• 24. Bölüm •

76K 1.8K 1.3K
                                    

Benim ilgim sadece sensin. Bir o kadar etkili bir o kadar kırıcı bir cümleydi. Ardından paramparça bırakıp gitti. Akan göz yaşımı elimin tersiyle silip kendime gelmek için yüzüme su çarpıttım. Gidecekmiydim? Hayır... Ama gidersem. Açıklaması yoktu bu evliliğin. Saçmalamadan birinin beni bırakmasını isteyecektim.

Bahçeye çıktığımda Batu yoktu. "Batu nerede?" Melisa gözlerini sinir olmuşçasına kaldırıp "gitti" dedi.

"Neden gitti?"

"Aman saçma sebebten şu sıralar ruh sağlığının iyi olmadığını düşünüyorum"

"Beni eve bırakırmısınız" diyip atakanla Ömere döndüm. Arkaları dönük olduğu için onlara dediğimi anlamamışlardı. Tam o sırada pislik Burak atladı "ben kalkıyorum ececiğim seni bırakırım"

"Y-" dememe kalmadan Koray araya girdi "niye kalkıyorsunuz ya?"

"İşim çıktı" beraber dediğimiz için gözlerine baktım. Dudağını kıvırdı. Gözlerimi devirip tekrar Koraya baktım.

"Ahahaha tamam o zaman. Hocam yine bekleriz"

Burak başını sallayıp Korayla tokalaşıp bana döndü. "Gidelim" ömerle atakana baktım. Onları rahatsız edemezdim. "Tamam" hepsini tek tek öpüp görüşürüz dedim.

Arabasının önüne gelince kapımı açtı. "Buyurunuz" sinirle yüzüne bakıp bindim. Eğleniyordu. Resmen benimle e ğ l e n i y o r du!

Kemerimi bağlayıp yüzümü cama çevirdim. Yüzünü gördükçe içim sızlıyordu. Ve ben arabasına binmiştim. Ne vardı gideceğim dediysem.

Yol boyu sadece sustu. Nereye gittiğimizi bilmesemde eve bırakacağına inanmak istiyordum. Ormanlık bir alana doğru girince başımı çevirdim.

"Nereye?" Cevap vermedi. Etrafıma bakındım sadece ağaçlar vardı. Daha önce gelmediğim bir yoldu. Bu arabaya binmem hataydı. Ben neden bu kadar gerizekalı gibi davranıyorum!

Bir anda durunca yüzüme bakmasıyla ona döndüm "inelim" kaşlarımı çattım. Ormanın içinde nereye gidecektik?

"İnmeyeceğim. Eve bırakıyormusun taksi çağırayım mı?" Diyip telefonumu çıkardım bir yandanda. İndi arabadan çok güzel bende taksi çağırırdım. Kayıtlı numara olduğu için basıp kulağıma götürdüm. kahretsin! Çekmiyordu. Tekrar tekrar denedim. 2. Kez diyorum ben gerçekten gerizekalıydım. Ne diye bindim ne diye!

İndim arabadan ve etrafa bakındım. Çok sakindi gelen geçen arabada yoktu ki durdurup gideyim. Evet çıksa bir araba durdurup beni bırakırmısınız diye yalvaracaktım. Tanımadığım insanla neler yaptım başka bir tanımadığım insana evime bırakırmısınız da diyebilirdim.

"Gel böyle" ormanın içine doğru gelmemi istiyordu? Oldu başka nereye geleyim.

"Evime bırakacağını söylemiştin"

"Bırakacağım ama önce konuşacağız" elimi saçlarımdan geçirdim. Yanında durmaktan huzursuzdum bana daha konuşacağız diyordu. Yanında kaldığım her an boyunca aklım Seline gidiyordu. Acaba Burak neredeyim diye yalan söylemişti kadına. Bunlar tek tek beynimi yiyordu.

"Konuşucak bir şey yok." Evli. Evli yani evli. Ne konuşabilirdik. Kağanın beni aldatması sevgiliyken olan eskortun tekiyle olan bir aldatmaydı. Ama bu. Bu resmen evliydi. Kağandan örnek vermemde ne iğrenç oldu. Ama mecburdum ilk sevgilim Kağandı.

"Var ki konuşalım diyorum"

Başımı olumsuzca salladım "dinlemek istemiyorum" şirkette yukarı katta anlımdan öperek beni geçiştirmesi geldi bir anda aklıma. Sızladı kalbim. Eşi aşağıdayken yukarıda benimle flörtleşiyordu. Kafayı yiyeceğim yanında durmaya devam ettikçe daha da düşünecektim.

Pardon ÖğretmenimDove le storie prendono vita. Scoprilo ora