KORUYUCU -ANAHTAR 2- TAMAMLANDI

Bölüm 44

Mete gözünü açtığında saat kaçtı bilmiyordu. Israrla sekizinci kez çalan telefonu onu asla kalkmak istemediği yataktan kaldırmayı başarmıştı. Feyra da uyanmış merakla arayanın kim olduğunu anlamak ister gibi bakıyordu. Mete telefonu komidinin üstünden sinirle aldı. Arayını gördüğünde daha çok sinirlenmişti.

"Efendim anne!"

"Sen tam bir rezilsin Mete Soykamer! Hemen eve geliyorsun. Babanla seni bekliyoruz!" diyerek telefonu kapattığında Mete hızla ayaklandı. Feyra ona soru soran bakışlarla baktığında,

"Annen biraz sinirli miydi?" diye sordu. Annesinin sesinin telefonun dışına çıktığına ve bunu Feyra'nın duymasına sinirlendi. Kafasını sallayıp Feyra'yı onayladı.

"Biraz."

"Ne olmuş ki?"

Mete oflayarak yataktan kalkmadan önce Feyra'yı öptü ve kalkıp giyinmeye başladı.

"Bilmiyorum. Babamla beni bekliyorlarmış. Konuşacakları varmış."

Feyra da kalktı ve giyinince odadan çıktılar. Mete, Feyra'nın canının sıkılmış olabileceğini düşündü. Kapıdan çıkmadan önce bileğinden tutup okşadı. Gülümseyerek endişeli yüzüne baktı.

"İşlerimi bitirir bitirmez yanında alacağım nefesimi." dedi ve uzun bir şekilde öptü. Feyra'nın gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı ve "Seni bekleyeceğim." dedi.  Villadan ayrılıp ilk önce Feyra'yı galeriye bıraktı. Bırakmadan önce de yakındaki bir kahveciden latte almayı ihmal etmemişti. Kendisi de anne ve babasının yanına geçti. Yolda onunla konuşacakları önemli şeyin ne olduğunu düşünüp durdu ama aklına hiçbir şey gelmiyordu. Anne ve babasının evine geldiğinde buraya uzun zamandır gelmediğini farketti. Gülümseyerek kapıyı çaldı. Annesinin hizmetlisi Sultan Teyze kapıyı açtığında,

"Umarım çok güzel bir sofra dizmişsindir benim için. Senin yemeklerini çok özledim Sultanım." dedi ve içeri girdi. Montunu çıkarıp kadına verdiği zaman, kadının yüzündeki endişeyi görmüştü.

"Hayırdır? Biraz sonra beni çarmıha mı gerecekler ne bu surat?"

"Seni haylaz! Benim yemeklerimi yemeden önce içeride yiyeceklerine hazır olsan iyi olur. İkisi de burnundan soluyor." dedi fısıltıyla. Sonra içeriden bir ses yükseldi.

"O sorumsuz hergeleye söyle hemen buraya gelip bize bir açıklama yapsın!"

Babasının kızgın sesi Mete'nin yutkunmasına sebep oldu. İçeriye girip yüzüne en sevimli gülümsemesini yerleştirdi.

"Benim canım ailem!" dedi annesine kollarını açarak ama annesi onun karın boşluğuna vurup kollarını küskün bir şekilde bağladığında Mete anne elinin ağırlığını bir kez daha anlamıştı. Geçip koltuğa oturduğunda biraz daha ciddileşti.

"Neyiniz var sizin? Hala düğün meselesi mi?"

"O kadar çok sorun çıkarıyorsun ki hangisi olduğunu bile bilmiyorsun!" diye çıkıştı annesi.

"Bizi ne hale soktuğunu görüyor musun?"

Mete bu kızgınlıklarının sebebini bir türlü anlamıyordu. Düğünü terkettiğinde zaten bunları yeterince dinlemişti. Artık bitti sanıyordu. Bu da neyin nesiydi böyle?

Babası arkasında birleştirdiği ellerini çözünce ellerinin arasındaki gazeteyi fark etti Mete. Babasının sinirle uzattığı gazeteyi merakla aldı ve bakındı. Sayfanın sosyete camiasına ait bir bölümdeki köşe yazısı dikkatini çekti.

Ünlü Galeri Sahibi Feyra Ateş, Başarılı Avukat Sevgilisi Mete Soykamer'den Hamile Mi?!

İş Adamı Suat Soykamer'in Avukat Oğlu Mete Soykemer'le ilişkisi olan Feyra Ateş'in hamile olduğu ortaya çıktı. İkilinin dün galeriden beraber çıktığı ve başbaşa bir gün geçirdiği de gözlerden kaçmadı. Geçtiğimiz günlerde evliliğin eşiğinden dönen veliaht Soykamer'in bu kez dünya evine girip girmeyeceği merak konusu oldu...

Mete daha fazla okumadan gazeteyi elleriyle buruşturup koltuğa attı.

"Yaptıkların adımızı nasıl lekeliyor bak gör Mete Bey! Zaten Kemal tüm ortak işlerimizi bitirdi. Büyük zarara uğradım. Ne yaptığından haberin var mı?" dedi babası sinirle.

"O kız bilerek isteyerek sırf seninle evlenmek için hamile kaldı. Asla bunu kabul edemem. Tanıdığım kadın doğumcular var ve bu işi gizliden halledebiliriz."

Mete annesinin duygusuzca kurduğu bu cümleyle neye uğradığını şaşırdı. Ortada bir bebek yoktu ama olsa bile Mete ona kimsenin zarar vermesine izin vermezdi!

"Anne! Saçmalamayı kes. Feyra hamile değil! Olsaydı emin ol çok mutlu olurdum."

"Sen aklını mı kaçırdın?"

"Asıl siz aklınızı mı kaçırdınız. Bana ne yaptığınızın farkında mısınız?!"

En sonunda patladı.

Annesi sinirle, "Biz senin iyiliğini istedik." dedi.

"Ölümden dönmemi fırsat bilerek beni sevmediğim biriyle olmaya zorladın. Bu mu senin iyilik anlayışın?"

"Saygısızlık etme! Karşında annen var."

Mete ayağa kalktı. Buraya geldiğine pişman olmuştu.

"Ne senin ortak işlerin beni ilgilendiriyor," dedi babasına bakarak, sonra annesine döndü.

"Ne de senin benim iyiliğimi bahane ederek kendi isteklerinin olması için yaptıkların! Tek istediğim benim hayatıma ve kararlarıma saygı duymanız. Eğer bunu bile yapamayacaksanız bu konuşma benim için bitmiştir!"

dedi ve arkasını döndü. O sırada babası tekrar bağırdı.

"Eğer bir gün baba olursan, bu konuşmanın asla burada bitmeyeceğini bilirsin."

Mete bu fikirle gülümsedi. Tüm siniri geçip gitti. Annesinin hala sinirli olduğunu biliyordu ama başını hafif babasından yana döndürdü ve evden çıkmadan önce ağzından dökülen sözlerle rahatladığını hissetti.

"Baba olmam için önce gidip anneyi ikna etmem gerekiyor."