camboy | kuroken

1.2

"kuroo senpai, lü-lütfen daha sert." kenma, pembe ve küçük dudaklarından mırıldandığında kalçasını ona daha çok kaldırmıştı ve yüzünü yastığa gömmüştü, kuroo ise dudaklarını boynunda gezdirerek beyaz tenini dudaklarıyla mühürlemişti.

ince belini kavrayarak, onu kendine daha sıkı bastırdığında kenma can çekişen bir kedi gibi miyavlamıştı.

çalan alarm ile, kuroo rüyasından sıyrıldığında nefes nefese gözlerini açmış ve bir iki saniye boyunca neler olduğunu anlamaya çalışmıştı.

"sikeyim. bu haftaki kaçıncı rüya bu?" kendini azarlarken, yastığının altındaki telefonuna uzandı ve gözünü ovarken alarmı kapatmaya çalıştı.

rüya o kadar gerçekçiydi ki, kuroo nefes nefese kalmıştı ve terlemişti. dili damağı kurumuş bir şekilde elleriyle gözlerini kapatarak sesli bir şekilde inlediğinde bu durumdan bıkmış bir şekilde kendini zapt etmeye çalışıyordu.

kenma, eve taşınalı yaklaşık bir buçuk hafta geçmişti ve kuroo bu rüyayı kaçıncı kez gördüğünü unutmuştu bile. kedi kulakları ve seksi kıyafetleriyle sürekli onu becerirken buluyordu kendini rüyalarda.

fakat birbirlerini çok az görüyordular; kenma ondan kaçıyormuş gibiydi, kuroo bunu hissediyordu. çünkü ne zaman yemek saati gelse, kenma kuroo'nun mutfaktan çıkmasını bekliyor ve o yemeğini yedikten sonra mutfağa gidiyordu.

kuroo bu şekilde ondan kaçmasına anlam veremiyordu fakat umursamamıştı. yani, gördüğü rüyalar sayesinde ne kadar umursamadığı anlaşılıyordu fakat... kafaya takmamaya çalışıyordu.

saate baktı, neredeyse öğlen olmak üzereydi. bugün yine işe gitmemişti ve kenma ile kahvaltı yapmak istiyordu. tabii kenma ondan kaçmaya devam etmezse...

tam yatağından kalkacaktı ki, erekte olmuş penisini görünce yüzünü yastığa gömdü ve bıkmış bir şekilde birkez daha inledi.

bununla uğraşmak zorunda mıydı sürekli?

yatağından hızla kalkarak havlularını aldı ve banyoya gitmek üzere odasından çıktı.

kenma ondan kaçtığı için nasıl olsa onunla karşılaşmayacaktı ve şortunun üzerinden görünen şişkinliği göremeyecekti.

aylak aylak banyoya yürüdü, banyonun kapısını açarken kitli olduğunu fark etti. birkaç kez sıkışmıştır belki diyerek zorladı fakat açılmıyordu.

kenma'nın banyoda olabileceğini düşündü.

"ben varım... hemen çıkıyorum." kenma'nın sesini duyduğunda, iç çekerek kapıya yaslandı ve saçlarını karıştırarak çıkmasını bekledi.

tabii birlikte banyoda olsalar daha güzel olabilirdi.

bu düşünceyi kafasından atmaya çalışırken, açılan banyonun kapısıyla kenmanın bornozla karşısında durmasına baktı.

bornozunu çekiştirerek düzeltmeye çalışıyordu çünkü omuzları tamamen açıktaydı ve göğüsleri görünüyordu. ıslak vücudundan akan su damlalarını görünce, öylece çakılı kaldı yerinde.

sarı saçlarından akan su damlaları omuzlarına damlıyordu ve teni parlıyordu.

hâlâ rüyada mıyım? diye düşünürken kenma en sonunda omuzlarını örtmüş ve üstünü düzeltmişti.

"tam da çıkıyordum." mırıldanıp geçmesi için yol verdiğinde eliyle saçlarını havaya kaldırmış ve boynunu silmişti.

"evet... tabii... teşekkürler." kuroo mırıldanarak önünden geçtiğinde, kenma gözlerini ondan kaçırdı. her zamanki gibi sabah sabah olması gerekenden fazla seksiydi ve bu yine dikkatini dağıtıyordu.

gözleri, şortunun üzerindeki şişkinliğe takıldığında şok olmuş bir şekilde gözlerini birkaç kez açıp kapatmıştı.

kuroo önünden geçerek banyoya girip kapıyı kapattığında, kenma derin bir nefes eşliğinde odasına ilerlemişti.

ona karşı olan düşüncelerini bastırmaya çalışıyordu çünkü... ilk iki gün hissettiği hisler artık kafasından dolup taşıyordu ve bu durumdan rahatsız olmuş gibiydi.

yani... sonuçta sadece ev arkadaşıydılar. üstüne üstlük kuroo, kapıya gelen sapıklarına onun burda yaşamadığını söylemişti ve burada güvende olabilirdi. çünkü diğer ev arkadaşları onu tam da bu yüzden evden kovmuştu. ya da onunla yatmaya çalışmıştılar; kenma istemeyince yine de sonuç olarak kovulmuştu evden. her şekilde kovuluyordu.

düşüncelerini toparlayarak odasına gitti.

kuroo yokmuş gibi davranabilirdi.

—
sheiniz bugün çökmüş durumda o yüzden kısa oldu:'( gün içinde yine bölümler atmaya çalışacağım<3