1.7

12.4K 742 1.2K
                                    

saat neredeyse gece yarısına geldiğinde kenma, yatağında uzanıp öylece saatlerdir oyun oynuyordu. kuroo çoktan eve geldiği için odasından çıkmak istemiyordu. onu görmek, konuşmak ve yine aynı şekilde hissetmek istediği son şey bile değildi.

günler önce, ona mutfakta söylediği şey yüzünden hâlâ kötü hissediyordu ve düşündükçe ağlamak istiyordu. ima ettiği şeyi sözleriyle telafi etmeye çalışmış olsa bile, kenma buna inanmamıştı.

inandığı tek şey, kuroo'nun artık nasıl biri olduğunu biliyor olmasıydı. o yüzden evde kovulmak için geri sayıma bile başlamıştı. çünkü kuroo bu olaydan sonra hiçbir şey söylememişti, hatasını bile telafi etmeye kalkışmamıştı. sadece onu mutfakta öylece bırakıp gitmişti.

bu düşünceler, yine kenma'nın kötü hissetmesine neden olurken telefonunu bırakmış ve yüzünü yastığa gömmüştü.

daha önce ona bunu söyleyen başkaları da olmuştu fakat kuroo'nun böyle düşünmesi neden onu bu kadar üzüyordu?

neden kuroo'nun, onu olmadığı biri gibi görmesinden korkuyordu? daha önce kimseyle yatmamıştı bile. kimseyi diğer herkesin istediği gibi arzulamamış, dokunmamış veya tam anlamıyla öpememişti bile.

bunu denediği her seferinde, tek istediği kaçıp gitmek olmuştu çünkü herkes midesini bulandırmıştı. fakat... kuroo'ya yakınlaşınca öyle hissetmemişti.

aniden dolan gözlerini fark ettiğinde, ağlamamak için yanaklarının içini ısırmış ve kendini toparlamaya çalışmıştı. ağlamaktan nefret ediyordu.

"aptal kuroo..." kendi kendine homurdanarak yüzünü yastığa daha çok gömdü. zar zor, gözyaşlarını içine hapsettiğinde burnunu çekerek yatakta doğruldu ve saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırarak tavana baktı.

neden canı bu duruma bu kadar sıkılıyordu anlam veremiyordu hâlâ.

telefonunu eline alarak, hızla yayın açacağını belirten bir gönderi attı ve yataktan doğrularak derin nefesler aldı.

kuroo ne düşünürse düşünsün, umrumda değil diye düşündü.

bilgisayarını masasının üstünden alıp yatağına koydu, dolabının önüne geçti ve hızla üstüne beyaz bir tişört geçirdi. çok da gösterişli bir yayın yapmamaya karar vermişti çünkü tek istediği biraz kafasını dağıtmaktı.

tam yatağına oturacakken, çalan kapıyla irkilerek kaşlarını çattı. kuroo'dan başkasının olma imkanı yoktu, bunu biliyordu fakat neden kapısını çalmıştı?

yataktan inerek, kapıya doğru yürüdü.

"kenma! uyuyor musun? ben... bir şeyler hazırladım. yani konuşmak istiyorum da o yüzden..." kuroo kapısının arkasından konuştuğunda, kenma yavaşça kapıya doğru varmıştı.

ne konuşacaktı ki? yani günlerdir konuşmuyorlardı zaten ve o günden sonra bana ne söyleyebilir, diye düşündü kendi kendine.

fakat fark etmese de heyecanlanmıştı. aniden çatık kaşlarına rağmen kalbi teklediğinde, dudaklarını kemirerek kapının kolunu tuttu. önce kilidini çevirdi, ardından yavaşça kapısını araladı.

minicik açtığı kapıdan kafasını kaldırarak kuroo'ya baktığında, elindeki bardakları gördü. kuroo, gülümseyerek bardağı suratına doğru uzattığında kenma istemeden geriye doğru sendelemişti ve kapı daha çok aralanmıştı.

"müsait misin? kahve hazırlayacaktım dakat uykunu kaçırır belki diye... çilekli süt getirdim." kenma'nın odasının içine doğru adımladığında, kenma iç çekerek arkasından ona baktı.

camboy | kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin