2.1

7.4K 508 1K
                                    

"buraya gelmek zorunda mıydık?" kenma, kuroo'nun dibindeyken kalabalık odadan hoşlanmadığını belirten bir sesle mırıldanarak ona biraz daha yaklaştı.

"çok kalmayacağız, bebeğim. biraz eğlenmeye çalış, olur mu?" kuroo, dibine sinmiş bedene eğilerek saçlarına öpücük kondurduğunda etrafta tanıdık bir yüz aramaya çalışmıştı.

oikawa ve iwaizumi'nin evinde yine fazlasıyla kalabalık olan bir parti düzenlenmişti—ki bu tamamen oikawa'nın planıydı, iwaizumi bile bunu saatler öncesinden öğrenmişti.

kuroo, kenma'yı kolunun altına alarak insanların içine doğru çektiğinde ve oldukça büyük olan evin köşedeki oturma takımında olan arkadaşlarına doğru yürüdüğünde kenma etrafa şimdiden sıkılmış bir şekilde bakışlar atıyordu.

"kenma! geldiğine inanamıyorum!" oikawa'nın sesi tüm o gürültünün içinde duyulduğunda kenma gülümsemeye çalışarak kuroo ile birlikte deri koltuğa oturdu.

"ben de..." kenma sıkılarak etrafına bakındığında, mor ışıklı loş ortamdaki insanları seçmeye çalışmıştı. fakat tek tanıdığı oikawa'ymış gibi duruyordu.

gerçekten inanamıyordu çünkü oikawa'nın sık sık ev sahipliği yaptığı bu partilere onlarca kez davet edilse de asla ayak basmamıştı, bugünse kuroo tarafından zorla getirilmişti.

onlarla birlikte, bir sehpanın etrafına konulmuş koltuklarda oturan insanlara göz gezdirirken sırtını kuroo'nun göğsüne dayadı.

"oikawa ve iwa-chan'ı zaten tanıyorsun," iwaizumi ona böyle seslendiğini duyunca arkasındaki yastığı kuroo'ya doğru fırlattığında, yüzüne yemiş olduğu yastıkla boğazını temizledi. "yani iwaizumi."

kenma başını sallayarak onu onayladı.

"bu tsukishima." karşısında oturan sarı saçlı ve gözlüklü çocuğa gülümsediğinde, en az onun kadar bıkkın bakışlı çocuk kafasıyla selam vermişti.

"bunlar da bokuto ve akaashi." çaprazındaki çifti de tanıtırken kenma onlara da gülümsemişti.

"bir an seni bizden hep saklayacak diye düşündük! woah! sonunda seninle tanışabildik!" bokuto, kenma'ya fazla enerjik gelen sesiyle konuştuğunda, kenma kuroo'ya dönmüş ve gülümseyerek tekrar onlara dönmüştü.

"sizinle tanışmayı çok istemiştim ama beni bir türlü tanıştırmadı..."

"inanamıyorum... dünyanın en iyi yalancısısın kozume." kuroo homurdanarak güldüğünde, kenma pis pis sırıtımış ve ona biraz daha sokulmuştu.

tüm bu tanışma faslının ardından, ortaya tamamen birbirleriyle şakalaşan bir arkadaş ortamı belirdiğinde tüm partiden kopmuş bir şekilde birbirleriyle eğleniyorlrdı.

kenma günler önce oikawa ve iwaizumi ile oturduğu zaman da aynı samimiyet ve sıcaklığı hissetmişti, belki de arkdaşlarla eğlenmek böyle bir şeydir, diye düşündü.

saatler birbirini kovaladığında, arkadaşların kahkahaları giderek aldıkları alkol yüzünden yükselirken kuroo ve kenma bir saniye olsun birbirinden ayrılmadan öylece oturuyordu. kuroo, küçük bedenin beline sarılmış bir şekilde eğlencenin tadını çıkarıyor ve kenma ise göğsüne sinmiş bir şekilde ona eşlik ediyordu.

camboy | kurokenWhere stories live. Discover now