadınız?" Erdem, konuyla çok ilgileniyormuş gibi bir mimikle anneme sorusunu yönelttiğinde elini de masanın altına indirdi ve elbiseden açık kalan çıplak bacağımı buldu.

Bu oyun iki kişilikti.

Oyalanmadan bacağımı hafifçe sıkıp elini çektiğinde ben de kendi elimi onun bacağından çekmiştim ama yüzümdeki gülümseme babama yakalanmıştı bile. Bir şey çaktırmamaya çalışarak yemeğime döndüm.

"Hayır, sadece bu kadar yararlı insanlar değillerdi."

***

"Elinize sağlık, her şey harikaydı."

"Ne demek canım, afiyet olsun." Annem Erdem'i cevapladığında ağzımdaki tatlıyı yutup Erdem'e döndüm.

"Sana biyoloji sorusu sorabilir miyim?"

"Size." Annem beni düzelttiğinde gözlerimi devirmemek için zor tutup gülümsemeye devam ettim. Erdem hafif şaşkın bir yüzle bana bakıyordu.

"Sen diyebilir, arkadaş sayılırız." Anneme hızlı bir açıklama yapıp bana döndü. "Tabii sorabilirsin."

Rebel | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now