0.4

13K 845 530
                                    

kuroo, uzandığı koltukta rastgele kanalları gezerek kucağındaki cips tabağına uzandı ve bir avuç dolusu cipsi ağzına atarken saate baktı. saat neredeyse sekizi geçiyordu ve hâlâ yeni ev arkadaşı eve gelmemişti.

belki de eve çok uğramayan bir tipti. bu onun fazlasıyla işine gelirdi çünkü bu eve taşındığından beri çok fazla insan gidip gelmişti ve neredeyse hiçbiriyle anlaşamamıştı. sadece bir tanesiyle anlaşıp çok yakın olmuştu fakat o da sonradan sevgilisi ile başka bir eve çıkmıştı.

kapının kilidinin açıldığını duyunca, tek kaşını kaldırarak yerinden kıpırdamadı. ev arkadaşının geldiğini düşünüyordu. kapı kapandı ve ayak seslerini duyunca uzandığı yerden doğruldu.

gözlerini kapının önünde duram yeni ev arkadaşına çevirince, arkası dönük olan bedene ağzını açarak bakmamak için kendini zor tuttu. bu bir... kız mıydı? saçları sarı ve uzundu, omzun değen saçlarının dipleri koyu olsa da sarılar genel olarak hakimdi.

evime bir kız mı taşındı yani? diye düşündüğü sırada, beden önünü döndü ve derin bir nefes aldı. bir erkekti. fakat kızlardan daha güzel görünüyordu.

oturduğu yerden kalktığında, kapının önündeki beden korkuyla yerinden sıçradı.

"merhaba. yeni ev arkadaşım olmalısın." kuroo ona doğru yürüdüğünde, önünde hafifçe eğildi.

"merhaba. ben kenma. biraz geç geldim sanırım. özür dilerim." mırıldanırken, elindeki poşetleri işaret etti. "buz dolabının boş olduğunu görünce markete uğradım ve biraz etrafta dolandım."

kuroo, duyduğu açıklamanın ardından onda tıpkı kenma gibi hafifçe eğildi.

"ben de kuroo. memnun oldum, kenma-san."

"hayır, kenma diyebilirsin." kenma mırıldanırken, elindeki poşetlerle mutfağ doğru adımladı. kuroo onu takip etti. çok konuşkan bir tipe benzemiyordu ve çok sakin görünüyordu.

"sabah gelmiştim fakat evde yoktun."

"çalışıyordum. sen öğrenci misin?"

"yani... sayılır. uzaktan eğitim görüyorum." elindeki poşetleri tezgahın üzerine koydu ve bileğindeki pembe tokayla, uzun ve sarı saçlarını hızla ensesinde topladı.

kuroo onu dikkatlice izlerken saçındaki bazı tutamlar çoktan yüzüne düşmüştü bile.

"anlıyorum..." kuroo mırıldanırken, kapının pervazına yaslamdı ve kollarını birbirine doladı. küçük bedenin poşetten çıkardığı şeyleri dolana yerleştirmesini izlerken, aldığı şeylerin fazlalığıyla memnun olmuşcasına dudaklarını büktü.

artık geliri olmayan ve kuroo'nun üstünden geçineceği bir ev arkadaşı olmayacak gibi görünüyordu.

ikisi de sessizlik içindeyken, garip durumu kurtarmak için kuroo boğazını temizledi.

"ben sabah 8'de evden çıkıyorum ve 4 gibi geri geliyorum."

"anladım." kenma mırıldanırken ikisi de tekrar sessizliğe boğulmuştu.

birkaç dakikanın ardından, kenma işini bitirdi.

"izninle, odama geçeceğim. yarın görüşürüz."

kuroo bu erken ayrılıkla şaşırmış bir biçimde kaşlarını kaldırarak, kenma'nın geçmesi için kapının önünden çekildi.

tam önünden geçiyorken burnuna gelen şeker kokusu fazlasıyla hoşuna gitmişti.

"peki, iyi geceler."

"sana da."

kenma ardından odasına geçti, kapısını kapattı ve ardından iki defa kilitledi.


LÜTFEN BU SIKICI BÖLÜM YÜZÜNDEN
BİZİ TERK ETMEYİN
HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR

camboy | kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin