camboy | kuroken

1.8

"miyavlamamı istiyorsan, önce canımı yakmalısın."

kuroo, duyduğu cümleyle sırıtarak yüzüne bakmıştı. kenma'dan böyle şeyler duymak onu öylesine deli etmişti ki şimdiden yaşadığı zevki daha önce hiçbir yerde yaşamadığının iddiasına girebilirdi.

küçük kalçasını sıkan büyük elini daha da sıktığında, kenma dudağını ısırarak tekrar gözlerini kapatmıştı. teninin onun ellerinde bu şekilde acıması öylesine hoşuna gitmişti ki...

kuroo onun için şu an dünyanın en çekici insanıydı. uzun boyu, kaslı vücudu, simsiyah saçları ve keskin tüz hatlarıyla bile onun kalbini tekletiyordu.

kuroo aniden, kenma'yı yatakta ters çevirip yüz üstü yatmasını sağladığında kenma yanağını yastığa gömmüştü. birkaç saniyenin ardından, kuroo'nun nefeslerini ensesinde hissetmiş ve hemen ardından ıslak dudakları buluşmuştu teniyle.

kuroo, kenma'nın küçük bedenini öylesine altına hapsetmişti ki sanki küçük bir hücredeymiş gibiydi. bacaklarını kendi bacaklarının arasına almış, kolları iki yanına sabitlenmişti.

dudaklarını sırtında yavaş ve öldürücü bir şekilde gezdirirken, kenma, her bir kasının gerildiğini hissediyordu ve nefes alışı güçleşmişti.

kenma, hissettiği ıslak dokunuşlarla tüm vücudunun alev aldığını hissediyor gibiydi ve tüm vücudunu yakmasını istiyordu. kuroo ile aynı şeyi düşünüyorlardı çünkü, kuroo da vücudunun her bir milimine dudaklarını bastırmak ve öpmek istiyordu.

dudaklar yavaşça sırtından kalçasına doğru geldiğinde, kenma çoktan küçük kalçasını hafifçe kaldırmış ve şortunu çıkarması için ona yalvarıyor gibiydi.

kuroo, yavaşça şortu kenma'nın ince bacaklarından sıyırıp çıkarırken gördüğü manzara karşısında defalarca küfür etmişti.

kenma şu an altında, üstünde hiçbir şeyi yokken yatıyordu ve kafasındaki kedi kulakları ona eşlik ediyordu.

yatakta geriye giderek, kalçasına dudaklarını değdirdi ve tenini sertçe emdi. beyaz ten, kuroo'nun dudakları arasında can çekişiyor gibiydi. kenma bu muhteşem hisle yastığı ısırdığında, boğazından hâlâ boğuk inlemeler çıkıyordu.

kuroo bir saniye durdu, kafasını kenma'ya kaldırmadan hemen önce kalçasına ufak bir öpücük bıraktı.

"o zaman oyunu değiştirelim." kuroo mırıldanırken, tekrar kenma'nın üstündeki yerini aldı ve kulağına doğru eğildi.

"eğer canının yanmasını istiyorsan, önce miyavlamalısın." kenma duyduğu bu fısıltılar ile, gözlerini kuroo'ya çevirdi. bunu öylesine ateşli bir şekilde söylemişti ki, kenma bu çekicilikle yutkunarak gözlerinin içine baktı.

kuroo yine bu masum bakışlar yüzünden kendini kaybedecekmiş gibi hissediyordu. kafasındaki kedi kulakları ve bu yüz ifadesi birleşince tam bir kediyi anımsatıyordu.

"hm? teklifimi beğenmedin mi?" kuroo tekrar konuşarak, bir elini kalçalarına götürdü ve kalçalarının arasındaki pembe ve küçük deliğini bularak parmağını yavaşça girişine değdirdi.

kenma bu hissettiği hafif dokunuş ile yutkundu ve kalçasını ona daha çok kaldırdı.

kuroo yataktayken söz dinlemeyi sevmez ve oyunu kendi kurallarına göre oynardı. kenma ise bu baskınlığın verdiği his ile ona itaat etti.