.31.

18.3K 568 22
                                    

Bölüm Şarkısı: Sena Şener- Kapkaranlık Her Günüm

Bölüm Şarkısı: Sena Şener- Kapkaranlık Her Günüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bak ne kaldı ellerimde?

♡♡♡

"Doktor bey durumu nasıl?"

"Travma geçiriyor, ilaçlarla sakinleştiriyoruz şuan için böylesi hem kendisi hem de bebek için en sağlıklısı."

Başımda konuşulanları duyuyordum.Endişeli sesler yankılanıyordu kulaklarımda. Bir uğultu gibiydi. Ama ruhum çekilmiş gibiydi. Hiç bir şey hissedemiyordum. Tepki veremiyordum. Halim yoktu. Sadece nefes alıyordum. Bu yaşamak sayılıyorsa sanırım hayattaydım.

Hiç bir tepki veremiyordum. Kalkıp gitmek istiyordum buradan ama hareket bile edemiyorken bu imkansızdı. Selim'i merak ediyordum. Onun yanında olmam gerekiyordu. Bana ihtiyacı olabilirdi.Ama gidemiyordum. Bubyatakta bir ölü gibi yatmaktan başka birmşey gelmiyordu elimden. Çaresizdim.

Yaşamın bazı durumları ve bazı noktaları var ki hiçbir şeyin anlamı dahi olmaz ya hani..O noktadaydım ben şu anda.

Bunca karamsarlık içerisinde kararan dünyamı tek bir kişi aydınlatabilirdi.

Ama o da bir daha dönmemek üzere gitmişti anladığım kadarıyla. Yalnızlığımla bırakmıştı beni.Hissedilen her şeye cümle kurulamıyordu.İçimde ki acıyı tanımlayabilecek bir kelime olduğunu sanmıyordum.Yeniden başlayabilmek için bir mucizeye ihtiyacım vardı.Ömürlük birini kazandım derken ömürlük bir ders almıştım.Kafama vura vura öğretmişti.Koskoca dünyada yerim yurdum kalmamıştı benim.

Dünyanın en çaresiz hissi neydi biliyoe musunuz? Ölmüş birini özlemek..her şey onarılıyor,her şey geçiyorda buna çare bulunmuyor.
...

Camın kenarına oturmuş hastanenin bahçesinde ki insanları izliyordum.

Bankta tek başına oturup dua eden bir adam. Kim bilir belki sevdiği kadın yada ailesinden biri kötü durumdaydı.

Yaşlı bir teyze ve amca kol kola girmiş hastanenin kapısına yürüyorlardı. Hayatlarının son yıllarında bile birbirlerine dayanak olmuşlardı. Kim bilir neler yaşamışlardı bir ömür.

"Kilo alacağım, elim yüzüm şişecek, belki de çok çirkin ve çekilmez olacağım bu süreçte, bakalım o zaman da sevecek misiniz Selim Bey?"

"Bacakların eskiden olduğu gibi çalışmadığında, yüzün ellerin buruştuğunda, dokunmaya kıyamadığım saçlarında tek bir siyah tel kalmadığında bile sana şuan olduğum kadar aşık olacağım. Her bir zerrem, her bir zerrene aşık. Tüm sivriliklerine ve sınırlarına, bütün kusurlarına aşığım."

Aklıma gelen anıyla göz yaşlarım bana ihanet ederek süzüldü yanaklarımdan.

Cenazesine bile gitmemiştim. Çünkü gitmezsem, onu öyle görmezsem bunun gerçekliğini inkar edebilirim sanmıştım.

SON DANS (Mahalle Hikayesi 1)  -TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now