32.Bölüm

9K 551 264
                                    

Evet arkadaşlar. Yeni bölümle karşınızdayım. Gelişmelerden haberdar olmak için Instagram hesabını takip edebilirsiniz. Takip ederseniz çok memnun olurum.

Instagram: hayalimdesevdim1

Akın'la odada şaşkın bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Odada yalnızca ikimiz kalmıştık ve kerem'in hangi ara gittiğini bile bilmiyordum. Kafam o kadar allak bullaktı yani. Şaşkınlıkla Akın'ın yüzüne baktım ve "Neydi şimdi bu" dedim. Akın derin bir nefes aldı ve yüzüme baktı.

"Galiba test edildik"

Bir süre daha o şekilde durduktan sonra Akın'ın kanayan dudağını farkedince bir şey demeden hızla ilk yardım malzemelerini alıp geldim. Yanına geldiğimde yatağımda oturmuş bekliyordu. Elimdeki ilk yardım malzemeleriyle nefes nefese kalan beni görünce gülümsedi.

"O kadar büyütülecek bir şey değil. Bir peçete versen yeterliydi" dedi. Ona göz devirdim ve yanına oturarak malzeleri çıkardım. Yarasına baktım. Ufak bir şeydi gerçekten ama çok kanamıştı. Ben yarasını temizlerken yüzünde mimik oynamadan beni izliyordu.

"Acıyor mu" diye sordum. Kafasını iki yana salladı.

"Hiç acımıyor. Ayrıca çok güzel. Bundan sonra hep mi dayak yesem ne yapsam" dedi kendi kendine konuşur gibi.

Ben ona gözlerimi ayırmış bakıyordum. "Manyak mısın oğlum sen. Mazoşist misin?"dedim.

"Valla sen hep böyle ilgilemeceksen yaramla onuda olurum senin için." Dedi gülerek. Benim ona ters ters baktığımı görünce "tamam tamam. Şaka yapıyorum sadece. Sevgilimsin sonuçta daha çok dokunacaksın böyle" dedi göz kırparak ve ekledi. "Ayrıca ben öyle kolay kolay dayak yemem. Şu vücudu görmüyor musun sen?" Dedi. Ona tekrar göz devirdim. Ardından "anlaşılan senin ego saatin gelmiş yine. Hadi hadi annem bekliyor. Ellerimizi yıkayıp inelim aşağı" dedim.

Yaklaşık beş dakika sonra aşağıda kahvaltıdaydık. Herkesten çıt çıkmıyordu ve yemeklerimizi yiyorduk. Akın "ellerinize sağlık Aynur hanım" dediğinde annem onu "teyze. Aynur teyze" diyerek uyardı. Ardından "afiyet olsun" dedi. Ben hâlâ yemeye devam edince annem " bu küçükken de böyleydi. Hep en sona kalırdı. Hep çok yemek yer. Yemek yemeyi çok seviyor" dedi. Anneme kızgınca bakarken " anne ben çok yemek yemiyorum. Sadece yavaş yiyorum." Dedim. Ardından annem güldü ve Akın'a başka bir soru sordu.

"Ee oğlum. Sen ne yapacaksın. Malum baban evden kovmuş. Ne yapmayı düşünüyorsun?"

Akın bir süre düşündü ve " şuan elimde para var idare edecek kadar. Kalacak yeri hallederim. Bugün iş aramayı düşünüyorum. Okuldan sonra ve haftasonu tam gün. Biraz zor ama bulmaya çalışacağım."

Annem sesini çıkartmadı bir süre. "Kalacak yerin yok yani. Otel'e mi gideceksin. Olmaz öyle. Hem para öyle çar çur edilmez her yere. Alışmanız lazım artık büyüyorsunuz. Neyse sen git ara işini. Akşam yemekte görüşürüz konuşuruz bu konuyu"

"Ben akşam ge-" diye konuşuyordu ki Akın annem onu durdurdu ve "itiraz istemiyorum. Ne dediysem o. Akşam Ahmet'in sizinle konusacakları var. Nisa sen sofrayı halledersin"dedi ve mutfaktan çıktı annem. Bende masayı toplarken Akın yardım etti. Mutfaktan çıktığımızda Akın "ben artık gideyim. Bir iş bulmam lazım. Böyle olmaz"dedi. Onu kafamla onayladım.

"Yarın okul tekrar açılıyor. Bugün bulabilecekmisin" dedim.

"Bulmaya çalışacağım. Olmadı yarın okuldan sonra bakarım. Olmadı öbür gün bakarım. Elbet buluruz birşeyler." Dedi ve bana sarıldı. Ardından çıktı ve gitti. Umarım güzel bir iş bulabilirdi.

Rastgele Numara | Texting |Where stories live. Discover now