Pardon Öğretmenim

• 6. Bölüm •

Yatakta dönüp duruyordum ya burak hoca gerçekten buluştuysa! Ya bugün sevgili oldularsa! Ya merve hoca burak hocayı etkilerse! Neden bunlar kahve içiyorlar ki akşam akşam! Nasıl uyuyacaklardı sonra? Ya uyumazlarsa gerçekten! Ya sonra eve geçip hiiiiii sanane ece sanane!

İnstagramımdan bakayım o halde, kalktım çantamdan telefonumu almaya ama bulamadım.. cebimdemiydi acaba baktım buradada yoktu! Kahretsin burak hocada unutmuştum.. ahh şifremde yoktu ki! Ya fotoğraflarıma bakarsa ne yapıcaktım ben! Bakamazdı ya.. ya bakarsa.. offfff gerçekten salaksın ece salakkkk...

Sabah olduğunda lavabo kahvaltı derken hızla siyah şortumu giyip üzerinede bordo bir crop kolyelerimi falan takıp bordo siyah spor ayakkabımı giyip evden çıktım.. taksi çağırıp burak hocanın evini tarif ettim.. saat 9du inşallah uyumuyordur yani.. gelince parayı verip siteye giriş yaptım asansöre basıp bekledim.. çok heycanlıydım neden bilmiyorum.. gelince kata siyah kapıya doğru ilerledim.. nefes al ver yapıp kapıyı çaldım.. bir kez daha çaldım ve bir kez daha açmıyordu ya! Tam vazgeçmişken kapı sertçe ve gürültüyle açıldı.. karşımda gördüğüm burak hocayla yutkundum o kaslar da neydi! Göğüsündeki dövme! İnanmıyorum şimdi bayılırım

"Ece" dedi uykulu bir sesle.. kendime gelmiştim hemen arkamı döndüm "hocam özür dilerim ben telefonumu sizde unutmuşum hemen alıp gideceğim" elimide arkaya uzattım "bekliyorum siz koyun elime"

Elimde elini hissedince heycanlanmama kalmadı içeri çekti.. vücuduna yaslanınca kızarmış bir yüzle yüzüne baktım.. "b-ben" çekiştirmeye başladı ve arka odalara doğru geçti gözlerimi kapattım valla ya biri falan varsa adam yarı çıplak sonuçta.. kafamı çarpınca acıyla inledim "ahh başım"

"Siktir ece!" Anlımı tuttum çok sert çarpmıştım.. ellerim titriyordu korkmuştum.. kucağına alıp yatağa yatırdı "hay sikeyim kızım ne diye düzgün gelmiyorsun" diyip elimi tutup çekti ayağa kalkıp küfür savura savura odadan çıkıp biraz geçti tekrar geldi.. elimde krem ve adını bilmediğim bir şeyle gelip yatağa oturdu.. dokunucağı sırada korkuyla "hayır hocam dokunmayın acıyor" dedim.. "çok şişmiş ece krem sürmem gerek"

Acıyla inledim "daha çok acır" dedim gözümden yaş aktı hem rezil oldum hemde canım acıyordu! "Tamam güzelim yavaş süreceğim" dedi başımı salladım.. ellerimi tutup sıktım.. parmağına kremi sürüp yavaşça dokundu sızlıyordu dudağımı ısırdım.. "şimdi bastırmam gerek yoksa şişer"

Başımı salladım.. bastırınca acıyla inleyip ağlamaya başladım biraz bekledi bant yapıştırıp "bitti baş belası"

"Ahh hocam ya ben sadece" diyip sustum bunuda söyle tam olsun rezillliğin ece!

"Sadece?"

"Öyle işte size güvendim bakmadım önüme"

Elini uzatıp baktı tekrardan.. "tamam dinlen kalkma ayağa" diyip ayağa kalktı dolaptan siyah bir tişört çıkarıp üzerine giydi.. çakmağını alıp sigarasını dudaklarına koyup yaktı.. "aç karnına içmeyin" dedim doğruldum arkama yaslandım.. karşıma geçip duvara yaslandı "başın yarılabilirdi"

"Sizin suçunuz" dedim dudağını kıvırdı dumanı içine çekip saldı.. bakışlarım gözlerine kitlenince kalbim hızlanmaya başladı.. neden böyle bakıyordu bilmiyorum.. sanırım ben çekecektim.. hayır ece sen çekme burak hoca Çeksin.. bozulurdum o çekerse.. çekmeyede niyeti yok gibiydi.. pes edip utanarak çektim gözlerimi.. bakışlarını hâla hissediyordum.. derin nefes aldım.. saçlarımı önüme alıp utancımı saklamaya çalıştım

"Kahvaltını yaptın mı"

"Evet hocam telefonumu alabilirmiyim"

Dudağını kıvırdı kesin bakmıştı fotoğraflara! Ayağa kalktım acıyı umursamadan "fotoğraflarıma mı baktınız!" Dedim üzerine yürüdüm sadece dudağını kıvırıp bakıyordu "eğer baktıysanız!-"