1.5

10.9K 716 708
                                    

kenma yatağında kıvranarak uyandığında, dünün yorgunluğu henüz vücuduna vurmuş gibiydi. tüm gün dışarda geveze arkadaşına katlanmış ve sonra da yayın açmıştı, bu yüzden dün taş taşımış gibi hissediyordu.

saate baktı, 10:38.

iç çekerek yataktan doğrulmadan hemen önce telefonunu kontrol etmiş ve dün geceki yayından sonra gelen mesajları görmezden gelmişti.

tek istediği yayınlardan sonra böyle bir şey yaşanmamış gibi davranmaktı fakat mümkün olmuyordu.

kendini iğrenç hissediyordu fakat yetişkin olduktan hemen sonra buna başlamıştı ve artık  bu onun işiydi.

yataktan kalkarak yerdeki şortunu bacaklarına geçirdi ve gözlerini ovarak odasının kilidini açarak dışarı çıktı. tüm o sabah rutinlerini gerçekleştirirken hâlâ yorgun hissediyordu.

en sonunda mutfağa doğru ilerledi ve boş kahvaltı masasını görünce hayal kırıklığı ile iç çekti.

kuroo evde miydi bilmiyordu fakat en azından onun için kahvaltı hazırlayabilirdi, değil mi? çünkü dün o tam da bunu yapmıştı.

tüm kahvaltı isteği kaçmış bir şekilde sadece kendine kahve yaptı ve dolaptaki dünden kalma yarım sandviçi birkaç lokmada midesine indirdi.

kuroo'nun evde olup olmadığını bilmiyordu, muhtemelen iştedir diye düşündü. kuroo'yu görmezden gelmeyi seçen kendisiyken şuan buna neden üzülmüştü bilmiyordu.

üzüntüsünü alıp götüren şey, kuroo'nun odasının kapısının açılan sesi olduğunda masada oturmuş bir şekilde kahvesinden aldığı yudumu zar zor yutkunmaya çalışmıştı. gözlerini hızla koridora çevirdiğinde, kuroo'nun uykulu bir şekilde mutfağa doğru adımladığını gördü.

dün işte gitmemişti ve yine mi evdeydi yani?

kuroo, esneyerek mutfağa girdiğinde kenma'yı henüz fark etmişti ve görür görmez dün gece olanlar aklına gelmişti.

tüm o şeyleri yapan ve tüm cinsel arzularını darma duman eden kişi şu an mutfağındaydı ve ona bakıyordu.

bunun verdiği garip hisle, kenma'dan gözlerini kaçırmaya çalıştı. neden bilmiyordu fakat dün onu izlerken mastürbasyon yapmış olması bunun en büyük nedeni gibiydi.

"işe gittiğini düşünmüştüm." kenma mırıldanırken, bacaklarını kendine çekerek sandalyenin üstünde bağdaş kurdu.

"dün pek iyi uyuyamadım ve kendime izin yazdım." kenma'ya bakmadan, kendine bir bardak su doldurdu.

"neden iyi uyuyamadın?" kenma meraklı, baygın gözleriyle sorusunu sorduktan hemen sonra kahvesini yudumladı.

"zor bir geceydi." homurdandı ve mutfak tezgahına yaslanırken ona baktı.

"zor mu?" kenma kaşlarını çattı.

"evet, zor. hem de çok zor." kenma bilmese de, kuroo onun yüzünden geçirdiği zor gece hakkında hayıflanmıştı. çünkü tüm gece aklından gördüğü şeyler atamamış ve sürekli onu altında istemişti.

şimdi ise karşısındayken bununla savaşmak daha zordu. onu kendine çekip öpmek istiyordu, küçük vücuduna dokunmak ve tıpkı dün geceki gibi inlemesini istiyordu. tüm bunlar için delirmek üzereydi.

sonra aralarında sessizlik olduğunda, kenma hızla kahvesini bitirmişti. kuroo ile öylece durup onu izliyordu. şortu sayesinde görünen bacaklarını, dün kendine dokunan parmaklarını ve dudaklarını izlemekten alı koyamıyordu kendini.

camboy | kurokenWhere stories live. Discover now