24.Bölüm

12.2K 735 218
                                    

Arkadaşlar. Biliyorum 1 hafta oldu. Yeni bölüm gönderemediğim için özür dilerim. Ama üniversite bu aralar çok zorluyor ve sürekli ödevler var ve inanın vakit bulamıyorum. Elimden geldiğince yeni bölüm atmaya çalışıyorum. Bu bölüm umarım kendimi affettirir.



"Nisa nerdesin kızım. Okulunda patlama olmuş okula geldik yoksun. iyi misin? Nerdesin? Neden okulda yoksun?"

      Ben annemi tamamen unutmuştum. Şimdi ne diyecektim ben.

"Anne iyiyim ben. Korkacak birşey yok. Okul öyle olunca duramadım ben. Öyle çıktım dışarı. Bekleyin okulun önünde geliyorum hemen" dedim Akın'a özür dilercesine bakarak.

Telefonu kapattığımda Akın "gidiyor musun?" diye sordu.

"Maalesef. Gitmek zorundayım. Annem meraktan çıldırmıştır şimdi. Çok özür dilerim ama söz telafi edicem bunu" dedim üzülerek.

Yanıma geldi ve yüzümü avuçları arasına aldı. Ona bakabilmek için kafamı hafif yukarı kaldırmak zorunda kalıyordum. Malum aramızda yirmi santim vardı.

"Özür dilenecek bir şey yok. Ayrıca emin ol ben bunun telafisini en iyi şekilde alacağım zaten. Nede olsa artık birlikteyiz değil mi?" dedi göz kırparak.

Söylediklerine gülümsemekle yetindim.

"Hadi gidelim o halde" diyerek elimden tuttu ve beni arabaya bindirdi. Kendiside bindikten sonra okula doğru yola koyulduk. Okulun biraz yakınlarına gelince "Beni burada bırakabilirmisin" dedim Akın'a. Sorarcasına yüzüme bakınca "Annemler seni görürse çok soru sorarlar daha önce yanımda birini görmedikleri için. Ve ben bugün yeterince olay yaşadım ve kafam allak bullak. Ama söz veriyorum en yakın zamanda tanıştıracağım seni ailemle. Sadece bana biraz zaman ver."

"Sen ne zaman istersen o zaman tanışmaya hazırım. Sen rahat ol "

"Çok teşekkür ederim. İyi ki seni tanımışım. Sonra görüşürüz. Haberleşiriz zaten. Kendine iyi bak."

"Sende kendine iyi bak" dedi ve yanağıma ufak bir öpücük kondurdu aniden. Anın şokuyla olduğum yerde donarken o ise gülüyordu. Kısa süre sonra hemen kendimi toparlayıp kapıyı açtım ve indim. Tam gidiyordum ki geri döndüm ve "Beklediğimden yakışıklı çıktın. Hadi yine iyisin" dedim ve hızla uzaklaştım. Arkamdan "öyle ölmem füze atsaydın" diye bağırırken arkamı dönüp öpücük atarak hızla okula doğru ilerledim.

************************

Okula vardığımda bir süre etrafa bakındım annemleri görebilmek için. Az sonra bizim arabayı görmemle oraya doğru ilerlemeye başladım. Beni gören annem hızla arabadan indi ve "Nerde kaldın sen? İyi misin? Bir yerinde bir şey varmı? Diyerek beni kontrol etmeye başladı.

"Abartma anne. Sen aradığında bu yana en fazla on dakika olmuştur. Ayrıca iyiyim birşeyim yok. Ufak bir yanık var omzumda sadece."

"Yanık mı? Ne yanığı? Ac bakayım? Yada dur. Ahmet hemen arabaya bin hastaneye götürelim şunu"

Beni inceleyen babama beni kurtarmasını söyleyen bakışlar atarken o da annemle aynı fikirdeymiş gibi duruyordu.

"Anne vallahi iyiyim birşeyim yok. Hem hastaneye gittim ben. Ufak bir pansuman yaptılar. Birşeyim yokmuş."

"Hastaneye gittin? Yalan söyleme bana. Kimle gideceksin hastaneye"

"Anne okuldan bir arkadaş götürdü işte uzatma. Zaten okul patlamış. Yorgunum. Lütfen eve gidelim ya"

Annem düşünür bir şekilde yüzüme baktı. Ama üstelemedi.

"Okul değil. Bodrum kattaki kazan dairesi patlamış. Baya büyük bir patlama olmuş. Bir kaç yaralı var ama neyseki ölen yokmuş. Ucuz kurtuldu herkes diyor millet" dedi geldiğimden beri ilk kez konuşan babam beni incelemeyi bitirince. Ardında belimden tutarak beni arka koltuğa oturttu. Annemle kendiside binince eve gitmek için yola koyulduk.

Rastgele Numara | Texting |Where stories live. Discover now