"Buradan defolup gideceğim."

10.2K 841 49
                                    


-57,58,59,60

Ve 40. dakika da biter. Yaklaşık 40 dakikadır düşünmemek için kendi kendime saatçilik oynuyordum. Küçükken korktuğum zaman hep bu oyunu oynardım saniyeleri sayıp dakikaları bulur, dakikaları sayıp saatleri hesaplardım böylece zamanın kontrolü saçma bir şekilde benim elimdeymiş gibi gelirdi. Fiziğe olan ilgim ve bilgim de arttıkça zaman kavramının benim için anlamı büyümüştü. Azıcık bu işlerden anlayanlar bilir ki zaman dümdüz bir çizgi değildir aslında zaman denen kavram pek gerçek de sayılmaz hayatımızı düzenlemek için biz insanların uydurduğu bir saçmalıktan başka bir şey değil. Mesela son 40 dakikadır sessizce duvarı izleyerek geçirdiğim zamanla üniversite sınavında matematik sorularıyla boğuşurken geçirdiğim 40 dakika sizce eşit mi? Kesinlikle değil.

Düşüncelerimin bulunduğum durumdan saptığını fark edince seslice oflayarak başımı yaslandığım duvara çarptım yaklaşık 40 dakikadır konuşmayıp tesbih çeken yaşlı adam sesimi duyunca yavaşça bakışlarını bana çevirdi. Benim de ona baktığımı görüp yumuşak bir sesle sordu "Karnın acıktı mı? Birazdan Mustafa gelir yeriz yemeğimizi." O sorana kadar fark etmemiştim ama karnım zil çalıyordu tam olarak ne zamandır yemek yemiyordum ki? Tamam daha fazla zaman hakkında konuşmak yok. Hakkı Dedeye –ona böyle seslenmemi söylemişti- yavaşça başımı salladım

Hep favori film türüm bilim kurgu olmuştur. Tonla bilim kurgu ya da fantastik film izlemiştim. Uzayla ilgili, süper güçlerle ilgili, zamanda yolculukla ilgili... Ama kendimi asla böyle bir senaryonun içinde düşünmemiştim yine de izlediğim bu filmler durumu daha kolay kabullenmemi sağlamıştı sanırım çünkü normalde bu duruma düşen bir insanın kendini kaybetmesi gerekirdi bense oldukça sakindim. Hatta bir plan bile yapmıştım kendimce; buraya gelişim Kelebek Konağındaki o saçma sapan ayna yüzünden olmuştu şuanda da tek yapmam gereken tekrar oraya dönüp aynanın karşısına geçmekti. Artun Emir Han ve onun hayatını kurtarmakla hiç ilgilenmiyordum, kendi değerli hayatını kendi kurtarabilirdi. Benim 300 yıl sonrasında gerçekleştirmem gereken bir sürü şey vardı burada kalmak asla planlarım dahilinde değildi. Yani işim basitti bu insanlarla aramı iyi tutup bir an önce beni Kelebek Konağına götürmelerini sağlamalıydım. Tamam ben insanlarla iyi anlaşırdım. Ayrıca Hakkı Dede çok iyi birine benziyordu Mustafa denen çocuktan çok hoşlanmamıştım ama artık köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyecektik napalım.

Tahta kapının sertçe açılmasıyla yerimden sıçradım. Mustafa gelmişti dedesine selam verip beni es geçerek  yaşlı adama yakın olan mindere oturdu. "Ne yaptın Mustafa'm tek başına zor olmuştur işler." O an Hakkı Dede'nin de Mustafa'yla beraber çalıştığını ancak benim yüzünden evde durduğunu anladım. Aklımdan ay ne tatlı bir adam keşke 300 yıl sonra yaşasaydı diye geçirip suratsız Mustafa'ya döndüm.

"Yok dede sen merak etme her şeyi hallettim. Çok biri gelmedi zaten gelenlerde genelde tencere kalaylatmaya gelen koca karılardı öyle sipariş veren de olmadı. Bu ara üzerimizde bir uğursuzluk var ama neyse." Cümlesini tamamladıktan sonra imalı imalı bana baktı bakışlarımı kaçırmadan ben de ona baktım bir süre. Bu bakışma oyununu bozan Hakkı dedenin sesi oldu "Mustafa çok güzel yemek yapar kızım doğuştan lezzetlidir eli, anasından almış. O hazırlasın biz de yiyelim olur mu? Adını da sormadık hiç bak öyle olmaz söyle bakalım adını öyle seslenelim sana." Saatlerdir konuşmadığım için içime kaçan sesimi bulmak adını birkaç kez öksürüp sonra cevapladım.

 "Eylem." İkisi de anlamaz gözlerle baktı "Ne dedin?" dedi Mustafa. "Eylem. Adım işte Eylem." Mustafa beni tekrar şüpheyle süzdükten sonra Hakkı Dede konuştu. "Ne değişik isimmiş o öyle. Buralardan değilsin galiba, konuşman da değişik. Nasıl geldin buraya, nerden geldin? Kızım pek bir gariban duruyorsun." Heh gelmiştik asıl meseleye. Bu insanlara kalkıp da 300-400 yıl sonrasından geldim diyemezdim uyduracaktım bir şeyler ama aklıma da pek bir şey gelmiyordu. İnandırıcı olmam lazımdı. 

Aynanın Diğer TarafındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin