Ufak bir cast ve şarkı listesinden sonra başlıyoruz :)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Harry Potter | 18
"Sınavlar bitse de oyun oynasak."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ginny Weasley | 17
"Amaçsızca notlara basıp, şarkıyı çalan kişi müzik yapmaz. O, karşıdakinin kalbine dokunmaz."
━━━━━━━ •♬• ━━━━━━━
Theory of deadman - I'm in love with an angel Taylor Swift - Enchanted We the kings - Sad song 5 seconds of summer - Lover of mine Taylor Swift - Love Story
━━━━━━━ •♬• ━━━━━━━
-Harry Potter
Kendini, önünde ders çalıştığı masasıyla bütünleşmiş, üzerinde oturduğu dönen sandalyeye yapışıp kalmış ve masanın üzerine yığılı bir sürü kitabın yazılı sayfaları arasında kaybolmuş gibi hissediyordu.
Bir cumartesi günü, çalar saatin iğrenç alarmı yerine kendi kendine rahatça uyanıp biraz tembelce bir kahvaltı yaptıktan sonra kim, güzel bir sabah kahvesi içmek, bir film açıp gün boyu tembellik yapmak veya dışarı çıkıp arkadaşlarıyla gezmek yerine ders çalışmak isterdi ki?
Belki de tam olarak bu yüzden üniversite sınavına hazırlanan bir lise son sınıf öğrencisi olmaktan nefret ediyordu Harry James Potter.
Evet bir lise son sınıf öğrencisiydi Harry. Elektrik mühendisliği fakültesini kazanmak için ciddi ciddi uğraşan bir lise son sınıf öğrencisi.
Anne ve babasının iyi kariyerlere sahip ve Londra'da tanınmış insanlar olması da Harry üzerindeki başarı beklentilerinin 'biraz fazla' artmasına ve omuzlarında yüklerin daha da ağırlaştığını hissetmesine neden oluyordu genellikle.
Sinirle, çözemediği bir kimya sorusuna dikkatini vermeye uğraşırken derin bir nefes verdi ve bir iki saniye rahatlayarak sakinleşme kararı aldı.
Kulağına taktığı siyah kulaklıklardan gelen şarkıya dikkatini verdi sadece. Ne ara Mp3'üne yüklediğini bilmediği bir şarkıydı bu. Ama tanıdık geliyordu sözleri, nereden duymuştu acaba?
Büyük ihtimalle annesi yüzündendi. Bu cins şarkılar dinlemeye bayılırdı Lily Potter. Arabada, evde, iş yerinde kısacası her yerde dinlerdi bu cins şarkıları,
"Işıktan korkan bir meleğe aşık oldum..."
Kulağını dolduran şarkı sözlerine karşın yüzünü buruşturdu. Bunu ne zaman yüklemişti şu lanet alete? Genelde bu cins romantik şarkılar dinlemezdi. İmagine Dragons veya Bon Jovi onun tarzıydı. Anlayacağınız üzere sakin müzikler yerinde biraz daha hareketli şarkılar dinlemeyi severdi kendisi.
Kaşlarını çatarak önündeki umutsuz ve boğucu kimya sorusuna geri döndüğünde bıkkın yeşil gözleriyle kitabına baktı.
Bu günlük yeteri kadar çalıştığında karar kılarak masasının başından kalkıp sakin adımlarla çalışma odasından dışarı çıktı.
Her zamanki gibi salonda kitabına gömülmüş annesi dikkatini çekti. Cam kenarında duran her zamanki koltuğuna kurumuş gözlerini bir an bile ayırmadan heyecanla kitap okuyordu.
Artık gevşek bir halde kulağında sallanan siyah kablolu kulaklıkları çıkarmaya tenezzül bile etmedi, dersler yüzünden o kadar yorgun hissediyordu ki kollarını kaldırmaya bile üşeniyordu. Sadece "Biraz hava almaya çıkıyorum anne." dedi "Yoksa beynim patlayacak."
"Tamam tatlım." dedi annesi heyecanlı bir şekilde önündeki kitap sayfasını çevirirken. "Akşam yemeğinden önce evde ol, baban bizi yemeğe çıkaracakmış."
Siyah saçlı oğlan buna sadece alayla sessizce güldü. Babası James Potter'ı tanıyorsa, bu ani yemeğe çıkma fikrinin akşam sebze yememek için olduğuna, kalıbını basardı.
Harry sadece "Tamam" dedi ve evin dış kapısını açarak sessiz evden sessiz adımlarla gürültülü sokağa attı kendini.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
━━━━━━━ •♬• ━━━━━━━
Kısa olduğunu biliyorum ama biraz daha giriş niteliğinde bir bölüm olduğu için böyle yazmak istedim.
