• 33. Bölüm •

99.7K 2.3K 2.4K
                                    

Herkese merhabalar, iyi okumalar

Burak Ataoğlu'dan;

"Günaydın efendim toplantı için Selin Hanımlar sizi bekliyorlar" sabah güzel uyanırsın şirkete gelene kadar da her şey güzel devam eder. Ta ki Selinin ismini duyana kadar.

Cevap vermeyip arkamdan gelmesi için elimle işaret edip toplantı salonuna doğru ilerledim. Bugün yurt dışından misafirlerim gelmişti. Çok önemli bir projenin sunumunu yapacaktık. Tabi sunum başarılı geçerse satışta gerçekleşecekti.

Odaya girmemle ayağa kalktılar ve "günaydın" diyip Günaydınlarınıda aldıktan sonra oturduk. "Hazır mısınız arkadaşlar?"

"Hazırlar hayatım" diyip yanıma oturdu. Sandalyemi geriye alıp uzaklaştım."Elçin söz sende" diyip yıllardır şirketimde çalışan müdürümüze baktım. "Burak Bey her şeyimiz tamam çok hazırız. İkna kabiliyetimizde bir hali yüksek. Hem arsayı satın alacağız hemde artık bu projeyi satacağız"

"Arsa hakkındaki görüşlerimizide dikkatlice anlatalım hem meraklansınlar hemde anlamış gibi olsunlar"

"Evet sevgilim o yüzden bende bunun için bir sunum hazırlattım" ciddi bir ortamda yılışık olmaktan bile çekinmiyordu.

"Kim hazırladı sunumu?"

"Biz hazırladık" dönüp başımı salladım "o halde siz sunacaksınız"

"Ben sunacağım birtanem" dişlerimi sıkıp gıcırdattım. Sakin kalamıyordum. "Siz ikiniz sunuyorsunuz" diyip ayağa kalktım. İçerideki odaya geçip pencereyi açtım. Sigaramı çıkarıp dudaklarıma koyup yaktım. Gerginliğimi kimin yok edeceğini biliyordum. Telefonumu çıkarıp aradım Eceyi. Uzun bir çalış sonrası açtı.

"Güzelim"

"Burak" uykulu sesiyle mırıldıyordu. "Uyuyorsan kapatayım"

"Hayır! Uyanığım" sesi bir anda dirildi. Gülümsedim "işin bitti mi"

"Yok güzelim toplantım var"

"Anladım, kolay gelsin canım"

"Toplantıdan sonra gelirim" diyip saate baktım. 1-2 saat sürse "1 gibi gelirim"

"Tamam, başakta gelir ama sorun olur mu senin için"

"Olmaz neden olsun" mutlu oldu ve güldü. Ah güzel gülüşlü. Biraz daha konuştuktan sonra kapattım. "Kim o?" Diyerek giren Selinle üfleyip telefonumu cebime koyup biten sigaramıda küllüğe bastırdım.

"Sana diyorum, hangi sürtükle aldatıyorsun beni" gözlerine öfkeyle baktım.

"Aylardır gelmemenden anlamıştım zaten, bu sözleşmede aldatabilirsin yazmıyordu"

"Burası yeri değil kes sesini" kapıyı açıp çıkacağım sırada kolumu tuttu. "O sürtüğü bulurum Burak" kolumu çekip yumruğumu sıktım. Sınırımıda sabrımıda zorluyordu. Kapıyı açıp çıktım. Şirketimden nefret etme sebebimdi kadın.

"Bana bir sade kahve yapsınlar"

"Tabi efendim"

Geceki halleri geldi aklıma ecenin. Korkmuş ve isteyen masum kızım. Hem kıyamıyordum hemde o bedenine sahip olmak istiyordum. Çığlığı iniltisi hepsi hem geri çekilmeme hemde isteme sebebim oluyordu. Yataktaki beceriksizliği bile güzeldi. Hayatımdaki en güzel anlarımı yaşatıyordu bana. Küçük kız iyiki girmişti hayatıma.

Toplantıdan sonra odama geçtim. Gömleğimin düğmesini açıp taktığım kravatı çıkarıp attım. Sunum güzel geçmişti alırdık arsayı fakat içimde bir kaygı vardı. Kapının tıklanmasıyla "gel" diyip bir bardak alıp içine viskiyi koyup oturdum. Gelen mertti.

Pardon ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin